Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Hazine ve Maliye Bakanlığımız belediyelerin borçlarının kaynağında tahsiline başlayacak. Milletin varlığını değişik yerlerde harcamaya müsaade yok. Öyle 25 kuruşa simit yok” açıklamasıyla gündeme gelen CHP’li belediyelerin SGK’ye prim borcu tartışmaları hakkında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Saraçhane’deki başkanlık yerleşkesinde basın toplantısı düzenledi.
“Belediye borçları üzerinden yaratılan tartışmanın gerçek fotoğrafını çekeceğiz” diyerek sözlerine başlayan İmamoğlu “Göreceksiniz ki, yönetme becerisini uzun süre önce kaybeden bu hükümet ve hükümetin başı, beceriksizliklerini CHP’li belediyelere kara çalıp örtmeye çalışırken, aslında kendi başarısızlıklarını da bir kez daha ifşa ettiler. Hoş bir süreç işletilmiyor. Muhataplar masada olmadan, tartışmadan, çözüm aramak için değil cezalandırma tavrı, bizlere çok kötü bir dönemi yaşatmakta. Sadece CHP’li belediyelerin SGK ya da vergi borcu varmış gibi başlatılan tartışma, halkımıza önemli bazı verileri aktarmak için de bize fırsat verdi” ifadelerini kullandı.
“OSMANLI TOKADI” ÇIKIŞI
İBB’yi SGK’ya en çok borcu olan belediyeler arasında gösteren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a tepki gösteren İmamoğlu “Unvanında profesör titri de olan bakan sayın Vedat Işıkhan bir canlı yayında şöyle dedi; ‘CHP belediyeciliği çöp, çamur, çukur belediyeciliğiydi, şimdi buna bir de borç belediyeciliği eklendi.’ Bu çöp, çamur dedikoduları, ‘Haliç kokuyor’ gibi yalanlar geçtiğimiz 5 yıl boyunca ülkemizin cumhurbaşkanı tarafından da pek çok kez dile getirildi. Vatandaşlarımız ise bu yalanlara itibar etmedi, yanıt vermek için sabırla bekledi. 31 Mart 2024’te de de teşbihte hata olmaz ‘Osmanlı tokadı’ gibi bir yanıtı seçim sandıklarında iktidar partisine patlattı. Bu demokratik uyarıdan ders çıkarmayı ne yazık ki yine beceremediler” diye konuştu.
“İBB’NİN TEK KURUŞ BORCU YOK”
İmamoğlu, kurumun borç tablosunu şöyle açıkladı:
-İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin tek kuruş SGK ya da vergi borcu bulunmamaktadır. Belediyeye bağlı 5 iştirak şirketimizin 1.5 milyar liralık borcu vardır.
-Bizden önceki borç ise 2021 yılından başlayarak yapılandırmıştır. Yıllara sair ödenmektedir. Bu ülkede borcu olmayan hane, borcu olmayan işletme mi vardır?
-Ödüyorsan, ödemekte anlaşmışsan bu borç değildir artık. 7 iştirak şirketimizin de 2.3 milyar lira borcu bulunmaktadır. Kuşkusuz bunlar da ödenecektir. Ödüyoruz da. Ne borçlar ödedik.”
YOLSUZLUK SORUŞTURMASINA ATIF YAPTI
İmamoğlu, eski İBB yönetiminin tek bir imar operasyonuyla Fatih Vatan Caddesindeki bir arsa üzerinden, özel bir şirketin cebine 106.5 milyon dolar girdiğini hatırlatarak “Bu kıyak imzanın getirisi bile İBB’nin bugünkü SGK borcundan 1 milyar lira daha fazladır. Bu usulsüzlük dosyası da diğer 40’a yakın dosya gibi 3 yılı aşkındır İçişleri Bakanlığında sümen altı edilmektedir. Soruşturulmasına bile izin verilmedi. 3 yıl önce verdiğimiz dosyalardaki kamu zararı toplamı 12 milyar liraydı. Bugünün parası ile 40 milyarı buldu. Hala yargıdan kaçırıyorlar.”
