İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Beylikdüzü Barış ile Kavaklı mahallelerini birbirine bağlayan Vira Kavşağı’nı yeniledi.
Yıllardır trafik çilesi yaşanan 2 şeritli kavşaktaki şerit sayısı 3’e çıkarılarak araç yoğunluğunda azalma, bölgeye yayılan trafikte rahatlama sağlandı. Yenilenen Vira Kavşağı’nın açılışı; CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın katılımlarıyla gerçekleştirildi.
Bölgede yaşayanların ve yolu kullanmak zorunda olan vatandaşların yaklaşık 13-14 yıldır trafik sıkıntısı çektiğini hatırlatan İmamoğlu, “6 caddeyi bağlayan bir yerdi. Ve de önemli bir aksı sağlayan bir geçiş noktasıydı. Burayı iyi bir projeyle açmanın, göz bebeğimiz ve bütün İstanbul'a marka olan, hatta İstanbul dışında da artık isim olarak kullanılmaya başlanan ‘yaşam vadisi’ kavramının doğum yeri olan, bu yaşam vadisini de kesintisiz bir vadi haline getirip, D100 kanadından sahile kadar, neredeyse 7 kilometre, ayağınıza bir taş değmeden sizi yürüten, koşturan, bisiklete bindiren muazzam bir tasarımın da bütünlükçü yapısını taşıyan bir projeyi bitirmenin keyfini yaşıyoruz. Şimdi bunu açacağız” dedi.
BAKANLIĞA METRO TEPKİSİ
5 yıldan daha kısa süre içerisinde İBB bütçesiyle 7 metro hattının hizmete açıldığını belirten İmamoğlu şöyle devam etti:
-Kağıt üstünde, ‘7 metronun 5’i İBB'nin, ikisi de Ulaştırma Bakanlığı’nın’ denebilir. Bakın; biz sadece iş üretmiyoruz. İş üretiyoruz, engellemeleri aşıyoruz… Allah'ın izniyle bu konuda bayağı bir kabiliyetli olduk.
-Peki, ‘İkisi Ulaştırma Bakanlığı'nın’ derken aradaki fark nerede? Engelleri aşmanın yanı sıra, bir de bizden tahsilat yapıyorlar. Hem de çatır çutur. Yani daha önce Ulaştırma Bakanlığı, İBB’ye devretmek üzere yaptığı bir metro hattının parasını, 15-20 yılda tahsil ediyordu.
-Biz göreve gelince, metro hatları bize teslim edilmek üzere bir genelge çıkarttılar. Sadece 10 ayda iki metro hattının, yaklaşık 5 milyar lirasını bizden tahsil ettiler. Yani iki yıllık Beylikdüzü bütçesini, 10 ayda cebimizden aldılar. Şimdi böylesi bir tahsilatla, onun için hakkımız olarak görüyoruz, ‘7 metro hattı’ diye söylemeyi.”
“NE YAPARLARSA YAPSINLAR, BİZİM BAŞIMIZI ÖNE EĞEMEZLER”
"Ne yaparlarsa yapsınlar, bizim başımızı öne eğemezler” diyen İmamoğlu, “Biz, işimizi ahlaklı ve haysiyetli yapıyoruz. Gerçekten kamu yöneticisi olma sorumluluğuyla ve ciddiyetiyle işimize bakıyoruz. Bu ciddiyetle ve bu kararlılıkla iş yaparken, bu engelleme süreçlerinin yazılarını yazanlar, gerçekten bu işi hazırlayan aklın nasıl ciddiyetsiz, nasıl sorumsuz davrandığını da görüyoruz. Bunu halkımız, milletimiz görüyor, okuyor ve bunun cevabını verecek. Tabii bu olgunlaşmamış, bu ciddiyetsiz akıl, tüm maliyetini bizden toplayıp alarak, 10 ayda tahsil ederek, sanki bir iş başarmış görüyorlar kendilerini. Yani İstanbul'u zora sokacaklar, İstanbul'un bütçesini küçültecekler. Başka bir akıl işliyor” ifadelerini kullandı.
