Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda yapılan toplantıya Cevdet Yılmaz başkanlık etti. Toplantıda konuşan Yılmaz, nüfus politikalarının sadece demografik bir hedef değil, ülkenin geleceğine de yön verecek stratejik bir konu olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla 25 Aralık 2024 tarihinde kurulan Nüfus Politikaları Kurulu, Türkiye'nin demografik yapısındaki sorunlara çözüm aramak ve uzun vadeli stratejiler geliştirmek amacıyla çalışmalarına başladı.
Nüfus Politikaları Kurulu, Adalet, Aile ve Sosyal Hizmetler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Gençlik ve Spor, Hazine ve Maliye, İçişleri, Milli Eğitim, Sağlık Bakanlıkları ile Diyanet İşleri Başkanı, İletişim Başkanı, Strateji ve Bütçe Başkanı ve Türkiye İstatistik Kurumu Başkanı gibi önemli isimlerden oluşuyor. Bu kapsamda kurul, gerektiğinde özel sektör temsilcileri, akademisyenler, sendikalar ve sivil toplum kuruluşlarını da toplantılara davet edecek.
KURUL 6 AYDA BİR TOPLANACAK
Yılmaz, kurulun çalışmalarına 6 aylık periyotlarla devam edeceğini, politikaların ve eylem planlarının düzenli olarak güncellenip takip edileceğini vurguladı. İlk toplantıda demografik yapıdaki değişimler, aile ve gençlik fonu gibi başlıkların gündeme alındığı ve bu başlıklar etrafında yol haritalarının çizileceği belirtiliyor.
DOĞURGANLIK HIZI AZALDI
2023 yılı itibarıyla, Türkiye’de doğurganlık hızı 1,51 ile tarihi bir dip yaptı. Doğurganlık oranının 2,1 seviyesinin altına düşmesi, nüfusun yenilenme seviyesini tehlikeye atarken, yaşlı nüfus oranı da giderek artıyor. Yılmaz, özellikle 65 yaş ve üzeri nüfus oranının 2023'te ilk defa yüzde 10'u geçtiğini belirtti.
Evlenme yaşının giderek arttığını, boşanma oranlarının yükseldiğini ve yalnız yaşayan bireylerin sayısının çoğaldığını kaydeden Yılmaz, Türkiye'nin doğurganlık hızındaki bu azalma ile başa çıkabilmek için kapsamlı bir politika değişikliği gerektiğini vurguladı.
ÇOCUK SAHİBİ OLAN ÇİFTLERE TEŞVİKLER GELİYOR
Yılmaz, Nüfus Politikaları Kurulu'nun, kısa, orta ve uzun vadede doğurganlık oranlarını artırmaya yönelik stratejiler geliştireceğini söyledi. Bu stratejiler arasında, doğum yardımları, aile destek fonları, genç çiftlere maddi teşvikler, sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi ve çocuk bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması gibi başlıklar yer alacak.
DOĞUM İZNİ AÇIKLAMASI
Cevdet Yılmaz doğum izinleri meselesi ile de alakalı açıklamalar yaptı. Yılmaz çocuk sahibi olan ailelerin doğum izinlerinin iyileştirilmesi konusunun da kurulun gündemine alacağı başlıklar arasında yer alacağını açıkladı. Zorunlu durumlar dışında sezaryen doğum oranlarının azaltılması, normal doğumların desteklenmesi gibi sağlık odaklı önlemler de gündemde. Bunun yanı sıra, kreş ve bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve kadınların iş gücüne katılımının artırılması için yeni çalışma modellerinin uygulanması da planlar arasında.
Yılmaz, doğurganlık hızındaki düşüşün yalnızca demografik bir sorun olmanın ötesine geçerek ekonomik, sosyal güvenlik, sağlık, savunma gibi pek çok sektörde büyük sorunlar yaratacağına dikkat çekti. Bunun bir gelişen tehdit olduğunu, ancak bir günde düzeltilmeyecek kadar karmaşık bir mesele olduğunu belirtti.
NÜFUS 2100'DE 76 MİLYON'A DÜŞECEK
Nüfus projeksiyonlarına göre, 2050’li yıllarda Türkiye'nin nüfusu 93 milyon 775 bin ile zirveye çıkacak, ancak 2100'de bu sayı 76 milyon 799 bine düşecek. Bu azalma, Türkiye'nin ekonomik ve toplumsal yapısının dönüşümünü kaçınılmaz kılacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, aileyi ve nüfus yapısını güçlendirmeyi ulusal bir politika olarak belirlediği bir dönemde, Nüfus Politikaları Kurulu, aile yapısının korunmasına yönelik yenilikçi tedbirler ve politikalar geliştirecek.
Yılmaz, “Çocuklarla yeşeren bir aile” anlayışıyla, sağlıklı nesillerin yetiştirilmesini ve güçlü aile yapılarının kurulmasını hedeflediklerini vurguladı. Ayrıca, çocukların bakım hizmetleri, evlilik danışmanlıkları, evlilik destek programları ve sosyal konut projeleri gibi başlıkların da hızla hayata geçirileceği bildirildi.
Yılmaz, küresel tehditlerin ve toplumsal değişimlerin, aile yapısının zayıflamasına ve evlenme oranlarının düşmesine sebep olduğunu söyledi. Aile yapısının zayıflamasını engellemek ve toplumun güçlendirilmesi için küresel düzeyde karşılaşılan tehditlere karşı da eğitim, kültür ve iletişim politikaları oluşturulacak.