İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Salı günü Hermon Dağı’ndan yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin Suriye’de ele geçirdiği bölgelerde süresiz olarak kalacağını açıkladı. Daha sonra Batı Şeria'daki Cenin mülteci kampındaki İsrail askerlerini ziyaret eden Katz, ordunun Cenin'de kalacağını duyurdu.
Suriye'de ve Filistin'de yeni topraklar işgal eden İsrail, uluslararası anlaşmaları hiçe sayarak topraklarını genişletiyor. Bu esnada Lübnan'da işgal ettiği topraklardan, ateşkes anlaşmasının maddelerine uymamasına rağmen çıkmayı reddeden ordu, bölgede sağlanan hassas barışı hiçe sayıyor.
ÖNCE SURİYE'DE İŞGAL ETTİĞİ YERLERE GİTTİ
Suriye tarafında kalan ve İsrail tarafından işgal edilen Golan tepelerinden konuşan Katz, “Hermon zirvesinde ve bölgede süresiz olarak kalacağız. Golan Tepeleri’nin, kuzeydeki yerleşimlerin ve tüm İsrail vatandaşlarının güvenliğini sağlamak bizim önceliğimizdir” dedi.
İsrail, Suriye ile olan sınırında askerden arındırılmış bölgeye girişini başlangıçta geçici bir tedbir olarak tanımlamıştı. Ancak Katz’ın açıklamaları, Tel Aviv’in bu politikasını resmen değiştirdiğini gösteriyor.
“Savunmamız konusunda başkalarına bağımlı olmayacağız. Ne burada ne de başka bir yerde” ifadelerini kullanan Katz, İsrail ordusunun Güney Suriye’de bir güvenlik bölgesi oluşturduğunu ve düşman unsurların bu bölgede konuşlanmasına izin vermeyeceklerini söyledi.
SONRA DA BATI ŞERİA'DAKİ İŞGALE UĞRADI
İsrail’in askeri hamleleri sadece Suriye ile sınırlı kalmadı. Katz, Salı günü Batı Şeria’daki Cenin Mülteci Kampı’nı ziyaret ederek, İsrail güçlerinin buradaki varlığının süreceğini duyurdu.
“İsrail ordusu kampı terk etmeyecek ve burası eski haline dönmeyecek” diyen Katz, Filistin yönetimini İsrail karşıtı faaliyetlerde bulunmakla suçladı.
İsrail ordusu, son dokuz gündür "Demir Duvar" olarak isimlendirdiği operasyon kapsamında, Cenin’de şiddetli saldırılar düzenliyor. Kampın büyük bir kısmı, İHA'lar ve uçaklar tarafından bombalandı. Birçok bina yıkılırken, onlarca Filistinli yaşamını yitirdi. İsrail ordusu öldürülenlerin 'terörist' olduğunu savundu.
LÜBNAN'DA DA AYNI HİKAYE
İsrail, 26 Ocak’ta imzalanan ateşkes anlaşmasına rağmen Lübnan’ın güneyindeki varlığını sürdürüyor. Çekilme sürecinin beklenenden uzun sürdüğünü savunan Tel Aviv, sürecin anlaşmaya uygun şekilde ilerlediğini iddia ediyor.
Lübnanlı yetkililer, İsrail’in taahhütlerini yerine getirmediğini belirterek ABD ve Fransa başta olmak üzere uluslararası topluma diplomatik baskı çağrısında bulundu. Ancak İsrail, bölge evlerine dönmeye çalışan halka saldırmaya devam ediyor.
İsrail ordusunun Lübnan’ın güneyindeki saldırıları son iki günde en az 41 kişinin yaralanmasına neden oldu. Lübnan Sağlık Bakanlığı, İsrail’in bugün Sur kentine bağlı Mecdel Selem’de gerçekleştirdiği saldırıda beş kişinin yaralandığını açıkladı.
Dün gerçekleşen saldırılarda ise 36 kişi yaralandı. Yarun beldesinde evlerine dönmek isteyen sivillere ateş açıldığı ve altı kişinin yaralandığı bildirildi.
İsrail ordusunun bölgeden tam olarak çekilebilmesi için ateşkes 18 Şubat'a kadar uzatıldı. Ancak İsrail, 'Lübnan ordusunun ateşkes gereklerine uymadığını' söyleyerek bölgeden çekilmeyeceğini ifade ediyor.
TEPKİLER BÜYÜYOR
Suriye yetkilileri, İsrail’in bölgedeki genişlemesine ilişkin doğrudan bir yanıt vermedi. Ancak ülkenin fiili lideri Ahmet el-Şaraa, bu ay yaptığı bir açıklamada, İsrail’in toprak işgaline bahane üretmeye çalıştığını belirtti.
Suriyeli yetkililer, ülkenin yeniden inşasına odaklanmak istediklerini ve yeni bir çatışmaya girmekten kaçındıklarını ifade etti. Buna karşın İsrail’in sınır ötesi operasyonları Suriye içinde ve uluslararası alanda tepkilere yol açtı.
İsrail’in bölgedeki genişlemesi bölgedeki ülkelerden sert tepkiler geldi. Türkiye, İsrail’i “işgalci bir zihniyetle hareket etmekle” suçlarken, Mısır İsrail’in uluslararası hukuku ihlal ettiğini belirtti.
Birleşmiş Milletler’in Suriye özel temsilcisi Geir Pedersen, İsrail’in attığı adımların Suriye ve Filistin'deki kırılgan olan barış sürecini daha da zora sokabileceği uyarısında bulundu.