“İSRAF BELEDİYECİLİĞİNİ BİTİRDİK”
İmamoğlu “Biz israf belediyeciliğini bitirdik. Bizim böyle halkın parasının birilerine kıyak çekildiği tek bir dosyamız yoktur. Hamdolsun alnımız ak. Borcumuz varmış... Bizim namusuyla, emeğiyle, kendi kaynağını her tür zorluğa rağmen yaratarak borcunu ödeyen iştiraklerimiz, belediyelerimiz var. 2019 yılındaki seçim öncesinde, İGDAŞ’ı yönettikleri dönemde BOTAŞ’a dahi gaz parası ödemediler. 5 yıl öncenin parası ile 1.1 milyar liralık borçlarını da devlete biz ödedik. Bugünün parasıyla yaklaşık 200 milyon dolarlık bir ödemeydi bu. Bugünkü SGK borcumuzun 3 katı yapıyor. Biz ödedik devlete bu parayı. Onlar ödemediler” ifadelerini kullandı.
“MİLLET BU TARZINIZDAN USANDI”
İmamoğlu, 2019 yılında göreve geldiklerinde toplam 101 milyon 869 bin dolar, bugünün parasıyla 3.5 milyar TL SGK ve vergi borcu devraldıklarını açıkladı. İmamoğlu “Biz, ekonominin alt üst olduğu, pandemi nedeniyle hayatın aylarca durduğu bir dönemde görev yaptık. 6 metro hattını hizmete açıp, olağanüstü altyapı yatırımlarını da bu dönemde gerçekleştirdik. 12 iştirak şirketimiz Türkiye’nin en büyük 500 şirketi listesine girdi. İktidardan övgü beklediğimiz yok. Yıllardır devam ettirdikleri ve gerçekten vicdanlara sığmayan suçlamaları yapmaktan vazgeçsinler yeter. Millet bu tarzınızdan usandı. Milletimizi kandırmaktan, manipüle etmekten vazgeçsinler yeter. İşinize odaklanın kardeşim. Yapmanız gerekenleri yapın. Mesela 1 tanesini hatırlatayım. 14 ay önce Cumhurbaşkanlığı seçiminde bu millete söz verdiniz. Mülakatı kaldırın. Bunu yapmak için para lazım değil, işçi lazım değil, araç lazım değil. Sadece Cumhurbaşkanı bir imza atacak, mülakat kalkacak. 14 aydır bu sözü bile tutmama sebebiniz nedir. Hangi kötü alışkanlığınızdan vazgeçemiyorsunuz? Neden hala KPSS’de büyük başarı kazanan gençler mülakatta eleniyor? Siz bunun izahını yapın önce” diye konuştu.
“TBB OLARAK ÇÖZÜM PAKETİ HAZIRLIYORUZ”
İmamoğlu, “Parti ayrımı yapmaksızın bu borçların sulh içinde uzlaşı içinde ödemesi için çalışalım. İcra göndererek değil cumhurbaşkanı dedi diye kraldan çok kralcılık yaparak değil. Bu borçların ödenmesi konusunda da belediye başkanı arkadaşlarımla çalışıyoruz. Türkiye Belediyeler Birliği çatısı altında çözüm önerilerimizden oluşan paketi en kısa zamanda ilgili makamlara sunacağız. Kimsenin hamasi gündem maddeleriyle halkın gerçek sorunlarını perdelemesine müsaade etmeyeceğiz. Yapıcı öneri paketimizi de çok yakında ilgili makamlara göndereceğiz” dedi.
“SGK’YA BORCU OLAN ŞİRKETLERİ NEDEN AÇIKLAMIYORLAR?”
