Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 14'üncüsü düzenlenen "Antalya Kitap Fuarı" açıldı.
Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin bu yıl 'İnsan Olmak' temasıyla düzenlediği 14'üncü Antalya Kitap Fuarı'nın açılışı, Vali Hulusi Şahin, Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir, İl Emniyet Müdürü İlker Arslan, CHP İl Başkanı Nail Kamacı, Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan, Döşemealtı Belediye Başkanı Menderes Dal, tarihçi, akademisyen, yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı ve kitapseverlerin katılımıyla yapıldı. Kitapseverler yayınevlerinin açtığı stantlarda alışveriş yaparken yazarlarla da sohbet etme imkanı buldu.
ORTAYLI'DAN TURİZM ELEŞTİRİLERİ
Prof. Dr. İlber Ortaylı, kitap fuarının Antalya için bir ilerleme olduğunu söyledi. Antalya'yı turizm merkezi olarak görmediğini belirten Prof. Dr. Ortaylı, “Antalya tam manasıyla toplama bir şehirdir. Yani sakinleri bütün şehirlerimizden, Türkiye'nin dört tarafından ama özellikle büyük şehirlerden emeklilik veya sağlık nedeniyle buraya gelmişlerdir. Bunlara hitap edecek kurumlar gereklidir. Yani burasını turizm merkezi olarak göremeyiz. İnşallah bugünkü turizm anlayışından çıkar, sadece çok paralı, az sayıdaki turist yeri olur" dedi.
"ANTİK TİYATRO SAYIMIZ ÜÇ ÜLKEDEN FAZLA"
Türkiye'deki turist profilini beğenmediğini belirten ve eleştiren Ortaylı, “Burası ne Yunanistan ne İtalya ne de İspanya. Sahillerimiz bize bile yetmiyor. Ekilecek arazileri otel yapamayız. Burası aynı zamanda bereketli bir yurt. Kendimizi beslememiz lazım. Ne İspanya ne İtalya ne de Helenizm’den beri Yunanistan. Bizim antik tiyatro sayımız bile bu 3 ülkeden daha fazla. Buraların korunması için bize bilinçli kitle lazım" diye konuştu.
Prof. Dr. İlber Ortaylı, "Bugün dünyanın bu kesiminde böyle safkan millet yoktur. Biz Türk dünyasının mensuplarıyız, övüneceğimiz bir şey varsa başka kültürlerle karışmış olmaktır. Dilimiz Farsça ve Arapça kelimelerden oluşuyorsa bundan utanmak değil, ancak iftihar ederiz. Herkesin her şeyi öğrenme ve kullanma kabiliyeti yoktur. Türkler çabuk örgütlenen, çok kolay ve gerekli şekilde taklit edebilen millettir" dedi.
"ULAN DAHA YENİ ERZİNCAN'DAN GİTTİN"
Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin bu yıl 14'üncüsünü düzenlediği Antalya Kitap Fuarı'nda tarihçi, yazar ve akademisyen Prof. Dr. İlber Ortaylı, Atatürk Kültür Merkezi'ndeki Aspendos Salonu'nda söyleşiye katıldı. 'Demokrasi' konulu söyleşide ABD'de yaşayanların ne gibi zorluklar çektiğini anlatan Prof. Dr. Ortaylı, “Amerika'da doğu eyaletlerde, belirli batı eyaletlerinde, orta batıda hala ırkçılık vardır. Kime karşı, Yahudilere karşı. Ne siyahiler ne Yahudiler burada eşya satamaz. Döverler" dedi.
Türkiye'de yaşayıp daha sonra ABD'ye giden bazı kişilerin de kısa sürede oradaki kültüre adapte olduğundan söz eden Prof. Dr. İlber Ortaylı, isim vermeden yakın zamanda ABD'ye yerleşen bir üniversite rektörünü eleştirdi.
Prof. Dr. Ortaylı, “Bizde de böyle hödükler vardır ABD'ye göç eden. Üstelik biri de rektördü. 'Şimdi ben orada gelirimin yüzde 3'ünü veriyorum. Onunla Obama'nın zencileri mi hastanede yatacak?' diyor. Ulan daha yeni Erzincan'dan gittin" diye konuştu.
"YUNANLAR, SURİYELİLERİ İSTER Mİ?"
Avrupa ülkeleri başta olmak üzere yurt dışına çıkarken Türk vatandaşlarının yaşadığı vize sorunlarıyla ilgili de konuşan Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Yunanistan'da bütün adaları biz doyuruyoruz. Ne yapsınlar? Vizeleri neden kapattılar? 3,5 milyon Suriyeli, bilmem ne. Adamlar bunu ister mi? Buradan kalkıp oraya geçecek. Geçtikten sonra ne olacağı da belli değil. Birtakım olaylar oldu ve kriminal atmosfer olduğu gibi Avrupa'nın içine aktı" dedi.
"TARİHİN ÜZERİNE BETON" TEPKİSİ
Prof. Dr. Ortaylı, bazı müteahhitlerin inşaat çalışmalarında kazı yaparken ulaştıkları antik eserlere bakış açılarını eleştirerek, şöyle konuştu:
- Bu memlekette canı isteyen portakal bahçesini keser, canı isteyen ekinlik araziye 10 katlı apartman çıkar. Onun yanındaki 2 katlı çıkar. Su kaynaklarını hesaba katmaz. Canı isteyen inşaatı yaparken antikanın üzerine döker çimentoyu. Müteahhitler bu memlekette bunu yaparak övünürler. 'Azizim gece döküverdik betonu' derler. İstanbul'da bunu yapıyorlar. Her adımda tarih var. Ahlaksızlık ve para kazanma merakı herkeste var. Ne yazık ki bütün Türkiye sahilleri böyle gidiyor. Zeytinliklerin üzerine binalar yapılıyor. Ege ve Akdeniz'in kıyısındaki bütün eski eserler böyle kontrol dışına çıkıyor.
"200 BİN RUS'UN BURADA İŞİ YOK"
Prof. Dr. Ortaylı, konuşmasının sonunda Antalya'da Rusya Kültür Merkezi olup olmadığını sordu. Salondan cevap alamayan Prof. Dr. Ortaylı, “Yoksa sırf Ruslar mı var? Şimdi burada 35 bin Rus gelinimiz vardı. Çocuklar yarı Türk'tü. Faydaları da oluyordu. 200 bin Rus'un burada işi yok. Fazla bunlar" dedi.