Sierra Leone'nin doğu eyaletindeki Niimbada köyü, son dört yılda yaşanan üçüncü maden faciasıyla sarsıldı. Aileleri için ek gelir umuduyla evden ayrılan 16 yaşındaki Mohamed Bangura ve 17 yaşındaki Yaya Jenne, kaçak kazdıkları derme çatma kuyunun çökmesi sonucu hayatlarını kaybetti.

Bu trajik olay, bölgede hızla yayılan ve en az beş çocuğun ölümüne yol açan, denetimsiz altın madenciliği krizinin sadece en son örneği oldu.

Tarihsel olarak elmas madenciliğiyle tanınan Doğu Bölgesi'nde, elmas yataklarının tükenmesiyle birlikte yasadışı ve geleneksel altın madenciliği yaygınlaştı. Bu madenler; tarım arazilerinde, eski mezarlıklarda ve nehir yataklarında, hatta 4 metreye varan derinlikte, denetimsiz çukurlar halinde ortaya çıkıyor.

Yerel okul müdürleri ve aktivistlere göre, Sierra Leone'nin bazı bölgelerinde daha fazla çocuk, potansiyel olarak ölümcül madenlerde çalışmak için okulu bırakıyor.

Yaya'nın annesi Namina Jenne, beş çocuğunu tek başına geçindirmeye çalışan bir kadın. Küçük oğlunu madene kendisinin yönlendirdiğini itiraf eden Jenne, "Bana o belirli bölgeye gideceğini söylemedi; bilseydim onu ​​durdururdum" diyerek derin acısını dile getirdi.

Kriz sadece çocukları değil, eğitimin temellerini de sarsıyor. Gbogboafe Alyadura Ortaokulu müdürü Roosevelt Bundo, durumun vahametini gözler önüne seriyor:

"Öğretmenler de derslerini bırakıp madenlere gidiyor ve orada öğrencileriyle birlikte çalışıyorlar. Devletten aldıkları maaşlar, altından kazanabilecekleri gelirle kıyaslanamaz bile."

Maden alanlarının çevresindeki küçük kamplar son iki yılda hızla kasabalara dönüşürken, acil hayatta kalma ihtiyacı siyasi çözümlerin ve eğitim vaatlerinin önüne geçiyor. 17 yaşındaki Kombu Sesay gibi gençler, avukat olmayı hayal etseler de, annelerine destek olmak için ulusal asgari ücretin yarısından bile az olan bir kazançla, hayatlarını riske atarak çalışmaya devam ediyor.

Yerel çocuk koruma aktivisti Sar Ansumana, tehlikeye rağmen madenlerin neden boşalmadığını açıklıyor: "Bazı ebeveynlere sorarsanız, başka seçenekleri olmadığını söyleyeceklerdir. Fakirler, dul kalmışlar... Biz zorlanıyoruz ve yardıma ihtiyacımız var. Bu durum endişe verici ve kontrolden çıkıyor."

Enformasyon Bakanı Chernor Ba, hükümetin eğitime GSYİH'nin yaklaşık %8,9'unu harcayarak destek verdiğini belirtse de, aktivistler acil bir çağrıda bulunuyor:

"Yardıma ihtiyacımız var. Dualara değil. Vaatlere değil. Yardıma."

Niimbada'da kaybedilen sadece iki genç hayat değil; bu, güvenilir gelir alternatifi bulamayan tüm bir nesil için fırsatların kademeli olarak yok edilmesi anlamına geliyor.