PLOS One dergisinde yayımlanan çalışmada, ABD'de 57 ila 85 yaş arasındaki 3 binden fazla kişi incelendi. Katılımcılardan gül, deri, balık, portakal ve nane kokularını ayırt etmeleri istendi. Katılımcıların kaç kokuyu doğru bilemediği üzerinden bir 'koku kaybı skoru' oluşturuldu.
Beş yıl sonra aynı kişiler yeniden değerlendirildi. Bu süreçte 430 kişi hayatını kaybetti. Ölenlerin yüzde 39'u ilk testte başarısız olmuştu. Buna karşılık orta düzeyde koku kaybı yaşayanların yüzde 19'u, koku duyusu iyi olanların ise yalnızca yüzde 10'u yaşamını yitirdi.
RİSK 4 KAT DAHA FAZLA
Araştırmacılar, koku duyusunu kaybedenlerin beş yıl içinde ölüm riskinin dört kat daha yüksek olduğunu saptadı. Bilim insanları, koku kaybının doğrudan ölüm nedeni değil; ancak vücudun kendini onarma kapasitesini kaybettiğinin işareti olabileceğini vurguladı.
KOKU SİNİRİ ADETA BARİYER
- Koku siniri doğrudan dış ortamla bağlantılı olduğundan, zararlı mikroplar ve toksinler beyne kolayca ulaşabiliyor.
- Koku kaybı; yangın, gaz kaçağı gibi tehlikeli durumları fark etme şansını da azaltıyor.
- Bu durum, bedende ileri düzey bir yıpranmanın göstergesi olabilir.
Araştırmacılar, sonuçların genç bireyler için de geçerli olup olmadığının henüz netleşmediğini belirtti.