İspanya’da yaşayan ve orada çalışan kadının çalışma saatinin 07.30’da başlaması gerekiyordu ancak çoğu gün 06.45 ile 07.00 arasında ofise geliyor ve görevi başlamadığı için yapacak bir işi olmadan bekliyordu. 

SÖZLÜ VE YAZILI UYARI YAPILDI

İşveren, çalışanına belirlenen saatten önce işe giriş yapmasının yasak olduğunu açıkça iletti. Buna rağmen genç kadın, sabahın erken saatlerindeki gelişlerini sürdürdü.

Hatta bazı günler çalışanın, henüz fiziksel olarak iş yerine gelmeden şirket uygulaması üzerinden işe giriş yapmaya çalıştığı da iddia edildi. Mahkemeye sunulan kayıtlara göre, defalarca sözlü ve yazılı uyarı almasına karşın kadın, uyarılardan sonra en az 19 kez daha erken gelmeye devam etti.

İşveren, ayrıca çalışanın başka bir konuda da güveni kötüye kullandığını öne sürdü. Şirket, kadını bir şirket aracına ait kullanılmış bir aküyü izinsiz satmakla suçladı. Mahkeme, bu iddianın da işveren–çalışan arasındaki güven ilişkisinin zedelendiğini gösterdiğini belirtti.

MAHKEME DAVASINI KABUL ETMEDİ

Genç çalışan işten çıkarılmasının haksız olduğunu savunarak Alicante Sosyal Mahkemesi’ne başvurdu. Ancak mahkeme, işverenin kararını yerinde buldu. Kararda, asıl sorunun çalışanın erken gelmesi değil, emirlere sürekli olarak uymayı reddetmesi olduğu vurgulandı. Mahkeme, bunun İspanyol İşçi Statüsü’nün 54. maddesi kapsamında “ciddi ihlal” olduğuna hükmetti.

Sosyal medyada birçok kişi, “erken gelmek” nedeniyle işten çıkarılmasına şaşırdığını dile getirdi. Ancak iş hukuku uzmanları, işverenlerin açıkça bildirdikleri mesai kurallarını uygulama hakkına sahip olduğunu belirtti.

Karar şu anda geçerli; ancak işten çıkarılan genç kadın isterse davayı Valensiya Yüksek Mahkemesi’ne taşıyabilecek.