“BENİ AÇILIŞA DAVET ETMEKTEN BİLE KORKUYORLAR”
İktidar kanadının, parasını 10 ay içinde İBB’den tahsil ettikleri açılışlara kendisini davet etmediğini aktaran İmamoğlu, şunları kaydetti:
-Beni açılışa davet etmekten bile korkuyorlar. Çünkü, oraya gitsem herhalde şundan korkuyorlar: Bakıyorlar, kurdeleyi koysalar buraya, kurdeleyi keserken beni görse orada oturanlar, sempatizanları; öyle tahmin ediyorum ki hepsinin bizim o güler yüzlü, bizim o insancıl bakışımızla onları ikna edeceğimizden korkuyorlar.
-Onun için bizi davet etmiyorlar. Ama ben, İstanbul'a hizmet isteyen, hangi partiye oy verirse versin, bütün partilere oy verenlerin oyunu almaya, güler yüzle, iyi niyetle, samimiyetle, ciddiyetle, devlet insanı ahlakıyla, iyi bir hemşeri, iyi bir dost, iyi bir ‘Ekrem Abi’, iyi bir kardeş olmaya aday değil; artık oyum ben, oyum. Aradaki fark bu. Ve o anlamda ben herkesin oyunu da alacağıma inanıyorum.”
“EKREM’İ ENGELLEMİYORSUNUZ, 4 MİLYON İNSANI ENGELLİYORSUNUZ”
Beylikdüzü Metrosu’nun 2024 Cumhurbaşkanlığı yatırım programına alınmamasına tepkisini sürdüren İmamoğlu, bu projenin 2004 yılından beri gündemde olduğunu ve her seçimde vaat olarak sunulduğunu söyledi. İmamoğlu şöyle devam etti:
-Söz verdiler. ‘Göreve geleceğiz, ihale yapacağız’ dediler. Yapmadılar, kandırdılar. Bakın burada, 3,5-4 milyon insanı kandırdılar. Peki biz ne yaptık? Göreve gelir gelmez projelerini aldık. Yüzde 20-25 oranında tasarrufa giden bir proje revizyonu yaptık.
-Dünyanın en önemli iki yatırım finansman kuruluşunun kredilerini bulduk. Ön protokoller imzaladık. Ve iş neye kaldı? 1,5 senedir; bir mürekkep, bir kalem. Kefil değilsin, bir şey değilsin. Zaten İstanbul halkının kefaleti, her şeye yeter. İstanbul halkının itibarı, her şeye yeter. Bir mürekkep, bir kalem… İmzalamıyorlar. Ne için? Yani Ekrem'i mağdur edelim, Ekrem’i engelleyelim… Ekrem’i engellemiyorsunuz. 4 milyon insanı engelliyorsunuz. Ama bu yerel seçim bitecek. Bu yerel seçimde öyle bir demokrasi şamarı yiyeceksiniz ki, mecburen o evrakı imzalayacaksınız.”
“ARKADAN İZLEYECEK DÜRBÜN BİLE BULAMAYACAKLAR”
Eyüpsultan-Bayrampaşa tramvay hattının da aynı durumda olduğu bilgisini paylaşan İmamoğlu, şöyle konuştu:
-Biz, bunların yollarını buluyoruz. Eyüpsultan-Bayrampaşa hattının hemen ihalesine başlıyoruz. Beylikdüzü konusunu da çözüme kavuşturacağız. Göreceksiniz, tıkır tıkır yolumuza devam edeceğiz.
