Ukrayna merkezli FoodOboz ekibinin paylaştığı uzman görüşlerine göre tavuğun üç bölümü özellikle yüksek yağ, zararlı bakteriler ve toksik kalıntılar içerdiği için mümkünse sofralardan çıkarılmalı.
EN YAĞLI VE EN RİSKLİ BÖLÜMÜ
Tavuk derisi, çoğu kişi için tavuğun en lezzetli kısmı olarak görülse de yaklaşık yüzde 40 oranında yağ içeriyor. Bu yağın büyük bölümü "kötü kolesterolü (LDL)" artırarak kalp ve damar sağlığı üzerinde olumsuz etki yaratabiliyor.
Ayrıca bazı üreticiler tavuğa daha taze görünüm vermek için klor bazlı kimyasallar kullandığı için deride bu maddelerin kalıntıları bulunabiliyor. Uzmanlar, tavuğu pişirmeden önce derisinin mutlaka çıkarılması gerektiğini söylüyor.
Tavuk derisinde sıklıkla Salmonella ve Campylobacter bakterilerine rastlanıyor. Bu bakteriler yeterince pişirilmediğinde ciddi gıda zehirlenmelerine neden olabiliyor.
KANATLARA BAYILIYORUZ AMA!
Dünyanın en popüler atıştırmalıklarından olan tavuk kanatları, aslında besin değeri açısından oldukça zayıf. Uzmanlara göre kanatlar neredeyse tamamen kemik ve deriden oluştuğu için vitamin veya mineral açısından fayda sağlamıyor.
Kızartılarak tüketildiğinde ise yağ oranı daha da yükseliyor ve bu durum, özellikle kolesterol ve tansiyon sorunu olan kişiler için risk oluşturuyor.
GÖRÜNMEYEN TEHLİKE
Tavuk akciğeri, tavuk sakatatı sevenler için en riskli iç organ olarak değerlendiriliyor. Uzmanlara göre bu bölümde Listeria gibi bakteriler bulunabiliyor ve bu mikroorganizmalar, ısıya dayanıklı olduklarından pişirme işlemi sırasında tamamen yok olmayabiliyor.
Bu nedenle tavuk akciğeri gibi sakatatların tüketilmesi bağışıklık sistemi zayıf bireylerde ciddi enfeksiyonlara yol açabilir.
DERİSİZ, TEMİZLENMİŞ VE İYİ PİŞMİŞ TAVUK
Uzmanlar, tavuğun yalnızca iyi temizlenmiş, derisiz ve tam pişmiş bölümlerinin tüketilmesini öneriyor. Özellikle kanat, deri ve akciğer gibi bölümlerden uzak durmak, hem kolesterolü hem de gıda zehirlenmesi riskini azaltıyor.