Mehmet Akif Ersoy, Türkiye'nin en hassas noktası olan Filistin için konuştu hep. İslami bir aileden geliyordu. Söylemlerinde hep dindarlık vurgusu öne çıktı. Babası Nadir Ersoy, cihatçı gelenekten geldiği ve İran destekli olduğu düşünülen Selam gazetesinin kurucusuydu.
Kendisini "Hizbullahi" olarak tanımlayan baba Ersoy, oğlunu "İslam için yetiştirdiğini" belirtiyordu.
Mehmet Akif Ersoy, babasının laik eğitime karşı olması nedeniyle yurt dışında İslami eğitim veren kurumlarda okudu.
MEDYA VE KAMU ALANINDAKİ YÜKSELİŞİ
Ersoy, medya sektöründe çok hızlı yükseldi; sadece bir yıllık tecrübeyle TRT'ye transfer oldu ve Libya, Yemen, Şam, Erbil gibi bölgelerde TRT temsilciliği yaptı. 2015'te Diyanet İşleri Başkanlığı'nda Orta Doğu ve İslam coğrafyasından sorumlu başkan müşaviri olarak görev aldı.
Habertürk'te moderatörlük ve haber sunuculuğu yaptıktan sonra Genel Yayın Yönetmenliği koltuğuna oturdu.
AKP'lilerin programlara sıkça konuk olması, devlette önemli bağlantıları olduğu izlenimini yaratıyordu. Başlangıçtaki dindar kimliğinin aksine, yıllar içinde yaşam tarzı değiştiği belirtiliyordu. Yakın çevresi, güçlü bağlantıları sayesinde dokunulmaz olduğunu düşündüğünü ifade ediyordu.
Habertürk grubuna yönelik operasyonlar (Can grubuna kayyum atanması, üç spikere uyuşturucu gözaltısı) bile onun konumunu sarsamadı ve genel yayın yönetmenliğini korudu.
VEYİS ATEŞ SKANDALI İLE PARALELLİK
Türkiye, daha önce benzer bir "yoldan çıkma" hikayesine Habertürk'te tanık olmuştu. Dört yıl önce, Mehmet Akif Ersoy gibi Habertürk'te önemli bir konuma yükselen Veyis Ateş, Sedat Peker'in video yayımlamasıyla gündeme gelmişti. Peker, Ateş'in Sezgin Baran Korkmaz'dan 10 milyon Euro istediğini iddia etmişti.
Babası da kendisi de dindar kimliğiyle bilinen ve ilahiyat mezunu olan Ateş, iddiaları reddetse de Korkmaz'ın sahibi olduğu otelde çekilmiş fotoğrafları ortaya çıkmıştı. Veyis Ateş 2021'de Habertürk Genel Müdürlüğü'nden istifa etmişti.
Mehmet Akif Ersoy, Ateş'in istifasından üç yıl sonra Habertürk Genel Yayın Yönetmenliği koltuğuna oturdu. Son operasyonun merkezinde bu kez Mehmet Akif Ersoy'un kendisi yer aldı ve onun merkezinde olduğu operasyonların devam edeceği düşünülüyor.