Işıkhan yönetimindeki SGK’nın mali durumuna anlatan İmamoğlu “22 yıldır yönettikleri SGK’nın açığını 3 kat artırdılar. Yasal olarak mecbur oldukları halde 2016 yılından beri SGK’ya borcu olan şirketleri açıklamıyorlar. Hangi şirketlerin borcunu hangi ayrıcalıklarından dolayı saklıyorsunuz? Kamu kuruluşu belediyeleri her gün açıklıyorsunuz da neden borçlu şirketleri açıklamaktan imtina ediyorsunuz? Nedir bu korku? Üstelik yılda 2 kez açıklamak mecbur olduğu halde saklıyorlar” dedi. Açık rekoru kıran SGK’ya vatandaşın vergilerinden, sadece 2023 yılında 885 milyar lira aktarıldığını belirten İmamoğlu “Bu rakam nerdeyse üstüne üşüştükleri belediyelerin borcu diye lanse edilen rakamın 10 katıdır” diye konuştu.
“ÖNCE BATIRDIĞINIZ SGK’YI DÜZE ÇIKARIN SAYIN BAKAN”
İmamoğlu “Son 3.5 yılda SGK’ya vergilerimizden aktarılan tutar toplamı 2.3 trilyon liradır. Yani bunu aslında SGK’ya verilen borç gibi düşünün. Kamuya hizmet eden belediyelerin dile getirilen borcu, SGK’ya son 3,5 yılda aktarılan paranın sadece yüzde 4.3’ü. CHP’li belediyeleri borç belediyeciliği ile suçlayan Bakan beyin karnesi işte bu kadar bozuktur ve sefil durumdadır. Siz önce kötü yönetiminizle batırdığınız SGK’yı düze çıkarın sayın bakan. Kendi başarısızlığınızın faturasını belediyelere kesmeye çalışmayın. AKP’li, CHP’li ve diğer partili belediyelerden çıkarmayın. Bu kadar büyük batığın sahibi iken, nasıl oluyorsa her gün ekranlara çıkıp rahat rahat konuşuyorlar, vallahi aklım almıyor. Normalde utanılması gereken bir durumda bile halkın belediyelerini suçluyorlar” diye konuştu.
“ÇALIŞANLAR NEFES ALAMAZ HALE GELDİ”
“SGK batık da Türkiye’nin durumu iyi mi?” diye soran İmamoğlu, Türkiye’nin içinden geçtiği ekonomik krize vurgu yaptı. İmamoğlu şunları söyledi:
“Maalesef Türkiye de tıpkı SGK gibi çok kötü yönetiliyor. Ekonomist olduğunu dile getiren sayın Cumhurbaşkanı birkaç yıl önce, ekonomi biliminin aksine bazı kararlar aldı. Bu kararlar sırasında çok sayıda ekonomi bakanı, merkez bankası başkanı görevlerinden alındı. Faizlerle deney yapan sayın cumhurbaşkanı, günün sonunda hem sebep dediği faizi hem de sonuç olarak gördüğü enflasyonu patlatmayı başardı. Savaştaki Rusya’nın yıllık enflasyonu Türkiye’nin aylık enflasyonundan daha az. Arjantin ve Suriye’den sonra Türkiye dünyada enflasyon oranı en yüksek 3. ülke oldu. Bu ülkede çalışanların neredeyse yüzde 50’si asgari ücret civarında bir ücretle çalışırken, bu enflasyon altında bırakın kira ödemeyi, yemek yemeyi, nefes alamaz hale geldiler.”
