Beşiktaş ilçesinin Karanfilköy bölgesinde 60 yıllık mülkiyet problemini çözen İBB şirketi KİPTAŞ, 29 Nisan 2023’te kentsel dönüşüm projesinin temelini atmıştı. Yaklaşık 900 hak sahibi, Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende yaşayacakları daireleri kura yöntemi ile belirlediler.
“BAZEN ACIYI BİLE BÖLÜYORUZ”
Kura törenine katılan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, konuşmasının başında Pençe- Kilit operasyon bölgesinde şehit düşen 9 askere rahmet diledi. İmamoğlu şunları söyledi:
“Ne yazık ki hepimizin evine ulaşan acı haberle sarsıldık. Bu ülkenin pırıl pırıl genç evlatlarını, askerlerimizi şehit vermek elbette hepimizi üzüyor. Ben başta bir baba olarak üzülüyorum. Hepimizin evlatları bugün eğer yaşamlarını sürdürüyorsa, şehitlerimizin mücadelesi sayesinde. Biz bazen acıyı bile bölüyoruz. Şehitlerimizin verdiğimiz anlarda bile bu işi dönem dönem siyasetin bir parçası haline getirme çabalarını yaşıyoruz. Bu bizi büklüm büklüm ediyor, parçalıyor. Bu milletin hiçbir ferdinin bazı şeylerde duygu farklılığı olamaz. Bu milletin bayrağı, bu milletin vatanı, bu milletin birliği, beraberliği, bütünlüğü cennet vatanı hep birlikte var ettik. Hepimizin evinde şehit de var, gazi de var."
“DEPREM DE BEKA SORUNU”
Depremin de bu ülke için bir beka sorunu olduğunu vurgulayan İmamoğlu 10 binlerce kişinin hayatını kaybettiği 6 Şubat depremlerinin birinci yılına girmek üzere olduğunu söyledi. İmamoğlu milyonlarca kişinin de deprem bölgesinde hala çözüm bekleyen derin sorunlarla karşı karşıya olduğunu ifade etti.
İstanbul’da beklenen depremin de bir beka sorunu olduğunun altını çizen İmamoğlu “Deprem, büyük bir tehlike olarak kapıda beklemektedir. Depremin ne zaman olacağını, kaç şiddetinde olacağına hiçbir etkimiz olamıyor. Bu doğanın bir gereği. İstanbul'da da yaklaşık 250 senede bir yüksek şiddette deprem oluyor. Ve biz aslında şu anda o devinimin, o dönemin ucunda yaşayan insanlarız İstanbul'da. Dolayısıyla bunu konuşmayalım. Bayılıyoruz bunu televizyonda bunun konuşulmasına. Ne zaman olacak? Şiddeti ne olacak? Zannediyoruz çok konuşulunca bir 20-30 sene daha ileri gidecek veya şiddeti biraz aşağıya düşecek” diye konuştu.
“İSTANBUL YÜZDE 60’INI ÜRETİYOR”
Riskli yapılarla ilgili çözüm bulunması gerektiğini ifade eden İmamoğlu, bu çözümün de kamu kurumları, halk ve sektör bileşenleriyle birlikte ortak akılla bulunabileceğini söyledi. İmamoğlu “Bu iş bütünlükçü bir hareket istiyor. Niçin beka sorunu biliyor musunuz? İstanbul ve çevresinin bu ülkenin gayr safi milli hasılasının yüzde 60’ını ürettiğini unutmayalım. Yani İstanbul aslında belli bölgelere, depreme ya da bir afete koşan, yetişir, çözüm de bulur. Ama İstanbul'a çözüm bulmak kolay değildir. Bu bakımdan en az hasarla en hafif haliyle inşallah Allah'ımıza dua ediyoruz; hep birlikte çalışarak başaracağımıza da inanıyoruz. Kimsenin burnunun kanamayacağı şekliyle depremleri atlatabilmenin yolunu çizmeli ve çözümlerini bulmalıyız” dedi.
