Kış aylarında her sabah buğulanmış pencerelerle uyanmak birçok evde yaygın bir sorun haline geliyor. Uzmanlara göre pencere yüzeylerinde oluşan yoğunlaşma yalnızca rahatsızlık vermekle kalmıyor, aynı zamanda sağlık açısından ciddi risk taşıyan siyah küf oluşumuna da zemin hazırlıyor. Nemli ve soğuk ortamlarda hızla gelişen bu küf türü, özellikle solunum yolu hassasiyeti olan kişilerde çeşitli sağlık problemlerine yol açabiliyor.

Uzmanlar, soğuk havalarda artan bu soruna karşı oldukça basit ve düşük maliyetli bir çözüm öneriyor. Forumlarda paylaşılan ve kısa sürede pek çok kişinin ilgisini çeken yönteme göre, pencerelere ince bir tabaka tıraş köpüğü uygulamak, buğulanmayı geçici olarak engelleyebiliyor. İçeriğindeki yüzey aktif maddeler sayesinde tıraş köpüğü, cam yüzeyde koruyucu bir film oluşturarak su damlacıklarının tutunmasını zorlaştırıyor.

KALICI BİR ÇÖZÜM DEĞİL 

Uzmanlar, bu yöntemin pratik bir çözüm sunduğunu ancak kalıcı bir uygulama olmadığını vurguluyor. Tıraş köpüğü camda 4–6 hafta boyunca etkili olabiliyor fakat pencere buğulanmasının temel nedeni olan yüksek nem seviyesini ortadan kaldırmıyor.

Isı uzmanlarına göre yoğuşmayı önlemenin asıl yolu, evde dengeli ısıtma ve düzenli havalandırma sağlamak. Özellikle kış aylarında gün içinde pencerenin kısa süreli açılması, yemek pişirirken aspiratör kullanılması, duş sonrası banyoda havalandırmanın çalıştırılması, mümkünse nem alma cihazı kullanılması yoğuşmayı önemli ölçüde azaltıyor.

NEM VE HAVA AKIŞI KONTROL ALTINA ALINMALI 

Uzmanlar, evde fazla su buharı oluşmasının büyük bir sorun olduğuna dikkat çekiyor. Çamaşırları iç mekanda kurutmak, kapaksız pişirme yapmak veya düşük sıcaklıklı odalarda yaşamak nemi artırarak pencerelerde yoğunlaşmayı tetikliyor. Enerji tasarrufu uzmanları, “Oda ne kadar sıcaksa, havadaki nemi o kadar iyi absorbe eder. Ancak sıcaklık düşükse nem cam yüzeyine çarpar ve yoğunlaşma başlar” diyerek sorunun temelini açıkladı.