KUR KORUMALI MEVDUATIN FATURASINI SORDU
“Enflasyon, faiz ve döviz kontrolden çıkınca, dövize endeksli mevduat yaratıldı, adına, ‘Kur Korumalı Mevduat’ dendi. İnanılmaz bir gelir transferi yaratıldı. Zaten zengin olan daha da zengin oldu. Bundan 2 ay önce 4 Haziran 2024’de Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda ‘Kur korumalı mevduattan kaynaklı Merkez Bankası zararı 833 milyar liradır’ dedi. Siz bana borç soruyorsunuz, ben size bunu soruyorum. Bakın, birisi aklına aniden gelen bir şeyi denedi, bu ülkenin sadece Merkez Bankası’nın 833 milyar lirası yok oldu. Bu deneyin faturası, dile getirdikleri belediye borcunun neredeyse 10 katı.”
“DÖNÜN KENDİ BORCUNUZA BAKIN”
İmamoğlu “Belediyeler borçluymuş... Dönün önce bu memleketin sırtına bindirdiğiniz yüke, kendi borcunuza bakın. Yarattığınız ekonomide devlet de millet de borçlanmadan yaşayamıyor. Bugün hazine borçlanma oranı yüzde 100’ün üzerinde. Borç stoku katlanarak büyüdü. 2018 başında 892 milyar TL olan kamu borç stoku 2024 Haziran itibarıyla 7,9 trilyon TL’ye fırladı. Borcumuz, tam 9 kat arttı” dedi.
“2 KAMU BANKASANIN REKLAM HARCAMASI 5.7 MİLYAR”
Bütçe açığının, harcamalarda kontrol kaybedildikçe arttığına vurgu yapan İmamoğlu “Size kontrolünü, aklını yitirmiş bir kamu harcaması örneği vereyim” diyerek şu açıklamayı yaptı:
-Bir reklam harcaması anlatacağım size. Ama buradaki medya kuruluşlarının hemen hepsi bu reklam harcamasından tek kuruş elde etmemiştir. Çünkü kamu bankalarının sadece hangi medya gruplarına reklam verdiği belli.
-Şimdi vereceğim rakamlar Ziraat Bankası ve Halk Bankası’nın 2023 faaliyet raporundan alınmıştır.
-Türkiye Halk Bankası ve Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası kamu bankalarıdır. Bu bankaların kazançları arttığında daha fazla vergi öderler ve her yıl kar üzerinden Hazine’ye aktarılacak iştirak kazancı artar. Kamu bankalarının kazancındaki azalma durumunda ise bütçe gelirlerini olumsuz etkiler.
-Aslında kamu bankalarında yapılan her yanlış veya gereksiz harcama nedeniyle bütçeye girecek para azalır. Kamu kaynağı çarçur edilmiş olur. Son 3 yılda sadece iki kamu bankasından ödenen ilan- reklam harcaması 5 milyar 784 milyon liradır. Oysa aynı 2 bankanın 2024 yılındaki ilk 6 aydaki zararı 42 milyar liradır. Bu 42 milyar vatandaşın vergilerinden yani Hazine’den bu bankalara ödenmiştir. 6 ayda 42 milyar zarar eden devlet kuruluşları neden yaklaşık 6 milyar liralık reklam harcaması yapmıştır? Bu reklam harcamalarına sayın Maliye Bakanı neden göz yummaktadır?”
“GÜNDEME BİZİM GETİRİLMEMİZ HAKSIZLIKTIR, FIRSATÇILIKTIR”
İmamoğlu “Öğretmenler odasındaki elektrikli çaydanlığı tasarruf diye kaldıranlar, kamu bankalarının reklam harcamalarına neden sessizdir? Biz bu sorunun cevabını biliyoruz. Yönetimin esası israf olmuş. Biz israfı kesip, devraldığımız borçlar, azalan kaynaklarla halkımıza iyi yönetim getirmeye çalışırken gündeme bizim getirilmemiz fırsatçılıktır, haksızlıktır, halka hizmeti siyasete alet etmektir. Halka hizmet edilmesini engellemeye çalışmaktır. Söz veriyorum, buna izin vermeyeceğiz. AKP’li, CHP’li, MHP’li bütün belediyelerin hakkını savunacağız” dedi.
