Dehşet verici cinayet 29 Haziran 2023'te Karabük'te gerçekleşti. 

Katil Tarık Çimen, 22 Haziran 2023'te 'cinsel istismar' suçlamasıyla cezaevinden tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi. Çimen, kendisine iftira attığını iddia ettiği eşi G.Ç., oğlu S.Ç. ile 19 yaşındaki gelini Karbeyaz Çimen'i katletmek üzere plan yaptı.

SKANDAL OLAY İSTİSMARLA BAŞLIYOR

Katil Tarık Çimen uzun yıllar boyunca istismar ettiği bir çocuğun şikayeti ile cezaevine girdi. Hapisten çıkınca oğlu S.Ç. ve gelini Karbeyaz Çimen'i tutukluluğuna sebep oldukları için tehdit etmeye başladı. Bu dönemde kendisinden ayrılmak isteyen eşi G.Ç.'yi de barışmak için zorlayarak tehdit etmeye devam etti. Eşinin boşanma talebine destek veren çocuklarına daha fazla düşmanlık besleyen Tarık Çimen aynı dönemde başka bir çocuğa da istismarda bulundu.

AİLE KORUMA TALEBİNDEN BULUNDU

Tarık Çimen'in baskı ve tehditlerine dayanamayan aile emniyete başvurarak koruma talep etti. İstismardan tekrardan yargılanan Çimen tahliye olmasıyla vahşi cinayete karar verdi.

'BU AKŞAM İŞİ BİTİRECEĞİM'

Cinayete giden süreçte defalarca tehdide maruz kalan mağdurların şikayetlerine rağmen herhangi bir adım atılmaması dikkat çekti.

Katil Tarık Çimen cinayet gününden bir gün önce karşılaştığı kuzenine 'bu iş bitti, bu akşam bu işi bitireceğim' dediği de öğrenildi.

Katil Tarık Çimen, olay günü akşam ailenin yaşadığı eve gitti. Bütün ailenin bahçede sohbet etmek üzere toplanmış olduğundan evde kimseyi bulamadı. Evlerine birinin girdiğini fark eden aile korkarak polis çağırdı. Olay yerine gelen polisler aile içi büroya gitmeleri gerektiğini söyledi. Polisler, sanığın evden kendileri tarafından uzaklaştırılmayacağını söyledi. Polislerin yönlendirmesi ile karakola giden mağdur aileye, imzalaması üzerine uzaklaştırma talep ettiklerine dair bir kağıt verildi. Okuma yazma bilmeyen mağdur G.Ç., evrağı imzaladı.

İmzalanan evrağın ise ‘’6284 koruma kararı talep etmiyorum’’ yazan bir evrak olduğu soruşturma sırasında ortaya çıktı.

Mağdur ailenin polisler hakkında idari ve cezai yaptırım uygulanması için başvuruda bulunulacağı öğrenildi.

BİR HAFTA BOYUNCA CİNAYETİ KURGULADI

Cani Tarık Çimen cinayeti tam bir hafta boyunca tek tek hesapladı. Cinayet günü ailesinin üçüncü kattaki evine tırmanarak balkondan içeri girdi. Yanında getirdiği silahla önce gelini Karbeyaz'ı kafasından vuran Çimen, daha sonra aile fertlerini vuracağı sırada silah tutukluk yaptı. Oğlu tarafından bıçakla yaralanan Tarık Çimen evden kaçarak uzaklaştı. Kanlar içinde kalan Karbeyaz Çimen ise olay yerinde hayatını kaybetti.

HAKSIZ TAHRİK İNDİRİMİ ALDI

Cinayet davası Karabük 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. 26 Aralık 2024 tarihinde görülen karar duruşmasında sanık Tarık Çimen'in Karbeyaz Çimen cinayetinden ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum ettirilse de mahkeme 'haksız tahrik indirimi' vererek cezası 24 yıla indirdi. Aynı zamanda mağdur S.Ç.'yi kasten öldürmeden ağırlaştırılmış müebbet hapis alan Tarık Çimen'in cezası 14 yıla indirildi ve mağdur eşi G.Ç.'yi de kasten öldürmeye teşebbüs suçundan da 2 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Aynı zamanda sanık ateşli silah bulundurmaktan 1 yıl hapis ve 600 TL adli para cezasına çarptırıldı. 

'KARANLIĞA TESLİM OLMUYORUZ'

Karbeyaz Çimen Cinayeti davasını katılan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği gönüllü avukatlarında Av. Arzu Sena Topuz, sozcu.com.tr'ye şu açıklamalarda bulundu:

"Verilen cezaya haksız tahrik indirimi uygulanması ise bence meselenin en acı kısmı. Ortada her adımı planlanmış bir cinayet var. Tarık Çimen her ne kadar ailenin ihbarı sebebiyle çocuğun cinsel istismarından yargılanıyor ise de ne bu olayın ihbar edilmesinin ne de ailenin bu sebeple Tarık Çimen'den kendilerine yönelen saldırılara verdikleri tepkilerin, ölüm için haksız tahrik indirimi olamayacağını her aşamada sürekli söyledik. Ama en nihayetinde yaşanan bu husumet Karbeyaz'a yönelik cinayette haksız tahrik indirimi sebebi sayıldı.

Biz cezanın artırılması ve indirimlerin kaldırılması için kararı istinaf edeceğiz. Ancak hesap sormaya da devam edeceğiz. Devlete kadınları yaşatması gerektiğini hatırlatmaya devam edeceğiz. Yaratılmaya çalışılan korku iklimine rağmen dayanışmamızdan güç almaya devam edeceğiz. Karanlığa teslim olmuyoruz!"