Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2011 yılında “çılgın proje” olarak açıkladığı Kanal İstanbul’un bugüne dek ihalesi bile yapılamadı ancak çevresindeki verimli tarım arazileri imara açılarak betonlaşmaya başladı.
İstanbul’un geleceğini tehdit eden projeye karşı başlatılan hukuki süreç ise tıkandı. 2020 yılının başında verilen ÇED olumlu kararına karşı Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu, 14 kurum ve 190 kişiyle birlikte iptal ve yürütmenin durdurulması talebiyle yurttaş davası açmıştı.
Dava kapsamında 2022 yılında bilirkişi incelemesi yapıldı. Bu süreçte bilirkişi ve keşif ücretleri her dava için ayrı ayı ödendi.
Bilirkişi raporunda Kanal İstanbul’un çevresel, tarihi, kültürel, kentsel ve ekonomik açıdan sakıncaları ortaya konuldu.
4 yıl geçmesine karşın hiçbir karar verilmedi. İstanbul idare mahkemelerinde görülmeye başlanan davalar Danıştay’a gönderildi. Ve Danıştay tekrar bilirkişi raporu istedi.
“TALAN GERİ DÖNÜLÜMEZ BİR BOYUTA VARIYOR”
Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu tarafından yapılan açıklamada “Kanal İstanbul’a karşı çok geniş kesimlerin, İstanbul halkının mücadelesi sürüyor. Bu mücadelenin ayaklarından biri olarak başlattığımız hukuksal süreçlerse mahkemeler arası döngülerle ve bilirkişi ücretleriyle tıkanıyor. Rant kanalına karşı açılan davalarda yıllardır bir karara varılamamış olması ve sürekli yenilenen dava masrafları yurttaşların adalete erişimini engelliyor. Ayrıca davalarda süreçler uzadıkça kanal yapılacağı söylenen bölgede imar hareketliliği yani talan geri döndürülemez bir boyuta varıyor” denildi.
“1 MİLYON LİRAYA ULAŞACAK”
Açıklamada “Danıştay 4.Dairesi geçtiğimiz haftalarda yürütmeyi durdurma konusunda karar vermeksizin daha önce 300 bin TL’ye yakın yargılama gideriyle yürütülen davalardan tekrardan ayrı ayrı 10 bin TL ile 65 bin TL arasında değişen keşif-bilirkişi paraları talep etti. Kanal İstanbul’un ÇED olumlu kararına karşı açılan 20 davanın toplam masrafının 1 milyon liraya varabileceğini tahmin ediyoruz. WWF’in imar planı iptal davasında ise 200 bin lira bilirkişi ücreti istendiğini biliyoruz. Bizlerden ikinci kez tekrarlanan bilirkişi keşfi için 100 binlerce lira para ödememiz isteniyor. Gelinen aşamada, sadece kanal davasında değil rekor üzerine rekorla istenen bilirkişi ücretleri, çevre davalarında hak arama özgürlüğünü kısıtlayıcı bir boyuta ulaşmıştır” denildi.
“KANAL SİZE YAPTIRMAYACAĞIZ”
Açıklamada yetkililere “Kanal İstanbul projesinden vazgeçin. Açtığımız davalarda oyalama oyunlarından, yüksek miktarda para talepleriyle yıldırma operasyonlarından vazgeçin. Ne yaparsanız yapın bu kanalı size yaptırmayacağız” diye seslenildi.
ÇED KARARINA 20 AYRI DAVA
Kanal İstanbul projesine karşı İstanbul’da yaşayanlar başta olmak üzere ülkenin dört bir tarafından yüzlerce yurttaş, İBB, meslek örgütleri, sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler tarafından ÇED olumlu kararının iptali istemiyle 20 ayrı dava açıldı.
Kanal İstanbul’un imar planlarının iptali için de TMMOB’a bağlı odalar ve WWF tarafından açılan 10’dan fazla dava bulunuyor.