“UTANÇ DUYMALIYIZ”
Kısa süre önce Japonya’da 7.6 şiddetinde meydana gelen depremde büyük bir can kaybı ya da trajik bir görüntü yaşanmadığına dikkat çeken İmamoğlu “Raporunu istedim. Biz bunu niçin yapmayalım? Niçin yapamayız. Yaparız. Şili yapmış, Arjantin yapmış. Biz yapamayacağız… Olmaz. Utanç duymalıyız. Bu işin elimize, yüzümüze, gözümüze bulaştırmayalım. Birlikte konuşalım. Birlikte çözüm bulalım. Hep beraber yapalım” dedi.
“250 MİLYON METREKÜP ENKAZ ÇIKACAK”
İmamoğlu “Bu şehirde Allah korusun bir deprem olduğunda 250 milyon metreküpün üzerinde enkaz çıkacak. Enkazın kaldırılmasının yükünü düşünün” diyerek yaptıkları lojistik yatırımlarını anlattı. İmamoğlu “Beka sorunu dediğimiz ekonomik olarak çok büyük zora sokacak olan bu deprem sürecine dair mücadelemizin gerçekten topyekun verilmesi ve devletimizin, milletimizin asla diz çökmemesi için birlikte hareket etmeli ve çözümler bulmalıyız” dedi.
“MİLLET İSTANBUL’A İHANET EDENLERİ SEVMEZ”
2019 yılında göreve geldiklerinden beri bir şahsın, şirketin ya da bir grubun özel çıkarı uğruna bir tek parsele özel imar çıkarılmasına izin vermediklerini vurgulayan İmamoğlu şunları söyledi:
“Böyle bir teklifi meclise asla getirmedik. O büyükşehir belediyesinin koridorlarını ben siyaset yaşamım ve belediye başkanlığı dönemlerinden dolayı yaklaşık 15 yıldır bilirim. Parsel bazında bir kişinin, bir grubun imar artışı meselesinde oralarda bu işin nasıl takip edildiğini ve adımlar atıldığını bilirim. Biz yapmadık, yaptırmadık, yaptırmayacağız. Bakın bu önemli. Bu şehre bir bütün bakmazsak bu millet nasıl yaşayacak? Mahalleler nasıl oluşacak? Evler nasıl bir araya gelecek? O evlerin okulları, sağlık ocakları, hastaneleri nasıl tasarlanacak meselesine bir bütün olarak bakmayı başaramazsak bu kadim şehri Fatih Sultan Mehmet'in, Mustafa Kemal Atatürk'ün bize emaneti İstanbul'a ihanet ederiz. Zaten bizden önce yönetenler çıkıp dediler ki; ‘Biz İstanbul'a ihanet ettik.’ Onun için millet İstanbul'a ihanet edeni sevmez. Biz bu tarz yapılaşmalara, imarlaşmalara, kaçak yapılara, işgallere asla göz yummadık yummayacağız. Kamuya ait alanlar, koruma alanları, su havzaları bizim için hassas bölgeler oldu, olmaya devam edecek.”
İSİM VERMEDEN RAKİBİ KURUM’U ELEŞTİRDİ
Karanfilköy’de gerçekleştirdikleri kentsel dönüşüme yönelik “rantı yüksek, çözümü kolay oldu” eleştirilerine Fikirtepe örneği ile yanıt verdi. İsim vermeden rakibi olan eski Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’u hedef aldı. İmamoğlu şunları kaydetti:
“Fikirtepe'ye ister D100 karayolundan gelirken bakın, ister 1. Köprü’yü geçtikten sonra aşağı inerken bakın, ister Harem’den gelirken bakın. Göreceğiniz tek şey kocaman bir beton blok duvar. Fikirtepe, fikirleşmeden gelir. Osmanlı döneminde aydınlanmanın en çok hissedildiği, konuşulduğu, sohbet edildiği mekanların olduğu Fikirtepe ne yazık ki ismine de yakışmayacak, İstanbul'a da yakışmayacak, Kadıköy'e de yakışmayacak bir pozisyona evrildi. Ben meslek yaşamımdan biliyorum. 2000’lerin başından itibaren Fikirtepe tartışması başlatıldı. Neler yapılmadı? Ben biliyorum uzaktan izledim. Kulak misafiri oldum. Gizli emsal artışları, gizli pazarlıklar, o zamanın büyükşehir belediyesi TOKİ, Emlak Konut, Şehircilik Bakanlığı dönem denen bu işe alet edildi. Ve kötü bir iş çıktı ortaya. Evini gecekondusunu veren gariban vatandaşımın hiçbirisi mutlu değil. Müteahhit mutlu değil, o da battı. Devlet de kurumlar da mutlu değil. Belki bilmediğimiz bir avuç insan mutlu. Onu da ben takip edecek değilim. Bu acı durumun yaşanmasının sebepleri var.
