17 Kasım günü 110 yaşında kaybettiğimiz Muazzez İlmiye Çığ, Türkiye’nin aydınlanma mücadelesinde önde gelen Cumhuriyet kadınıydı. Büyük bir Atatürkçü idi.
Ona “Sümer Kraliçesi” diyorlardı. Hayatı boyunca Sümer, Asur ve Hitit uygarlıkları üzerine çalışmış, 5000 (Beş bin) yıllık Sümer tabletlerinin çözümlenmesi ve yayınlanmasında önemli katkılarda bulunmuştu.
Dile kolay... Tam 110 yıl yaşadı ve arkasında çok sayıda eserle birlikte onurlu bir isim bıraktı.
★★★
Muazzez İlmiye Çığ’ın uzun yaşamı bana, Cumhuriyet döneminin en önemli iş adamlarından biri olan rahmetli Nejat Eczacıbaşı’nı hatırlattı.
31 yıl önce (1993 yılında) 80 yaşında kaybettiğimiz Nejat Eczacıbaşı zaman zaman bizleri Boğaziçi’ndeki deniz manzaralı, görkemli köşküne davet eder, genç gazetecilerle sohbet etmeyi severdi. Kültürlü, bilgili, nazik bir iş adamıydı.
Şimdi “Nejat Bey’in, Muazzez İlmiye Çığ’ın ölümüyle ne ilgisi var?” diyeceksiniz.
İlmiye Çığ hanımefendinin 110 yıl yaşaması, Nejat Eczacıbaşı’nın ilginç sözlerini hatırlattı bana...
Nejat Bey bir sohbet sırasında “Biliyor musunuz çocuklar, bir insan 110 yaşına kadar, hatta daha fazla yaşayabilir” demiş ve “Ben şahsen insanların 130 yaşına kadar yaşayabileceğine inanıyorum” diye eklemişti.
Merakla “Nasıl?” diye sormuştuk, şunları anlatmıştı:
★★★
“Allah, yarattığı her canlıya bir ömür biçmiştir.
Şöyle ki:
At 30 yıl, kedi-köpek 15 yıl, fil 80 yıl, kaplumbağa 150 yıl yaşar.
Allah insana da bir ömür biçmiştir; 130 yıl...
Ben her insanın da 130 yıllık bir ömürle dünyaya geldiğine inanıyorum.
Unutmayın!
130 yıl, hatta daha fazla yaşayan insanlar da vardır. Ancak...
İnsan ömrünü dış etkenler azaltıyor.
Örnek olarak, sigara, içki...
Hava kirliliği, gürültü, stres, kötü beslenme, fazla kilo...
En önemli etkenlerden biri de hareketsizliktir.
Ne yapıyoruz biz?
Sabah kalkıp otomobile biniyoruz...
İşyerimizde akşama kadar oturarak çalışıyoruz.
Daha sonra, yine otomobille eve dönüp televizyonun karşısına kuruluyoruz.
İnsan ömrü de bu yüzden kısaldıkça kısalıyor!”
★★★
Nejat Eczacıbaşı’na göre genç kalarak uzun yaşamanın sırrı spor yapmakta ve yemeye-içmeye özen göstermekte yatıyor.
Büyük bir iş adamı olduğu kadar, gerçek bir bilge kişi olan Nejat Bey’i rahmetle anıyorum.
Muhteşem Cumhuriyet kadını Muazzez İlmiye Çığ hanımefendiye de Allah’tan rahmet iliyorum. Nur içinde yatsınlar.
Müjdat Gezen’den AKP’ye: “Beni korkutamazsınız!”
Müjdat Gezen hem üzgün, hem de biraz kızgın...
“Ben, ikinci partinin davalarıyla yılmam” diyor.
Usta sanatçının “İkinci parti” dediği AKP tabii ki...
İktidar partisi Müjdat Gezen’in AKP’ye hakaret ettiği iddiasıyla 50 bin liralık tazminat davası açmış, dava ilk duruşmada, bir dakika bile sürmeden karara bağlanıp sanatçı 50 bin lira tazminat ödemeye mahkûm edilmişti...
AKP, kısa bir süre önce ikinci davayı açtı. Bu defa istenen tazminat 250 bin lira!
Peş peşe açılan davalara sert tepki gösteren Müjdat Gezen şöyle diyor:
“Ey Adaleti Kaldırma Partisi bana 50 bin liralık dava açmıştınız. Sizi kesmemiş olacak ki, aynı meseleden dolayı 250 bin liralık bir dava daha açmışsınız...
Tabii ki, bu parayı size ödemeyeceğim!
Okuluma hacze geleceksiniz ve kara tahtaları, öğrenci sıralarını haczedeceksiniz.
Ama size hak veriyorum.
Ben bir halk sanatçısıyım. Siz halktan da, benden de korkuyorsunuz. Ama halk da, ben de sizden korkmuyoruz.
En son seçimlerde bunu anlamış olacaksınız ki, hâlâ uslanmıyorsunuz.
Hodri meydan... Çünkü sizden korkmuyorum!”
GÜNÜN SÖZÜ
Hayat, en güçlü kişileri bile öğüten bir değirmendir!
