İYİ Parti Milli Güvenlik ve Göç Politikaları Başkanı Cenk Özatıcı, AKP İktidarının HTŞ’nin Halep’te kontrolü eline geçirmesinden mutlu olduğunu, ancak bu durumun Türkiye’nin çıkarlarıyla örtüşmediğini belirtti.
"HTŞ, El-Kaide’nin İdlib uzantısıdır"
"HTŞ, El-Kaide’nin İdlib uzantısıdır. AKP rejimi ve devletin resmi televizyonu TRT’ye göre El-Kaide Halep’i 'özgürleştirmiş' durumdadır'' diyen Özatıcı, geçmişte AK Parti iktidarının yanlış Suriye politikalarının Türkiye’ye zarar verdiğini hatırlatarak, "AK Parti, Amerika’nın ittirmesiyle birlikte Suriye’nin kuzeyinde Selefi gruplarla birlikte hareket etti ve sonrasında bölgede güç boşluğu oluştu. O güç boşluğundan yararlanan PKK/PYD tarihi bir fırsat elde ederek Suriye’nin kuzeyinde otonom bölgeler oluşturmaya başladı. O yanlış politikaların sonucunda Türkiye dünyada en fazla sığınmacı ve kaçak barındıran ülke konumuna geldi. Güneyde bugün biz Rusya'yla, Amerika'yla, El-Kaide'yle, PKK’yla komşu haline geldik, getirildik. Sığınmacılara 100 milyar dolardan fazla para harcadık. Suriye’nin kuzeyinde PKK boşluktan yararlanarak bir göç mühendisliği uyguladı ve Suriye devletinin kuzeyinde bir terör devletinin demografik alt yapısını oluşturdu" ifadesini kullandı.
"Yapılması gereken mezhepçi ve selefi politika değil"
Özatıcı, "HTŞ’nin Halep’in kontrolünü ele geçirmesini bir zafer gibi takdim edenler var. HTŞ’nin, bu operasyonun arkasında kimin olduğunu çok iyi tahmin edebiliriz. Bakın ABD, 1978-1979 yılından beri selefi tekfirci terör örgütlerini destekliyor. El-Kaide’yi desteklemişti biliyoruz. IŞİD’in ortaya çıkmasının birinci sebebi ABD’nin Irak politikasıydı. ABD ve İsrail’in de HTŞ’nin ilerlemesinden kimse rahatsız olduğunu söyleyemez. Dolayısı ile bizim buradaki eksenimiz ne Rusya’dır ne Amerika’dır ne İsrail’dir ne de Esad'dır. Yalnız ve ancak Türkiye Cumhuriyeti devletinin çıkarlarıdır. Bu çıkarlar, bize 2011 yılında Suriye politikasında yapılan hataların yapılmaması gerektiğini, artık ABD’nin itmesiyle selefiler ile işbirliği yapılmaması gerektiğini ve Suriye iç savaşını tetiklemenin Türkiye’ye çok büyük bedeller ödettiğini göstermiştir. Tek bir doğru yol vardır o da; Suriye merkezi yönetimini geri itecek, iç savaşı körükleyecek bir mezhepçi ve selefi politika değil, Türkiye ile Suriye merkezi yönetimi arasındaki müzakere ve işbirliği süreci üzerinden Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlamaktır" diye konuştu.