İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Süleymaniye'de İstanbul Tasarım Müzesi’nin açılış töreninin ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. İmamoğlu’na; İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in yerel seçim kampanyalarının İstanbul, Ankara ve İzmir’de belediye tarafından sansürlendiği, bilboardlara afiş asılmasının bir telefonla engellediği yönündeki iddiaları ve "Bizi engelleyen Beştepe değil Saraçhane" şeklindeki açıklaması soruldu.
"ALLAH'TAN ALIŞIĞIZ"
İmamoğlu "Bizim öyle bir engelleme veya bu tarz girişim, eylemde bulunmayacağımızı en iyi kendileri bilirler. Ne için yaptığını bilmiyorum bu açıklamayı. Bu işin sadece İstanbul'u yok muhtelif şehirleri var. Bu işler de şehirlerde firmalarla yönetiliyor. Onlarla konuşabilirler, görüşebilirler. Ekrem İmamoğlu üzerinden konuşmak veya Ekrem İmamoğlu’na taş atmak, böyle bir prim yapacak zannedilir şekline doğru gidiyor. Hayırlısı. Neyse Allah'tan alışığız. Bize atılan hiçbir taşın etkisi olmaz. Bize doğru gelirken taşların her birisi havada güle dönüşür. Dikkat etsinler. Bizim öyle bir endişemiz yok. İnsanlara karşı, demokrasiye karşı her zaman sorumluluk hissettik ve hiçbir daim bu sorumluluğun dışında da hareket etmedik. Yine ilave ediyorum. Bunu en iyi sayın Akşener bilir" diye konuştu.
ERDOĞAN'A: İLGİSİ HİÇ BİTMEDİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisini hedef alan “5 yıldır yan gelip yattığı” eleştirisi ve en büyük bütçenin İBB’ye verilmesine karşın proje üretmek yerine bahane ürettiği açıklamasıyla ilgili değerlendirmesi soruldu.
İmamoğlu “Hep söyledim. Söylemeye devam edeceğim. İlk randevu verdiğinde, kendisini ziyarete gittiğimde 2020’nin ocak ayıydı galiba, bana olan ilgisini o ilk ziyarette hissetmiştim. Ve bu ilgisi hiç bitmedi. Her daim beni takip ettiğini görebiliyorum. Hatta gece gündüz takip ettiğini hissedebiliyorum. Bir endişem; acaba beni takip etmekten yoruluyor da gece uykusuz mu kalıyor diye sayın Cumhurbaşkanımız düşünmeden edemiyorum. Bu yoğun ilgisini bana göstermesi inşallah görevini yapmaya engel olmaz, mani olmaz. Biraz engel olduğu belli. Matematik demiştim daha önce sayın Murat Kurum’un açıklamalarında… Bir metro hesabı yapmıştı. Gerçekten matematiğin dip zafiyetini yaşattı bize. Orada da bir hesabı, bir artı eksiği, çarpanı, bu kadar eksik bir yorumu görmemiştim. Yine matematik sorunu yaşayan bir ekiple karşı karşıyayız” dedi.
"GÖREVİNİ YAPMAYA DAVET EDİYORUM"
İmamoğlu, Cumhurbaşkanı maaşı üzerinde hesap yaparak şöyle devam etti:
- 74 bin 500 lira 2019’da Cumhurbaşkanlığı maaşı vardı ve o günkü kurlarla 13 bin 500 dolar yapıyordu. Ve bugün de yine yanılmıyorsam o maaş 183 bin lira civarında bir maaşa çıktı ama ne yazık ki 6 bin dolara inmiş değeri. Bence bu hesaplara bakınca İstanbul Büyükşehir Belediyesi'yle ilgili bütçe hesaplarını İstanbul Büyükşehir Belediyesi'yle ilgili matematiğin faydasıyla süreci daha iyi okuyabilirler ve daha da iyi görebilirler. Bazen şunu da düşünmeden edemiyorum. Yani 5 yıllık iktidarında kendisine bile faydası olmayanın insanlarımıza nasıl faydası olacak?
- Bıraksınlar İstanbul Büyükşehir Belediyesi üzerinden, bütçeler üzerinden yorum yapmayı. Ki bizim liyakatli ve işini, ekonomisini, bütçesini iyi yöneten yol arkadaşlarım, o milletin evlatları ekonomi kurallarına ve icraatlerin daha iyi yapılmasına dönük yönetiyorlar. Bütün zorluklara rağmen yönetiyorlar. Türkiye'deki enflasyona dönük yönetiyorlar ama şu anda görüyoruz ki Türkiye'yi yöneten akıl, zihniyet ve sayın Cumhurbaşkanı bizim bu rakamlarımızla, İstanbul'un işiyle uğraşmasın. Emeklinin zor geçindiği ve onun aldığı maaşla ilgilensin. Açlık sınırının altında kaç milyon hane var bütün Türkiye'de ona baksın. Türkiye'deki döviz artışına, maliyet artışlarına çare bulsun, çözüm bulsun. Görevi ve sorumluluğu o. Ben Sayın Cumhurbaşkanı'nı görevini yapmaya davet ediyorum.
