ABD Başkanı'nın kıdemli danışmanı Amos Hochstein, Lübnan ve İsrail arasındaki çatışmaların 60 gün boyunca durdurulması için bir ateşkes teklifini Lübnan ve İsrail taraflarına sundu. İsrail devlet haber ajansı KAN da bu belgelerin taslağını internet sitesi üzerinden yayımladı.
ABD bu anlaşmayla, 60 günlük ateşkes çerçevesinde Lübnan ve İsrail taraflarının kalıcı bir barışı sağlayabilmek için müzakerelere girmesini hedefliyor. Müzakerelerde, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 1701 sayılı çözüm önerisinin belirlediği silahsız tampon bölge olan "Mavi Hattın" yeniden belirlenmesi için tarafların görüşmeleri bekleniyor.
Her ne kadar bir taslak olsa da, yayımlanan belgede yer alan anlaşmanın maddeleri Lübnan'a büyük sorumluluklar yüklerken bir yandan da ABD ve İsrail'e büyük imtiyazlar tanıyor.
ANLAŞMA MADDELERİ NELER?
Anlaşmanın 1.'den 6.'ya kadar olan maddeleri, taraflar arasındaki barışın güvencesini kapsamakta. 60 gün boyunca Hizbullah ya da başka bir silahlı grup, askeri eylemler yapmaktan kaçınacak. ABD, sınıra konuşlanmış olan UNIFIL güçlerine destek verecek. Lübnan da, İsrail de herhangi bir askeri provokasyona karşı kendilerini savunma hakkına sahip olacak.
Bu maddelerde dikkat çekici olan noktalar, Lübnan hükümetine verilen "silah dağılımı ve ticaretinin mutlak yönetimi" oldu. Anlaşmanın 6. maddesine göre Lübnan hükümeti, ülkeye giren ve çıkan tüm silahların ve benzer materyalin sorumluluğunu alacak. Bunun yanında, Lübnan sınırının güneyinde, UNIFIL güçleri ve Lübnan ordusu dışında başka hiçbir silahlı güç barınamayacak.
7. madde, Lübnan ordusuna bölgede verilen sorumlulukları kapsıyor. Bu sorumluluklar üçe ayrılıyor: Ülke sınırına gelen kontrol dışı silah girişini denetlemek, silah üretimi yapan kontrol dışı tesisleri denetlemek ve anlaşma standartlarına uymayan tüm mühimmat ve tesisleri imha etmek. ABD ve UNIFIL, bu konuda Lübnan ordusuna destek vereceğinin güvencesini veriyor.
8.'den 12.'i kadar olan maddeler ise, İsrail ordusunun 7 gün içinde Lübnan'dan tamamıyla çekilmesini kapsıyor. Bu geri çekilmeden sonra Lübnan ordusunun, sınıra bir ay içerisinde 10 bin asker konuşlandırması gerekiyor. ABD, Lübnan ordusuna bu konuda yardım edeceğinin sözünü veriyor.
13. madde ise, Uluslararası Denetleme ve Uygulama Mekanizması (IMEM) adı verilen bir gözlemci grubun oluşturulmasını öngörüyor. Lübnan, İsrail, ABD ve UNIFIL'den görevlendirilen yetkililerden oluşturulacak grubun liderliğini ABD ordusuna bağlı bir general yapacak. IMEM'in amacı, tarafların anlaşma maddelerine uyduğunu teyit etmek olacak.
14. madde, Hizbullah gibi hükümete bağlı olmayan tüm grupların 60 gün içerisinde silahlandırılmasını kapsıyor. El konulan silahların, IMEM'e bildirilmesi öngörülüyor.
15. ve 16. maddeler kapsamında IMEM, Mavi Hat'tın yeniden çizilmesinin konuşulması için gerekli ortamı hazırlayacak. Lübnan ve İsrail, ABD arabuluculuğuyla BMGK 1701 sayılı çözüm önerisinin öngördüğü silahsız tampon bölge olan Mavi Hat'tı yeniden çizecek.
BİR DE 'YANDAKİ MEKTUP' VAR
Anlaşmanın yanında, anlaşmada geçen denetimin şartlarını ve tarafların haklarını da açıklayan bir belge daha yayımlandı. Bu belgedeki maddelerde, özellikle Hizbullah'tan bahsediliyor.
Bu maddelere göre, "bölgedeki Hizbullah güçleri ve hükümetlere bağlı olmayan güçler kendilerini yeniden silahlandıramaz, tesisler kuramaz ve güçlerini pekiştiremez."
Aynı zamanda ABD ve İsrail, bölgede "uygun gördüğü" istihbaratı istediği zaman "uygun kanallardan" paylaşabilir. ABD ayrıca, İsrail'in izniyle İsrail'e ait istihbaratı da aynı kanallardan Lübnan'la veya IMEM'le paylaşabilir.
ABD, "İran'ın bölgede dengeyi bozan eylemlerine karşı duracağının" güvencesini de vermekte. Bunun yanında İsrail, anlaşmada taraflarca kabul gören kararlara uyulmadığını gözlemlediği takdirde, ABD'nin de izniyle Lübnan sınırında çizilen Mavi Hat içerisinde askeri eylemler yapabilir. "Silah üretmek ve depolamak için kullanılan tesisleri" topçu ateşiyle veya hava saldırısıyla imha edebilir. İsrail, bu operasyonlar sırasında "sivil yapıları ve isim canları olabilecek en yüksek seviyede korumakla yükümlü" olacak.
PEKİ YA LÜBNAN NE DİYOR?
Lübnan Başbakanı Necip Mikati bugün, "gelecek günlerde, hatta gelecek saatlerde İsrail'le bir ateşkes anlaşması imzalayacağımızı umuyorum" dedi ve "ayın 5'den önce bir anlaşmaya varacağımızı umuyorum" diye ekledi.
5 Ekim'de gerçekleşecek ABD seçimlerine atıfta bulunan Mikati, yeni bir ABD Başkanı seçilmeden önce ateşkes anlaşmasını imzalamak istediğinin sinyalini verdi.
ABD'li yetkililer, İsrail ve ABD'nin lehine olduğu görülen bu belgenin "sadece bir taslak olduğunu ve anlaşmanın son halini ifade etmediğini" belirtiyor.
Hizbullah'ın yeni Genel Sekreteri Naim Kasım ise göreve geldikten sonraki ilk konuşmasında, Hizbullah'ın savaşmaya devam edeceğini söylemişti.