“HADİ ORADAN” ÇIKIŞI
İmamoğlu tepkisini şöyle sürdürdü:
-Emekli maaşlarının ödenebilmesi için belediye borçlarının ödenmesi gerekiyormuş. Hadi oradan.
-Emekli vatandaşlarımız dahil bu ülkenin emekçilerinin, çalışanlarının daha iyi yaşayabilmesi için bu ülkenin daha iyi yönetilebilmesi gerekiyor.
-Kendi sorumluluğunuzu bize yüklemeyin. Kıstığınız kaynaklarla, bıraktığınız borçlarla, israfı önleyerek, belediyeleri yönettik biz. Yönetmeye de devam edeceğiz. Slogan atmayı, algı yaratma çabalarını bir kenara bırakın. Millet sizden icraat bekliyor. İcraate odklanın. Sloganla bu ülkeye bahar gelmez.”
“NE YAZIK Kİ HEDEF HALİNE GETİRİLİYORUZ”
İBB’nin halkçı uygulamalarına anlatan İmamoğlu “Sizin ekonomi politikalarınıza yoksullaşan emekçilerimize nefes olmaya çalıştık. Kent Lokantalarımız, bugün dahil 3 milyon 384 bin İstanbulluya sağlıklı ve ucuz yemek verdi. Milyonlarca ihtiyaç sahibi İstanbullu kah Halk Sütten, kah Yenidoğan yardımından, kah eğitim yardımından, kah evlilik yardımından, kah kurban yardımından, kah diğer sosyal yardımlardan faydalandı. Binlerce öğrencimiz bu dönem açtığımız yurtlarda barınma sorununu giderdi. Toplam sayıları 1 milyona yaklaşan 0-4 yaş arası anne, ücretsiz ulaşım kullandı. Bu yıl da 100 bin üniversite öğrencimize 15 bin lira burs vereceğiz. Bu dönemde burs verdiğimiz öğrenci sayısı 400 bine yaklaşacak. Daha fazlasını yapmak istiyoruz, ama bunu peşimize takılmış, kaybetmemiz için her şeyi yapmaya ant içmiş, kaybetmemiz için kendi halkının bile aç kalmasına razı bir yönetime rağmen yapıyoruz. Engellemeleri yazsak külliyat çıkar. İstanbul’da ekonomik koşulların böylesine kötü olduğu bir dönemde, biz vatandaşlarımızı asla yalnız bırakmıyoruz, bırakmayacağız. Bunu yaptığımız için herhangi bir sağduyulu hükümetten teşekkür ve destek almamız gerekirken ne yazık ki her gün, her saat, her dakika hedef haline getiriliyoruz. Suni krizlere karşı yaptığımız mücadeleyi yaradan görüyor” diye konuştu.
