Batman Gültepe Mahallesi Demokrasi Bulvarı’nda, bir alışveriş merkezinin önündeki yaya geçidinde 23 Nisan günü akşam saatlerinde trafik kazası meydana geldi. Kırmızı ışık ihlali yapan Müslüm Cankurt (38) yönetimindeki 34 ER 1081 plakalı otomobil, yaya geçidinden yolun karşısına geçen Zelal Sevdi (15) ile kucağındaki 8 aylık Delal Asya Sevdi, Belinay Berfin Günenç ve Elif Erpolat'a (15) çarptı. 

İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralılar, ilk müdahalenin ardından Batman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Gözaltına alınan sürücü Müslüm Cankurt emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Yaralılardan Batman Fatma Aliye Fen Lisesi 10'uncu sınıf öğrencisi Belinay Berfin Günenç, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Hayatını kaybeden Belinay Berfin için Batman Barosu avukatları, Sağlıklı Yaşam Parkı’nda bir araya gelerek, ellerinde ‘Yaşam hakkını koruyalım’ yazılı pankartlarla kazanın olduğu bölgeye yürüyüp, basın açıklaması yaparak karanfil bıraktı. 

"BAŞKA İNSANLARIN CANI YANMASIN, UMUTLARI SÖNMESİN"

Belinay Berfin Günenç'in avukat babası Serhat Günenç, başkalarının da canı yanmadan tedbir alınmasını isteyerek, şu ifadeleri kullandı:

* "23 Nisan tarihinde maruz kaldığı trafik cinayeti nedeniyle Berfin’imizi, kızımızı, kıymetlimizi kaybettik. Şu an iki tane arkadaşı da hastanede yaşam savaşı veriyor. Fen lisesi öğrencisiydi. Hayalleri, umutları vardı. Doktor olmak istiyordu. Bu gözü dönmüş katil sadece kızımızı bizden almadı. Kızımızın umutlarını, hayallerini de söndürdü. Bu ölüm yoluna sürücülerin inisiyatifine kalmayacak şekilde bir çözüm bulunması lazım. Çünkü toplum olarak maalesef trafik kurallarına riayet etmiyoruz. Acımız çok büyük. Öfkemiz çok büyük. Bizim başımıza geldi umarım yetkililer gerekli tedbirleri, önlemleri alırlar. Başka insanların canı yanmasın. Başka umutlar sönmesin. Başka Berfinler ölmesin."

"OLAY, GÖZ GÖRE GÖRE CİNAYET VE CİNAYETE TEŞEBBÜSTÜR"

Toplananlar adına basın açıklamasını okuyan Batman Barosu Başkanı Avukat Erkan Şenses, aynı bölgede daha önce de ölümlü kazaların yaşandığını belirterek şöyle konuştu:

* "Kırmızı ışık yanarken, yaya geçidinde meydana gelen olayı, sürücünün hız sınırlarını aştığını da göz önünde bulundurduğumuzda, trafik kazası olarak nitelendirmek mümkün değildir. Bu olay, göz göre göre cinayet ve cinayete teşebbüstür. Elim olayın gerçekleştiği mahal olan alışveriş merkezinin önü, araç ve yaya trafiğinin yoğun olduğu ve trafik kazalarının sık yaşandığı bir bölgedir. 

* Daha önce de aynı bölgede birçok kaza yaşanmış, birçok vatandaşımız yaralanmış ve maalesef bazı vatandaşlarımız hayatlarını kaybetmişlerdir. Uluslararası standartlara göre üst geçitlerde merdiven yerine eğimi yüzde 8'i geçmeyen rampalar tercih edilmelidir. Engelliler ve tüm yayaların kullanımına uygun rampa yapılamaması durumunda dikey asansör veya yürüyen merdiven yapılmalıdır. Gerek olayın yaşandığı yerdeki gerekse de Batman’daki diğer yaya üst geçitlerinin hiçbirinde rampa veya asansörün bulunmaması kent trafiğinde insan yaşamının önemsenmediğini açık bir şekilde ortaya koymaktadır. 

* Kent genelindeki üst geçitlerin hepsinde eğimi dik olan merdivenler yapılmıştır. Bundan dolayı yayalar yaya geçitlerini daha az tercih etmekte, yaşlılar, engelli bireyler ve pusetli ebeveynler ise yaya geçitlerini hiç kullanamamaktadır. Bu durum kent genelinde yaşam hakkı için ciddi bir risk teşkil etmektedir. Gerekli tedbirlerin alınarak yaya üst geçitlerinin uluslararası standartlara göre dizayn edilmesi hayati önem arz etmektedir. 

* Batman Barosu olarak sorumluluk bölgelerine göre Karayolları Genel Müdürlüğü, Batman Valiliği, Batman Belediyesi ve Batman İl Trafik Komisyonu’nun en kısa sürede yaya üst geçitlerinde gerekli değişiklikleri yaparak, insan yaşamı odaklı bir kent trafiği oluşturmasını, kent merkezi içindeki hız sınırlarını yeniden gözden geçirmesini talep eder, sürücülerimizin ise trafik kuralları ve yol işaretlerine harfiyen uymasının yaşam hakkının korunması için insani, vicdani ve kanuni bir zorunluluk olduğunu hatırlatmak isteriz."