Türkiye’de son yıllarda tarımsal üretimde katma değeri en yüksek ürünlerden biri haline gelen safran, 2025 yılı hasadıyla yeniden gündeme geldi. Ekim ayının son günlerinde başlayan hasat, üreticiler için büyük bir ekonomik umut taşıyor. Bu yıl kilosu 600 bin liradan satılması bekleniyor.
ZOR BİR ÜRÜN AMA ÇOK DEĞERLİ
“Altın bitki” olarak bilinen safran, yetiştirilmesi oldukça zahmetli bir ürün. 1 kilogram safran elde etmek için yaklaşık 150 bin çiçeğin özenle toplanması gerekiyor. Her bir çiçekten sadece üç tepecik çıkarılması, safranı dünyanın en pahalı baharatlarından biri haline getiriyor. İklim koşullarının elverişli geçmesi, bu yılki rekolteyi artırdı. Üreticiler, safranın hem iç pazarda hem de ihracatta yüksek talep gördüğünü belirtti.
GIDADAN KOZMETİĞE BİRÇK ALANDA KULLANILIYOR
Safran, sadece mutfakta değil birçok sektörde değerlendiriliyor. Gıda sektöründe özellikle renk ve aroma verici olarak kullanılırken, sağlık alanında antioksidan ve bağışıklık güçlendirici özellikleriyle öne çıkıyor. Ayrıca kozmetik sektöründe cilt bakım ürünlerinin içeriğinde yer alıyor. Geleneksel tıpta yüzyıllardır kullanılan safran, modern tıpta da doğal destekleyici olarak araştırmalara konu oluyor. Bu yönüyle yalnızca bir baharat değil, yüksek katma değerli bir tarım ürünü olarak dikkat çekiyor.
İHRACAT POTANSİYELİ YÜKSEK
Türkiye’nin safran üretimi, özellikle Orta Doğu ve Avrupa pazarlarında yoğun ilgi görüyor. Gramı yüksek fiyatlara satılan bu değerli ürün, ihracat gelirlerini artırma potansiyeliyle de ön plana çıkıyor. Uzmanlar, üretim alanlarının genişletilmesi ve markalaşma adımlarıyla safranın tarım ekonomisinde önemli bir lokomotif olabileceğine de dikkat çekiyor.
ÜRETİCİNİN YÜZÜNÜ GÜLDÜRÜYOR
Üreticiler, bu yılki hasattan oldukça umutlu. İklim şartlarının iyi gitmesi ve talebin yüksek olması nedeniyle gelirlerin geçtiğimiz yıla oranla artması bekleniyor. “Safran bizim için sadece bir ürün değil, emeğimizin karşılığı” diyen üreticiler, bu alanda desteklerin artırılmasını talep ediyor.