Başkentte yaşadığı apartmanın önünde sahipsiz 5 köpeğin saldırısına uğrayan hemşire Demet Akın, "Arkamdaki köpek sağ kalçamı iki yerden ısırdı, botumu, üzerimdeki elbisemi parçaladılar. Bir aracın önüne atlayarak kurtuldum. Evden çıkmaya korkuyorum, lütfen sahipsiz köpek sorununa bir çözüm bulunsun" dedi. 

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlere Diyarbakır'da kızıyla birlikte yakalanan hemşire Akın, yaşadığı zor günleri ve yakınlarını kaybetmenin acısını atlatabilmek için tayin talebinde bulundu. 

Bir süre Muğla'da yaşayan, ardından kızıyla 2 ay önce Ankara'ya yerleşen Akın, 29 Aralık Cuma günü Balgat semti Çiğdem Mahallesi'ndeki evinden sabah işe gitmek için çıktığı esnada sahipsiz köpeklerin saldırısına uğradı. Kalçasından yaralanan ve ısırılan bölgede oluşan enfeksiyon nedeniyle ayakta tedavisi devam eden Akın, yaşadığı korkuyu anlattı. 

"BOTUMU, ELBİSEMİ PARÇALADILAR" 

Çiğdem Mahallesi'nde çok sayıda sahipsiz köpeğin bulunduğunu ifade eden Akın, şunları söyledi: 

- Ankara'ya tayinim çıkalı 2 ay oldu. Cuma günü sabah saatlerinde işe gitmek için evden çıktım, birden 5 köpeğin saldırısına uğradım. Onları kışkırtacak hiçbir şey yapmamıştım, neye uğradığımı şaşırdım. Kendimi korumak için çantamla onlara vurmaya çalıştım. Arkamdaki köpek sağ kalçamı iki yerden ısırdı. Botumu, üzerimdeki elbisemi parçaladılar. Yaklaşık 5 dakika kadar bu şekilde boğuştuk. Aşağı yönden gelen bir aracın önüne atlayarak durdurdum ve bu şekilde kurtuldum. Sağ olsun beni alıp hastaneye götürdüler.

ENFEKSİYON OLUŞTU

Önce yakındaki özel bir hastaneye götürüldüğünü, ardından da Bilkent Şehir Hastanesi acil servisine başvurduğunu anlatan Akın, burada ilk müdahalenin, kuduz ve tetanos aşılarının yapıldığını söyledi. 

Akın "Köpek ısırıklarının bulunduğu yerde enfeksiyon oluştuğu için ayakta tedavim sürüyor. Ayrıca 5 doz kuduz aşısı olmam gerekiyor. İlk 4 günüm çok kötüydü, ayağa kalkamıyordum. Şu anda da yürürken zorlanıyorum ama daha iyiyim. Eğer köpeklerin saldırdığı esnada kendimi çantamla korumasaydım, panikleyip yere düşseydim, kaçsaydım çok daha kötü sonuçlar olabilirdi" ifadesini kullandı. 

Deprem sonrası kızıyla yeni bir hayat kurabilmek için tayin talebinde bulunduğunu dile getiren hemşire Akın, "Şu an geceleri uykumda sıçrayarak uyanıyorum, evimden çıkmaya korkuyorum. Çocuğum okula giderken panik halinde 'anne bir şey olur mu' diye tedirgin oluyor. Sadece benim çocuğum değil, bu bölgede yaşayan herkes, çocuklar risk altında" dedi. 

"LÜTFEN BU SORUNA BİR ÇÖZÜM BULUN"

Konuyu belediyeye de bildirdiklerini ancak henüz bu konuda bir işlem yapılmadığını belirten Akın, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Burada yaşayan başka komşularımız da daha önce köpeklerin saldırısına uğradı, ısırılan kişiler oldu. Devletimizden, Çankaya Belediyesinden rica ediyorum, lütfen bu sahipsiz köpek sorununa bir çözüm bulunsun. Gerçekten korkuyoruz, işimize giderken korkuyoruz, dışarı çıkamıyoruz, yürüyüş yapamıyoruz, markete gitsek arkamızdan köpek çıkar mı diye panik halindeyiz. Ben iki aydır bu korkuyu yaşıyorum, burada uzun süredir yaşayan kişiler de aynı durumdan şikayetçi." 

"ÇOCUKLAR OKULA GİDEMİYOR"

Mahalle sakinlerinden Vefa Kazancık, burada yaklaşık 5 yıldır yaşadığını söyleyerek "Evimiz otobüs durağına 400 metre mesafede ama büyük oğlumu durağa bırakmazsam kendi başına gidemiyor. Çünkü orada konuşlanmış köpekler saldırabiliyor. 14 yaşındaki küçük oğlumun okulu da 600 metre ileride. Dersi saat 16.00'da bitiyor ama yol üzerinde sürü halinde köpekler olduğundan kendi başına eve dönemiyor" diye konuştu. 

Avrupa'nın birçok ülkesinde sahipsiz köpeklerle ilgili bir problemin bulunmadığına dikkati çeken Kazancık, şunları kaydetti: 

- Burada komşularımızın çoğu dışarda elinde sopa ve değneklerle geziyor. Yalnız dışarı çıktıklarında köpeklerin saldırabileceğini biliyorlar. Geçenlerde yürüyüş arkadaşımın üzerindeki elbiseyi köpekler paramparça etti. Sağlığı için yürüyüş yapmak isteyen 60 yaşındaki adam kendini zor kurtardı. Bu durumu belediyeye üç defa bildirdim ama sonuç alamadım. Köpeklerin bu bölgeden alınıp, barınaklara yerleştirilmesini istiyoruz. Bizler de hayvan seviyoruz, buna bir diyeceğim yok ama bu durum bambaşka.