“CUMHURBAŞKANLIĞINDAN SEÇİM İÇİN AKP’Lİ BELEDİYELERE 1 MİLYAR HİBE”
Her belediyenin aynı durumda olmadığına dikkat çeken İmamoğlu AKP’li belediyelerden örnekler verdi. İmamoğlu “5 Ocak 2024 günü Çekmeköy Belediyesi, Cumhurbaşkanlığı’ndan 45 milyon lira yardım talebinde bulunuyor. Benim aklıma gelmez Cumhurbaşkanlığından yardım istemek. Biz Cumhurbaşkanlığından ancak metro yapmak için bir imza isteriz. Seçimden hemen önce gönderiliyor bu para. Peki bu para gönderildiğinde Çekmeköy Belediyesi’nin sigorta ve vergi borcu yaklaşık 100 milyon lira. Devlete borcu varken yine devletten üstelik de geri ödemesiz 45 milyon lira niye ödeniyor? Aynı şekilde Ocak 2024’de yine hemen seçimden önce Beyoğlu Belediyesine de 45 milyon lira gönderildi. 2022 Aralık ayı ile 0cak 2024 arasındaki 13 aylık sürede Cumhurbaşkanlığının Beyoğlu belediyesine yolladığı hibe 70 milyon lira. O esnada Beyoğlu Belediyesi’nin kamu kurumlarına borcu 198 milyon lira. Benim aklıma gelmez yardım istemek. Türkiye’deki bütün belediyeler pazartesi günü Cumhurbaşkanlığına yazı yazıp yardım talep etsin o zaman. SGK borcunuz kadar yardım isteyin, onlar gibi yapmayın gelen yardımla da SGK borcunuzu ödeyin. Geleceğine de inanıyorum. Sadece Çekmeköy, Beyoğlu değil, İstanbul’daki AK Partili tüm belediyelere seçimde harcanmak üzere aynı tarihlerde 45 milyon lira hibe gönderilmiş. Bir tek Silivri Belediyesi hariç. Biliyorsunuz orda MHP vardı. Ortaklarına göndermemişler. Trajikomik. Güldüğüme bakmayın içim acıyor. 24 ilçe belediyesine seçim için 1 milyar 80 milyon lira para göndermiş Cumhurbaşkanlığı. Bir o kadar da İBB başkan adaylarına göndermişlerdir. Şimdiki bakana. Seçimi kaybetmemiş demek ki bakan yaptılar. Seçimi o kaybetmediyse kim kaybetti siz söyleyin. Dilinize doladığınız iştirak borcumuz işte bu kadar zaten. Bu anlattığım işlemlerdeki, halka hizmet değil, partime hizmet, şahsıma hizmet mantığını görüyor musunuz? Biz işte buna karşıyız. Biz partisine bakmadan halka hizmet etmeye talibiz.”
İmamoğlu, kurumun SGK’ya olan borcu ile ilgili Saraçhane’deki başkanlık yerleşkesinde düzenlediği basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Sancaktepe Belediye Başkanı Alper Yeğin’in sosyal medya hesabından “Gün ola devran döne umut yetişe” notu ile cumhurbaşkanlığı forsu eklenmiş İmamoğlu fotoğrafı paylaşmasına ilişkin değerlendirmesi soruldu.
“BENİ RAHATSIZ ETTİ”
İmamoğlu “Bu yapılan paylaşımların benim zihnimde zerre kadar bir kıymeti yoktur. Bir kere ben tüm belediye başkanı kardeşlerime öncelikle ve özellikle bugünün sorunlarına, beldelerindeki- ilçelerindeki çözümleri odaklanmasını istiyorum. Bizim derdimiz 4 yıl sonraki bir seçimin aktörlerini ya da isimlerini belirlemek değildir. Biz işimize odaklanacağız ve sadece işimizi düşüneceğiz. Memleketin, milletin sorunlarına çözüm oluşturma konusunda büyük bir gayret göstereceğiz. Artı olarak bugün bize yapılan müdahalelere, birtakım zorlamalara karşı dayanışma içerisinde birtakım çözümler üretme konusunda büyük gayretler göstereceğiz. Konumuz budur. Bu konuların dışındaki konulara müdahil olmasınlar, ilgilenmesinler. Varsa bir kısım duyguları; bu duyguları unutsunlar şimdi. Zamanı geldiğinde her şey konuşulur, çözülür. Böyle bir gündeminiz yok ki. Benim ruhum zerre kadar ilgilendiren, okşayan bir tarafı da yok, tam aksine beni rahatsız etmiştir” dedi.
“İSRAİL'İN DIŞİŞLERİ BAKANI BENİ NİYE EKLEDİ?”