"METRO AÇILIŞINA DAVET EDİLMEDİM"
Pazartesi günü Cumhurbaşkanı’nın katılımıyla gerçekleştirilen İstanbul Havalimanı metrosunun Gayrettepe bağlantısının açılışına davet edilip edilmediği soruldu. İmamoğlu soruya “Sizce?” diye yanıt vererek şöyle devam etti:
- Diyorum ya, yoğun ilgisinden dolayı açılışa bile davet edemeyen bir kadroya sahip. Kendileri talimat veriyor herhalde. Öyle düşünüyorum. Çünkü yangın söndürmeye ‘onun tensipleriyle gittik’ diyen bir anlayış muhtemelen bizi bu tür açılışlara davet etmekten endişe ediyorlar. Dedik ya şimdi yarın faks yollayabilirler. Bir davet faksı. Ama davet etmiyorlar. Ama ben yine de çok geç de olsa, çok büyük maliyet farklarına maruz da kalsa İstanbul Havalimanı'na yapılan metro hattının Gayrettepe'ye gelmiş olmasından mutluyum. Ama beni daha önce olduğu gibi bu açılışa da daha doğrusu hiçbir açılışa da davet etmeyen bir ekiple karşı karşıyayız. Kendisinin zannediyor yaptığı işi, kullandığı bütçeyi ve şu anda yönetme arzusunda olduğu bu şehri kendisine ait zannediyor. Bu anlayışın tezahürü, ürünü.
- Biz ise şöyle bakıyoruz; millete ait. Mesela buranın açılışlarını devletimizin bütün kurum kuruluşlarına, ekibine yeni değil, 10 yıldır aksatmadan yaparız. Ya beni bir tane şaşırtan olmadı. Ne yazık ki kamu görevli görevlerinden, mülki idare amirlerinden, bakanlarına varıncaya kadar bizim açılışlarımıza gelmediler. Gelemiyorlar. Bunun da tek sebebi sayın Cumhurbaşkanı'nın bu tutum ve tavrıdır. Milleti bu anlamda birbirinden uzaklaştırmaya gayret ediyor ama işte gördüğünüz bu atmosferde yaptığımız gibi biz milletimizi birleştirmeye, buluşturmaya devam ediyoruz. Israrla davet eden ve bu toprakların o derin kültürüne, anlayışına, uzlaşma tutumuna yakışan tavırlarla yolumuza devam ediyoruz. Davet etmesinler. Biz etmeye devam edeceğiz.”
"KANAL İSTANBUL'U KURUM'A SORUN"
Havalimanı metro hattının Kağıthane istasyonunda bulunan Kanal İstanbul figürü ile ilgili soru üzerine İmamoğlu “Ben çok şey söylerim Kanal İstanbul'la ilgili de, Kanal İstanbul’u ağzına almayan sayın Kurum’a sorun. Yani dilinden düşürmeyen ama şu süreçte de tek bir kelime dahi duymadığımız sayın Kurum'a Kanal İstanbul'la ilgili ne düşünüyorsunuz diye medya bir sorsun bir duyalım bakalım. Yine acaba ‘halkın gündeminde olmayan şeyler bizim gündemimizde değil midir’ diyecek. Merak ediyorum. Lütfen basın mensuplarımız kendisine bu soruyu sorsunlar” dedi.
'EŞGENEL BAŞKAN' YANITI
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e yönelik “eş genel başkan” tabirini kullanması ve kendisini diğer genel başkan olarak tanımlamasıyla ilgili değerlendirmesi de soruldu. İmamoğlu “Bu nezaketsiz tutum ve tavırlar ne muhatabım ne de cevap vereceğim bir niteliğe sahip. Kötü söz sahibine aittir” dedi.
Ulaştırma Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’nun İstanbul’da gişelerin kaldırmasıyla ilgili açıklaması hatırlatılarak İBB’nin engellenen Mahmutbey gişelerle ilgili projesi ve aynı projenin rakibi Kurum tarafından vaat olarak açıklanması hakkında İmamoğlu şöyle konuştu:
- Vallahi kaldırsın Sayın Uraloğlu. Doğru bir şey yapıyor. En azından iyi bir şey yaptığında biz onları teşekkür ediyoruz. Umarım kaldırırlar. Umarım Mahmutbey gişelerini daha önce yazdığımız gibi daha ileriye taşırlar. Ya da Mahmutbey gişeleri ve çevresindeki trafik düzenlemesi yetkisinin Ulaştırma Bakanlığına ait olduğunu bilmeyen sayın Kurum'a da bu yönüyle belki bir brifing daha verip beraberce bilgisayar ekranına ya da haritaya bakmalarını tekrar öneriyorum. Orada belki eksik bir brifing vermiş olabilir. Bu tür noktalardaki düzenleme çalışmalarında da sayın Bakanı bu değerli kararı gibi kararlar almaya, Mahmutbey gişelerindeki trafik sorununu çözmeye davet ediyorum. Ya da yazdığımız yazıya göre bize yetki versinler biz yapalım.