Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail polisi, Mescid-i Aksa'ya sadece kadın ve 40 yaş üstü erkeklerin girişine izin verirken, yüzlerce Filistinlinin girişine de izin vermedi.

Ramazan ayının ilk teravihini kılmak için gelen çok sayıda Filistinlinin Harem-i Şerif'in Meclis Kapısı'nda toplandığını belirten görgü tanıkları, İsrail polisinin burada çok sayıda Filistinliyi darbederek Mescid-i Aksa'ya girişini engellediğini aktardı.

CAMİ ENKAZINDA TERAVİH NAMAZI KILDILAR

Gazze'de İsrail saldırılarına hedef olan camilerin büyük bir bölümü kullanılamaz hale geldi.

Gazze'nin güneyinde Filistinlilerin sığındığı Refah kentindeki Faruk Camii de bunlardan biri. Bombardıman nedeniyle yerleşkesi enkaza dönen caminin sadece minaresi ayakta duruyor.

İsrail saldırısı nedeniyle yıkılan Faruk Camii yerleşkesinde ibadet edilemiyor. Soğuk havaya rağmen yüzlerce Filistinli, teravih namazı için caminin enkazının bulunduğu alana geldi.

İsrail’in Gazze’nin elektriğini kesmesi ve yakıt girişine izin vermemesi nedeniyle Filistinliler teravih namazını seyyar ışık ve hoparlör kullanarak yere serilen sedirler üzerinde eda etti.

Cemaatin büyük bölümü ışığın yetersiz olması nedeniyle teravih namazını karanlıkta kıldı.

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye düzenlediği saldırılarda bombalanan 500'den fazla cami enkaza döndü.

NELER YAŞANMIŞTI?

İsrail devlet televizyonu KAN'ın bu sabahki haberinde, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Ramazan ayı boyunca fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleme kararını verme sorumluluğunu kendi üzerine aldığı belirtilmişti.

Haberde, İsrail iç istihbarat servisi ŞABAK (Şin-Bet) ile ordunun daha önce, sonucu büyük olaylara yol açabilecek olan fanatik Yahudilerin ramazan ayı boyunca Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleme kararını kendi sorumluluğuna alma çağrısı yaptığı ifade edilmişti.

Öte yandan İsrail hükümeti 5 Mart'ta yaptığı yazılı açıklamada, iktidar ortağı aşırı sağcıların talebinin aksine ramazan ayında işgal altındaki Doğu Kudüs'teki Mescid-i Aksa'da Filistinlilerin ibadet etmesine kısıtlama getirmeyeceğini ileri sürmüştü.

Filistinliler, Doğu Kudüs'ün müstakbel bağımsız Filistin devletinin başkenti olduğunu ancak, İsrail’in Mescid-i Aksa da dahil Doğu Kudüs'ü Yahudileştirerek kimliğini değiştirmeye çalıştığını vurguluyor.