Hollanda'da 22 Kasım 2023'te yapılan genel seçimden 223 gün sonra kurulan aşırı sağ-merkez sağ koalisyon hükümeti, önceki hükümetin istifasına neden olan mülteci kriziyle mücadelede ciddi bir sınavdan geçiyor. 

Mülteci sorunuyla mücadele amacıyla olağanüstü hal ilan etmek için Danıştayın tavsiye kararını bekleyen hükümetin geleceği, koalisyon partileri içindeki anlaşmazlıklar nedeniyle giderek belirsizleşiyor. 

Koalisyondaki ırkçı ve İslam düşmanı lider Geert Wilders'in liderliğindeki Özgürlük Partisinin başını çektiği (PVV) ve Dilan Yeşilgöz liderliğindeki Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisinin (VVD) desteklediği olağanüstü hal düzenlemesine, koalisyonun küçük ortağı Yeni Sosyal Sözleşme Partisinin (NSC) Danıştayın olumsuz görüş beyan etmesi durumunda desteğini çekebileceği dile getiriliyor. 

Muhalefet partileri de ülkede olağanüstü hal ilan edilmesini gerektirecek bir kriz olmadığını belirterek, sorunun "olağanüstü hal (Noodwet)" yasaları yerine, meclisten çıkarılacak "acil kanun (Spoedwet)" ile çözülmesini öneriyor. 

Denk Partisi Milletvekili Doğukan Ergin, hükümetin neye dayanarak mülteci sorunuyla başa çıkmak için olağanüstü hal ilan etmek istediğine açıklık getirmediğini söyledi.  Mülteci sorunuyla mücadele planının birçok sorunu da beraberinde getireceğini belirten Ergin, "Eğer PVV lideri Geert Wilders'in çok arzuladığı hukuk devletini ayaklar altına alan olağanüstü hal düzenlenmesi gelmezse, bu bir hükümet krizine yol açabilir ve koalisyonun düşmesine sebebiyet verebilir. Bu durum, Hollanda’nın tekrar genel seçime gitmesi anlamına gelir." dedi.