Diyarbakır'ın Sur İlçesinin Melik Ahmet Mahallesinde gençler tarafından dövüldükten sonra bıçaklanıp linç edilen Ergün Arslan (40) cinayetiyle ilgili davanın karar duruşması 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

KAMERA KAYITLARINA YANSIDI

Duruşmada, tutuklu iki sanık hazır bulunurken, tutuksuz 4 sanık katılmadı. Sanıklar birbirlerini suçlarken, savcı mütalaasında tüm sanıkların cezalandırılmalarını istedi.

Mahkeme heyeti, Ergün Arslan’ın mahalledeki gençler tarafından küçük bir kız çocuğunu taciz ettiği iddiasıyla demir sopa, çelik boru anahtarı, bıçak, tekme ve yumruklarla dövülerek sokak sokak gezdirildiği sonrasında da linç edilip öldürüldüğünün güvenlik kamera kayıtlarıyla sabit olduğunu belirtti.

KEDİYE İŞKENCEYE KARŞI ÇIKTIĞI İÇİN DÖVÜLMÜŞ

Tacize uğradığı ileri sürülen kız çocuğuna ise yaptırılan teşhiste Ergün Arslan’ı ilk kez gördüğünü, ayrıca tacize uğradığı iddiasının da doğru olmadığını belirttiğine dikkat çekti. Sanıkların sokakta başı boş dolaşan bir yavru kediye eziyet ettikleri için hayvan severliği ile tanınan Ergün Arslan’ın buna karşı çıktığı için çıkan tartışma üzerine linç edilerek öldürüldüğüne vurgu yapıldı.

Yaşanan anlara ait örüntüleri mahkeme heyeti bile izlemeye dayanamadı. Görüntülerde tutuklu sanıklardan B.E’nin elindeki çelik boru bağlantı işlerinde kullanılan tesisat anahtarıyla Ergün Arslan’ın önce kafasına, boynuna defalarca vurduğu, ardından da yüzüne ve ağzına boru anahtarıyla birçok kez vurduğu ve bu darbelere bağlı olarak Arslan’ın ağzındaki dişlerinin döküldüğü, burnunun kırıldığı tespit edildi.

OTOPSİ RAPORU VAHŞETİN BOYUTUNU GÖZLER ÖNÜNE SERDİ

Mahkeme, güvenlik kamera kayıtları ile polis tutanağına göre, sanıkların Ergün Arslan’ı tacizci olduğu iddiasıyla döve döve Emniyet Ekipler Amirliği önüne kadar getirdikleri, Arslan’ın kollarını tutan sanıkların döve döve linç ederek öldürdükleri ifade edildi.

Mahkeme, Adli Tıp Kurumunca hazırlanan otopsi raporuna göre, Arslan’ın koltuk altından bıçaklandığı, her iki kalçasında derin bıçak yarası, tekme ve yumruklamaya bağlı ağzındaki dişlerinin döküldüğü, burunda, dudakta yoğun kanama, burun ve burun kanatlarında aşırı ekimozlar, morarmaya bağlı vücudunda aşırı yaygın kan olduğunu belirtti. 

HEPSİNE İNDİRİMLİ CEZA

Mahkeme, 6 sanığın da cinayet suçunu işledikleri yönünde mahkemede tam bir vicdani kanaat hasıl olduğunu belirterek tutuklu sanıklardan B.E ile S.D’yi müebbet hapisle cezalandırdı, Ardından B.E’nin cezasını iyi hal indirimini düzenleyen 62.madde uyarınca 25 yıla indirdi.

Tutuklu S.D’nin cezası da suç tarihinde 18 yaşından küçük olduğu için 11 yıl 8 aya indirilerek ikisinin de hükmen tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.

Mahkeme, tutuksuz diğer 4 sanığın da olay tarihinde 18 yaşından küçük oldukları için önce müebbet hapis, ardından da cezalarını 10’ar yıl 5’er aya indirdi. 

ÇOCUK SAHİBİ OLAMAYINCA HAYVANLARI ÇOCUĞU GİBİ SEVDİ

Ergün Arslan hayvansever olmanın bedelini canıyla ödedi. Evli olan Arslan’ın çocuk sahibi olamadığı için hayvanlara karşı aşırı bir sevgisi ve duyarlılığı olduğu, sokak hayvanlarını sahiplendirdiği, kendisinin de beslediği köpeğini kendi çocuğu gibi sevdiği öğrenildi.

Olay günü de bir bankın üzerinde oturduğu sırada mahallede iki gencin yavru bir sokak kedisine işkence ettiklerini görünce dayanamayıp bu kişilere müdahale ettiği bildirildi.

Tartışmanın büyümesiyle Ergün Arslan’a “Tacizci” diyerek iftirada bulunmaları üzerine mahalledeki diğer gençlerin de kavgaya dahil olduğu ve linç edilerek eziyet edilip öldürüldüğü bildirildi.