Otobüslerde, otomobillerde ya da metro camlarında siyah noktaların yer aldığını fark ettiniz mi?
Pencerelerin kenarlarında yer alan ve çoğu zaman benekli bir tasarıma sahip olan bu şeritler, cam boyunca uzanmakta. Birçok insanın dikkatini çeken bu durum, genellikle söz konusu siyah noktaların bir tasarım amacıyla camlara yerleştirildiğinin düşünülmesine neden olmakta.
'Frit' adı verilen siyah noktalı şeritlerin kullanım amacı ise oldukça farklı. Çok eski yıllarda üretilen otomobillerde, araçların önünde ve arkasında bulunan camları sabit tutabilmek için devasa metal paneller kullanılmaktaydı. Zamanla otomobil tasarımlarında estetiğin payı artarken, oldukça kaba bir görüntüye neden olan bu durumu engellemek amacıyla yapıştırıcı şeritler geliştirildi.
Bugünlerde tüm otomobillerde yer alan benekli siyah şeritler, sürüş güvenliği için hayati bir rol üstleniyor.
CAMLARDA SİYAH ŞERİT OLMAZSA NE OLUR?
Frit teknolojisinden haberdar olmayan birçok insan, bu siyah şeritleri tıpkı yeni satın alınmış bir telefonun ekranını kaplayan jelatin gibi görmekte ve bazı zamanlar tırnaklarını kullanarak bu şeritleri sökmeye çalışmakta.
Bu durumu önceden tahmin eden otomobil üreticileri, siyah şeritlerin sürüş güvenliği için hayati bir rol oynadığını bilmeleri nedeniyle söz konusu fritleri sökülemeyecek şekilde tasarlamakta. Peki camlardaki bu siyah noktalar olmazsa ne değişir?
Yaz aylarında kullandığımız otomobillerin aşırı ısındığını fark etmişsinizdir. Özellikle uzun süre boyunca park edilmiş bir otomobile bindiğinizde, bir an önce klimaları çalıştırmayı ya da camları açmayı arzu edersiniz. Çünkü saatlerce güneş ışıklarını üzerine çeken otomobil adeta bir ateş topuna dönmüştür. Yaz aylarında güneşten gelen ışınlar, otomobillerde en çok cam bölümünde toplanmaktadır.
AŞIRI SICAKLARDA CAMIN PATLAMASINI ENGELLİYOR
Camı çerçeveye yapıştıran üretan dolgu macunu, bu siyah bandın altında kaldığı için Güneş'in yaydığı ultraviyole ışınlarından korunur. Bu sayede yapışkanın erimesi önlenir ve camların sıkıca tutunmasını engelleyecek bir tehlikenin önüne geçilir. Ayrıca camın sağlam tutunması sayesinde içeriye yağmur suyunun girmesi önlenir.
Cam ve şerit arasında küçülen noktaların tasarımı ise noktaların siyah oldukları için camın diğer kısımlarına göre daha fazla ısınmasından kaynaklanıyor. Bu tasarım, sıcaklığı cama dengeli dağıtarak camda oluşacak optik bozulmayı veya merceklenmeyi azaltır. Ön camda daha fazla olmasının nedeni de bozulmayı minimuma indirmek içindir. Ayrıca eğer bu yumuşak geçiş olmasaydı, oluşacak keskin renk farkı estetik görünmezdi ve uzaktan bile fark edilirdi. Bu sayede geçiş daha ince olduğu için estetik bir görünüm de sağlanır.