İstanbul'da yaşarken kalp krizi geçiren ve ölümün eşiğinden dönünce dünyayı gezmek için çıktığı yolculukta 6 yıl önce gittiği Güneydoğu Asya'da Kamboçya'ya yerleşen Ufuk Öntürk (52) kaldığı pansiyonun sahibi ve çalışanlarının çekiçli saldırısında hayatını kaybetti.

İzmir'deki yakınları, önce acı haberi, ardından Budist inancına göre cenazenin yakılması için vekalet istendiğini öğrenince, devlet yetkilileriyle temasa geçti. Türk Dışişleri Bakanlığı'nın devreye girmesiyle cenazenin Türkiye'ye getirileceğini öğrenen Öntürk'ün yakınları, İslami usullere göre cenazelerini toprağa vereceklerini belirtip cinayete karışanların hak ettiği cezayı alması için de yine devletten destek beklediklerini söyledi.


Ufuk Öntürk

KALP KRİZİNİ ATLATIP DÜNYA TURUNA ÇIKTI

İstanbul'da yaşayan Ufuk Öntürk, 2016'da kalp krizi geçirdi. Doktorların müdahalesiyle hayata döndürülen Öntürk, 2018'de dünya turuna çıktı. İlk olarak Tayland'a giden Ufuk Öntürk, daha sonra Güneydoğu Asya ülkesi Kamboçya'ya geçti. Kamboçya'yı seven ve orada yaşamaya başlayan Öntürk ile kaldığı pansiyonun sahibi ve çalışanları arasında 25 Ocak'ta tartışma çıktı.

ÇEKİÇLE BAŞINA VURDULAR

6 kişinin bulunduğu olayda, Öntürk başına isabet eden çekiç darbesiyle yaşamını yitirdi. Ertesi gün Öntürk'ün Türkiye'deki yakınlarına ölüm haberi ulaştı. Öntürk'ün cenazesinin Kamboçya'da Budist inancına göre yakılması için vekalet istendiğini öğrenen yakınları, bir milletvekili aracılığıyla durumu Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'a iletti. Kamboçya'daki yetkililerle temasa geçilip Öntürk'ün cenazenin Türkiye'ye getirileceği bilgisi sağlandı.

TABAK KIRILMASI NEDENİYLE KAVGA ÇIKMIŞ

Öntürk'ün eniştesi, evli, 3 çocuk babası, besteci ve şarkıcı Deniz Keser (54) "26 Şubat'ta gelen bir telefonla şoke olduk. Kayınbiraderimin ölüm haberi iletildi. Başta odasında ölü bulunduğu söylendi. Ancak yaptığımız araştırmada cinayete kurban gittiğini öğrendik. Kaldığı pansiyonda tabak kırılmış. Bu nedenle tartışma başlamış. Pansiyon sahibi ve çalışanlarının bulunduğu 6 kişi, çekiçle başından yaralamış. Hunharca öldürüldüğünü öğrendik" dedi.


Deniz Keser ve Yıldız Eyiçalış

"CENAZENİN YAKILACAĞINI ÖĞRENDİK" 

Büyükelçilik ile irtibata geçtiklerini anlatan Keser, şöyle devam etti:

- Beklememiz söylendi. Orası, Budist bir ülke. Onların inançları doğrultusunda cenazemizin yakılacağını öğrendik. Biz Müslüman ülkeyiz. Dinimize ve geleneklerimize uygun defin işlemini yapmak istediğimizi söyledik. Cenazemizi getirmek istedik. 10 bin dolar gibi büyük meblağ istendi. Ailecek bu rakamı ödeyemeyiz. Dışişleri Bakanlığımıza dilekçeyle müracaat ettik. Devletimiz araya girerek mağduriyetimizi giderdi. Şu an cenazemizi bekliyoruz. Cinayetle ilgili 6 kişi tutuklanmış. Hak ettikleri cezayı almaları aşamasında da devletimizden yardım istiyoruz.

KALP KRİZİNDEN SONRA YAŞAM İSTEĞİ ARTMIŞTI 

Ufuk Öntürk'ün ablası, işçi emeklisi Yıldız Eyiçalış (56) ise "30 saniyeliğine kalbi durdu. Yani ölüm noktasına geldi. Hastaneye çok yakın bir yerde olay gerçekleştiği için doktorlarımız hayata döndürebildi. Bu kalp krizinden sonra kardeşimin hayat görüşü değişmeye başladı. Dünyaya açılmaya, başka kültürdeki insanlarla arkadaş olmaya karar verdi. Yaşam isteği arttı. Türkiye'ye dönmek istemiyordu" dedi.

Önce cinayeti sonra cenazenin yakılacağını öğrenince şaşırdıklarını söyleyen Eyiçalış, devlet yetkilileriyle temasa geçtiklerini belirterek, şöyle konuştu:

- Cenaze masrafları yüklü miktardaydı. Bakanlık kendi imkanlarıyla karşıladıklarını ifade etti. Cenazenin yakılacağı söylendiğinde şok yaşamıştık. Böyle bir şeye izin vermeyeceğimizi söyledik. Bizden vekalet istediler. Vekaleti kasıtlı geciktirdik. Devlet yetkililerimiz sayesinde cenaze getirilecek.

- Şu an tek beklentimiz, cenazemizin en kısa sürede getirilmesi ve İslami usullere göre defnedilmesi. Ayrıca cinayeti işleyen kişilerin salıverilmesinden de korkuyoruz. Bu kişilerin, mutlaka cezalarını çekmesini istiyoruz. Bunun için de herkesin yanımızda olacağına inanıyorum.