İnternette, tartışmalara yol açan yeni bir flört trendi gündemde. Özellikle, ABD podcast'i "Mean Girl"ün sunucuları ve TikTok kullanıcısı "Girl on Couch", bu trende dikkat çekerek sosyal medyada geniş bir yankı uyandırdı. 

"6-6-6" kuralı, günümüzde kadınların eş seçimlerinde giderek daha fazla başvurdukları yüzeysel bir flört trendi haline geldi. Bu kural, "mükemmel partner"i tanımlamak için kullanılan bir ölçüt sunuyor: Boyu 1.80 metreden uzun (ABD'de 6 fitten fazla), sic pack kasa sahip olan ve altı rakam kazanan bir adam. Kadınlar bu özelliklere sahip erkekleri ideal eş olarak görerek seçimlerini bu kriterlere dayandırmaya başladı. 

Bu trend, ilişkilerin yüzeysel bir temele oturmasına ve kişisel özelliklerin göz ardı edilmesine neden olduğu için sıkça eleştiriliyor.

 Flört dünyasında yanlış bir algı yaratıyor

Bazı kadınlar, "6-6-6" kuralını flört uygulamalarında daha fazla aday arasından seçim yapmayı kolaylaştırmak için kullandıklarını belirtiyor. Ancak, bu kural tartışmalara yol açıyor çünkü birçok kişi, bu kriterlerin çok yüzeysel olduğunu düşünüyor. 

Tartışmalı "666 trendi", flört dünyasında yanlış bir algı yaratıyor. Kaç kişinin gerçekten bu kurala uyduğunu belirlemek zor olsa da, flört uygulaması Tinder tarafından yapılan yakın tarihli bir anket, kadınların eş seçiminde görünüm ve statünün ikincil önemde olduğunu gösteriyor.

Anket sonuçlarına göre, sadakat ve dürüstlük, katılımcıların çoğunluğu için en önemli kriterlerdi, çekicilik ise üçüncü sırada yer aldı. Ayrıca, kadınların sadece yüzde 29'u için finansal istikrar, eş seçiminde belirleyici bir faktör olarak öne çıkıyor. 

Bu sonuçlar, "666 trendi"nin gerçekte flört ilişkileri için geçerli olan temel değerleri yansıtmadığını da ortaya koyuyor.

Psikolog Pia Kabitzsch de Tinder.de'de yaptığı açıklamada, "666 trendinin flört etme ve ardından bir ortaklıkta neyin önemli olduğu konusunda yanlış bir algı oluşturduğunu" belirtiyor. 

Kabitzsch, gerçek bağlantıların yüzeysel bileşenlerle değil, duygusal derinlik ve karşılıklı değer verme ile şekillendiğini vurguluyor. Bir ilişkide, gerçekten karar veren şeyin, bireylerin birbirlerini görülüp değer verildiğini, sevildiğini ve anlaşıldığını hissetmeleri olduğunu ifade ediyor.