İmamoğlu, İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz’ın Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği sosyal medya paylaşımına kendisini de eklemesi ve ardından AKP’li Hamza Dağ ve Fatih Şahin’in kendisini hedef alan acıkmaları ile ilgili soruya yanıt verdi. İmamoğlu “Seçimden önce bir terör örgütü adına biri konuşur; bizi över. Veya bize dönük bir şeyler söyler. ‘Vay bak işte niye böyle dedi’ diye anlatılır. Ben de diyorum ki İsrail'in Dışişleri Bakanı yaptığı bir açıklamaya beni niye ekledi? Ben bunu anlayamadım. 5.5 yıldır buradayım ben, beni tebrik etmeye bile gelmemiş bu ülkenin iç misyonu. Beni böyle bir konuda niye ekledi? Düşünmeden edemiyorum. Bu manevralar enteresan. Ama bizim milletimize dönük, devletimize, devletimizin kurumlarına dönük, devletimizle bütün münazaralarımıza, farklı düşüncelerimize rağmen seçilmiş insanlarına dönük, demokrasiyi hiçe sayarak, hukuku hiçe sayarak ve bizim iç hukukumuz üzerinden birtakım manevralarla bir fayda elde edeceğini zanneden akıl, basit akıldır. Zavallıdır. Ben gerekli cevabı verdim” dedi. AKP’li isimlerden gelen tepkilerle ilgili de “Ne buldun delisi olanlar var, AK Parti'de. Onlar da böyle pat diye çıkarlar. Hemen bir şey yazarlar, takip bile etmeden. Onların ruhları sıkıntılı. Onlar iyi ruhlar değil bahsettiğiniz isimler. Onların yazdıklarını elbette dikkate almıyorum” dedi.
“ŞEHİRLER ÜZERİNDEN ORTADOĞU DİPLOMASASİSİ BAŞLATACAĞIZ”
İmamoğlu Filistin meselesiyle ilgili de şunları söyledi:
“Ne yazık ki Ortadoğu'da insanlar birbirini öldürüyor, kan dökülüyor. Her yerinde, her yöresinde. Benim için yanıyor. Şehirler üzerinden Ortadoğu diplomasisi başlatacağımızı duyurmak isterim. Şehirlerde iyi yaşam, nitelikli yaşam, hoşgörülü yaşamın var olması konusunda ki diplomatik ilişkimiz olan 7-8 önemli şehrin bu davetimize olumlu baktıklarını da belirtmek isterim. Bakın biz sulhçu bir milletiz. Atatürk’ün ‘yurtta sulh cihanda sulh’ sözü aslında yüzyıllardır Osmanlı döneminden beri bu toprakların tavrıdır. Asla işgalci değildir.”
“TORUNDAN ALINACAK HABERLE HAREKET EDİLMEZ”
İmamoğlu Paris’te katıldığı Olimpiyatlar’ın açılış törenine yönelik tepkilerle ilgili soru üzerine ise şu yanıtı verdi:
“Spor çok önemli, çok özel bir yerdedir. Evrenseldir. Çok hassas bir iştir. Buradan iç politika meselesi üretmeden meseleyi anlama, kavrama gerektirir. Yani öyle torundan alınacak bir haberle hareket edilmez. Spor meselesi torundan duyulmaz, öğrenilmez. Spor meselesi çok derin idrak edilir, anlaşılır ve ona göre devletin politikaları geliştirilir. Olimpiyat meselesi önemlidir. 2036’da dünyanın gelmiş geçmiş en güzel olimpiyatlarını bu şehrin göbeğinde yapmak istiyoruz. Yanlışları, eleştirileri elbette spor camiasının içinde bulunan Milli Olimpiyat Komitesi başkanı, yönetimi başta olmak üzere ve spor camiasının önde gelen insanları eleştirilerini, önerilerini yapacaklardır.”
ERKEN SEÇİM SORUSU
İmamoğlu’na sokak röportajlarında halkın büyük çoğunluğunun erken seçim istediği, kendisinin erken seçim isteyip istemediği soruldu. İmamoğlu şu yanıtı verdi:
-Sesin çıktığı yeri zaten duyurmuş oldunuz. Yani bence sesin esas çıkması gereken yer toplum. Yani toplumdan önce bunun muhalefetin, ki biz yerelde iktidarız. Genelde ana muhalefet partisiyiz.