-Bunlar bizi arkadan izliyor. Vallahi mesafeyi öyle bir açacağız ki, arkadan izleyecek mercek bile bulamayacaklar, dürbün bile bulamayacaklar. Mesafeyi açacağız. Nedir dertleri? ‘İmamoğlu daha fazla metro yapmasın.’ Her zaman yaptığım gibi söyleyeyim. Bir kere yaptığımız her işin sahibi millettir. O metroların sahibi de millet. Milletin parası. Milletin ihtiyaç duyduğu hizmetleri yapmaya devam edeceğiz. Atın imzanızı, bakın ben nasıl teşekkür ediyorum.
-Hiç sorun yok; teşekkür ederim. Teşekkür etmekten de imtina etmedim, etmem. Yalnız, gecikme yüzünden milletin sırtına binen ekstra maliyetler ve bunun gibi hususları ıskalıyorlar. Yazık ediyorlar. Devlet insanı duruşundan uzaklaşıyorlar. Milletimizin geleceğine verdikleri birçok konudaki zarar gibi, bu konuda da zarar vermeye devam ediyorlar.
-Şimdi 12 bin yatırım projesine ‘evet’ diyorsunuz, ama burada İstanbul'un yatırım projelerine ‘hayır’ diyorsunuz; çok komik. Avrupa Yatırım Kalkınma Bankası'nın Başkanı hanımefendi ziyaretime geldi. Üç defa şöyle sordu: ‘Anlayamıyorum, niçin imzalamıyorlar’ dedi.
-Nasıl anlatayım yani Fransız hanımefendiye? ‘Ben de anlatamıyorum’ dedim içimden. Ben, siyaseti didişmek için değil, gerçekten milletin sorununu çözmek için yapıyorum. 16 milyon insanımızın sorunlarının çözülmesinden yana, gece-gündüz çalışıyorum.
“20-25 YILLIK HİZMETLERİNİ ANLATIYORLAR, BENLE YARIŞTIRIYOR”
-Onların yönettiği ilçeler de dahil olmak üzere, İstanbul'un 39 ilçesine verdik. Her ilçeyle, uzlaşıyla çalıştık. Onun için oturuyorlar, kalkıyorlar Ekrem İmamoğlu'yla uğraşıyorlar.
-Bir de şaşkınlar, şöyle yapıyorlar: Mesela, 20-25 yıllık hizmetlerini anlatıyorlar, benle yarıştırıyor. Ya Allah'tan kork. Bizim 4,5 yılımız var. Yani aynı şey değil. Ama bu seviyeye onları getirmişsek, ne mutlu bize.
-Ben demiştim; 18 gün görev yapıp, seçimi elimizden alıp, milletin demokrasi hakkını, hukukunu gasp edip, o çaldıkları zaman demiştim: “Bu 18 günde bile bizden nasıl korktuklarını gördünüz. 4,5 yılda yapacaklarımızla, bunları, bırak korkmayı, inanın göreceksiniz, bunların hayalleri, başka kişisel hayalleri var, bizim milletle ilgili hayallerimiz var; yerle bir edeceğiz onları’ demiştim.”
“BAYAĞI GERİDE KALACAKLAR”
“İddialı olmaya devam edeceğiz. Bizi 25 yıllarıyla kıyaslasınlar. İstanbul'un ikinci dönem, kalkınmacı, icracı ve aynı zamanda yaratıcı, yeşil ve adil kent tasarımı gümbür gümbür ikinci dönemiyle geliyor.
-Hem de en az 25 ilçesiyle geliyor. Yolumuz açık olsun. 31 Mart'tan sonra, kendimizi aşmak, yaptıklarımızdan daha fazlasını geriye dönüp bakmadan… Baksak zaten göremeyeceğiz onları.
-Bayağı geride kalacaklar. Onun için önümüze bakacağız. Milletimizle beraber koşacağız. ‘Vira vira’ diyeceğiz, Denize çıkar gibi. ‘Tam yol ileri’ diyeceğiz. Hedef büyüterek devam edeceğiz. Yolumuz açık olsun. Arkamda Beylikdüzü halkı varken, bizi kimse yıkamaz. Hep birlikte yola devam.”