Yapılan psikolojik değerlendirmelere göre, bir kişi bizim için ne kadar önemliyse beynimiz de o kişiyle ilgili küçük değişimlere o kadar güçlü tepki veriyor.  Bu ses tonundaki hafif bir farklılık, geciken bir mesaj ya da kısa bir sessizlikle fark edilebiliyor.

YOĞUN DUYGUSAL TEPKİNİN 2 NEDENİ VAR

Uzmanlar, bu tür durumlarda beynin, söz konusu işaretleri "bağın zayıfladığı" ya da "kopma riski" olarak algılayabildiğini belirtiyor. Bu nedenle gecikmiş bir cevap ya da soğuk algılanan bir tavır, yoğun duygusal tepkiye yol açabiliyor.

Bu hassasiyetin özellikle derinden seven, içtenlikle önemseyen ve güçlü duygusal bağlar kuran bireylerde daha sık görüldüğü ifade ediliyor. Ancak sorun, bu derin duyguların çoğu zaman drama, aşırı alınganlık ya da bağımlılık olarak yanlış yorumlanmasıyla başlıyor. Oysa uzmanlara göre bu tepkilerin temelinde sinir sisteminin güven ve süreklilik ihtiyacı yatıyor.

ÇÖZÜM SEVGİYİ AZALTMAK DEĞİL

Bu davranış  için psikologların çözümü ise sevgiyi azaltmak değil iletişimi artırmak olduğunu ifade ediyor. Yani açık ve net iletişim, güven duygusunu güçlendirirken, tutarlı davranışlar da aşırı düşünme ve kaygıyı azaltıyor. Güven ortamı sağlandığında, hassasiyetin zamanla yatıştığı belirtiliyor.

Uzmanlar, bazen "küçük şeylere" üzülmenin aslında güçlü bir mesaj taşıdığını vurguluyor. "Benim için sandığından çok daha önemlisin." Bu nedenle bu tür tepkilerin, doğru şekilde anlaşıldığında ilişkilerde bir sorun değil, bağın derinliğini gösteren bir işaret olabileceği ifade ediliyor.