-Milletin bu sesi çıkarmasından önce, bu sesi çıkartmak farklı anlaşılabilir. Milletimiz şayet bu sesi çıkartıyor ve bunu tespit etmişseniz tabii ki kamuoyu büyüyecektir, olgunlaşacaktır.
-O kamuoyunun olgunlaşan sesi olma konusunda da başta partimiz, başta parti yönetimimiz, genel başkanımız üzerinden gereken mücadele ve ses çıkarılacaktır diye düşünüyorum. Süreci biz de özenli şekilde takip ediyoruz.”
SOKAK HAYVANLARI YASASINA TEPKİ
Tartışma yaratan sokak hayvanları yasası ile ilgili soru üzerine İmamoğlu “Birçok konuda olduğu gibi ne yazık ki yani belediyelerle ilgili bir yasa çalışılıyor ve bu yasanın ana muhatabı olan belediyelerden tek bir satır dahi görüş alınmadı. Meselenin yasa çıkartmak değil, yine milleti cezalandırmak, belediyeler üzerinden millete hesap sormak kavramının yürütüldüğünün net bir somut bir ifadesi olduğunu düşünüyorum. Uzun süredir yoğun bir çalışmamız var. Bu ayın sonuna doğru güçlü bir eylem planı ve yasaya dönük de birtakım süreçlere dönük eleştirilerimizi ve uyarılarımızı da yapıyor olacağız” dedi.
“SOKAK HAYVANLARINDAN İŞ NERELERE GELDİ”
Yasanın uygulanmasının mümkün olmadığını vurgulayan İmamoğlu “Söylenen rakamlara göre 2 milyon sokak hayvanı var deniyor. Resmi rakamlarla 4 milyon civarında olduğu da söyleniyor. Türkiye'de barınak kapasitesi yüzde 30. ‘Sokaktaki hayvanları topla barınakları tık’ diyorlar. Öyle bir barınak kapasitesi yok. Vay CHP'li belediyeler barınak yapmadı… Kurban olduğum belediyelerin büyük bir kısmı daha bir ay öncesine kadar 70-80’i sizin yönetiminizdeydi. Ya da 5 yıl öncesinde daha fazlası sizin yönetiminizdeydi. 20-25 yılda biriken bir sorunu bir anda bir yasayla birine mal edilecek. Olmaz. Yürümez. Bu tutmaz. Uygulanamaz. Yasayı uygulamazsan ‘seni hapse atarım, hapse tıkarım’ diyor. Siyasi yasak bile getiririm diyor. Sokak hayvanlarından iş nereye gitti. Sokak hayvanları meselesi çok önemlidir. Sesin her çıktığı yerdeki vatandaşın feryadını duyuyoruz. On yıllarca ihmalle büyümüş olan bu sorunu ‘bir yasa çıkarttım, hadi bakayım, çöz’ denmez, olmaz. Memleketini, milletini, kurumlarını zora sokmaktır. Şunda bile insanları bölme çabası içerisindeler. Kötü bir süreç yaşandı” diye konuştu.
3 BÜYÜKLERE “SAHİPLENDİRME” ÇAĞRISI
“Biz öldürmekten asla yana değiliz, yaşatmaktan yanayız” diyen İmamoğlu, sokak hayvanları konusunun geniş bir seferberlik çalışması ile çözülebileceğini belirterek 3 büyük spor kulübüne çağrı yaptı. İmamoğlu “Üç büyük kulübümüz bu işi desteklesin. Bütün şehirlerdeki kulüpler, cesaretlendirsin taraftarlarını ve sahiplendirme kampanyasına sahip çıksınlar. Futbolcular çok seviliyorlar. . Sporcular sahiplendirmede lokomotif olsunlar” diye konuştu.