Diyarbakır eski Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan’ın şehit edilmeden 9 gün önce Valilik binasında kamuoyuna açıkladığı 26 kişilik tetikçiler listesinde yer alan ve 3 kişinin öldürülmesinden sorumlu tutularak ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılan Mürsel kod adlı Nizamettin Gökçe’yle ilgili skandalın yankıları sürerken, yargılamayla ilgili durma kararı veren mahkeme İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazdı. Mahkeme, Gökçe’nin Adli Tıp’a sevk edilerek rapor aldırılmasını istedi ve açık adresini de yazısına ekledi. Ancak Gökçe’nin müebbet hapis cezası aldığı 2022 yılından beri kayıplara karıştığı belirlendi. Bu arada Gökçe’nin kardeşi Yılmaz Gökçe’nin de Hizbullah terör örgütü içinde faaliyet yürütürken polisle işbirliği yaptığı şüphesiyle sorgulanıp domuz bağıyla boğularak öldürülüp toplu bir mezara gömüldüğü belirlendi.

Hizbullah terör örgütünün suikastı sonucu 5 korumasıyla şehit edilen Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan’ın 15 Ocak 2001 günü Valilik binasında kamuoyu ile paylaştığı 26 kişilik tetikçiler listesinde yer alan ve İstanbul Bahçelievler İlçe Sağlık Müdürlüğü bünyesindeki Soğanlı Aile Sağlığı Merkezinde doktorluk yaptığı belirlenen ve adını Ahmet Deniz olarak değiştiren Nizamettin Gökçe’nin ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırıldığı mahkûmiyet kararını İstinaf Mahkemesinin “Durma verin” diyerek bozması üzerine mahkeme yargılamayı durdurduktan sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına tedavisi için talimat gönderdi. Açık adresi ve açık kimlik bilgileriyle yazılan talimatta, sanık Ahmet Deniz Gökçe'nin İstanbul ATK 4. İhtisas kurulunca düzenlenen raporda şizofreni tanısıyla akıl hastalığının tespit edildiği için yargılamasının CMK 223/8 maddesi uyarınca durmasına karar verildiği belirtildi. Sanığın şifa bulup bulmadığının tespiti amacıyla iyileşme emaresi tespit edilinceye kadar her 6 ayda bir rapor aldırılması istendi.

DÜZENLİ RAPOR ALIN TALİMATI GÖNDERİLDİ AMA ORTADA YOK

Sanığın Ahmet Deniz Gökçe'nin yakalandığı şizofreni tanılı akıl hastalığından dolayı şifa bulup bulunmadığının takip edilmesi amacıyla Nisan ve Ekim ayları içerisinde İstanbul Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas dairesi başkanlığına sevk edilip ve tedavisi yaptırılarak rapor aldırılması ve aldırılacak raporun mahkemeye ivedilikle gönderilmesi istendi. Mahkeme Başsavcılığa bu talimatı göndermiş olsa da, sanık Gökçe’nin 10 Ocak 2022 günü Diyarbakır’da üç vatandaşı öldürdüğü gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldığı günden beri doktorluk görevini bırakarak kayıplara karıştığı ve hakkındaki yakalama kararının halen devam ettiği belirlendi.

Şizofreni tanısıyla hakkındaki yargılamayla ilgili uzun yıllar durma kararı verilen Gökçe’nin bu tarihlerde İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde öğrenim gördüğü ve ardından da doktor olarak Soğanlı Aile Sağlığı Merkezine atamasının yapıldığını SÖZCÜ ortaya çıkarmıştı.

AĞABEYİNİ DE HİZBULLAH DOMUZ BAĞIYLA İNFAZ ETMİŞ

Bu arada Nizamettin Gökçe’nin kardeşi Yılmaz Gökçe’nin de Hizbullah terör örgütü içinde faaliyet yürütürken kendisinden polisle işbirliği yaptığı ve “Ajan” olduğu gerekçesiyle işkenceli sorgudan geçirilip domuz bağıyla boğularak toplu
mezara gömüldüğü ortaya çıktı. Yılmaz Gökçe’nin örgüt tarafından kaçırılarak Diyarbakır’ın Çınar İlçesine bağlı Karacadağ eteklerindeki Pembeviran mezrasında bir yeraltına kazılan sığınakta aylar süren işkenceli sorgudan geçirildiği ve polise örgüt ile ilgili bilgi verdiği gerekçesiyle işkenceli sorgudan geçirilip domuz bağıyla boğularak toplu mezara gömüldüğü belirlendi. Örgütün sorgucuları Şeyhmus Kınay ile Mehmet Varol’un yer göstermesi sonucu kazılan çukurda Nizamettin Gökçe’nin kardeşi Yılmaz Gökçe ile Aziz Başak, Yasin Özalp, Hatip Pirizade, Musa Bakışkan, Nurettin Güneş ve Hasan Bozan’ın kıyafetleriyle gömülmüş elleri ve ayakları bağlı cesetleri bulunmuştu.