(Fikirtepe şu anda bu halde)
Gelelim Karanfilköy’e. 50 yıllık geçmişi var, kimse çözüm bulmadı. Her şey şeffaf yaptık. Bazıları şaşırdı, bu kadar şeffaf olmanın arkasında ne var diye. Arkasında bir tek şey var, bizim gönlümüzdeki iyi niyet var. Vatandaşımızın kazandığı yerde biz varız. Onların kaybettiği yerde biz yokuz. Ya da bir avuç insanın kazandığı yerde biz yokuz. Milletin kazandığı yerde biz varız. Bu kadar net. Vatandaşa rağmen, bilime, ortak akla rağmen iş yapılmaz. Güzel bir iş çıktı ortaya. Fikirtepe'yi alıp koyun bir maket olarak sol tarafa, Karanfilköy’ü koyun maket olarak sağ tarafa. Bütün İstanbullular seyretsin. İstanbul'un geleceğini kime emanet edeceğine de oradan karar versin.”
(Karanfilköy'de kentsel dönüşüm bittiğinde böyle görünecek)
“İSTANBULLU TEMSİLCİYE OY VERMEZ”
İmamoğlu, Karanfilköy’deki kentsel dönüşümden yaratılan kaynakla Sarıyer Büyükdere Fidanlığı’nın ve Büyükada’daki otel ve plajın İstanbul’a kazandırıldığını anlattı. İmamoğlu “Övünç ile söyleyeyim biz olmasaydık 20-25 yıl daha burada uğraşırdınız. Bütün arkadaşlarıma söyledim. Yapacağınız her işi milletin huzurunda yapın. Bizim hiçbir gizli işimiz olamaz. Biz yaşamımızı bu işe vakfettik, kendimizi İstanbul'a da mühürledik kardeşim. Bu şehir, temsilciye değil, birinden izin alarak hareket edecek kişilere değil, 16 milyon insandan talimat alan, onların arzularını, isteklerini yerine getirene oy verir. Temsilciye oy vermez. İstanbul'un yönetim koltuğu, kumanda koltuğu önemlidir. O koltuğa oturan milletini dinleyecek, tam yol ileri diyecek. Tam yol ileri derken dönüp arkaya ‘acaba o ne der?’ diye korkarak bakıyorsa o İstanbul'un koltuğunda oturmasın” dedi.
“BU BİZİM MİLLİ MESELEMİZ”
Kentsel dönüşümde kamu kaynaklarının İBB’den uzak tutulduğunu da söyleyen İmamoğlu “Bazı bankaların bu sürece destek olmalarını hala sağlayabilmiş değiller. Ama biz çözüm üreteceğiz. Ama yüzlerine de vuracağız; ‘bu millete niçin yardımcı olmuyorsunuz’ diye yüzüne vuracağız. Ama yolumuza da devam edeceğiz. Çözüm bulacağız. Kaynak üreteceğiz. Sektörün bileşenleriyle vade farksız, fiyatı artmaksızın iş yaptıracakları sistemler sunacağız. İnsanlarımızı yaşamlarını yitirmeyecekleri, depremden korkmayacakları yuvalarına kavuşturacağız. Bu bizim milli bir meselemizdir. Milli bir sorundur. Çözümü için de gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.