Psychology Today için kaleme aldığı yazıda ilişki koçu ve psikolog Dr. Annie Tanasugarn, özellikle travmatik ilişkiler yaşamış ya da zor bir çocukluk geçirmiş kişiler için bu tür ilişkilerin fazlasıyla yanıltıcı olabildiğini vurguluyor. Uzmanlara göre tek taraflı ilişkilerde taraflardan biri duygusal, fiziksel ya da psikolojik yükün büyük bölümünü üstlenirken diğer taraf ise mesafeli, kontrolcü ya da küçümseyici bir pozisyonda kalıyor.

Zamanla bu dengesizlik; duygusal boşluk, tükenmişlik ve "görülmeme" hissi yaratıyor. Bu tür ilişkilerde kişi, partneri bir eş olmaktan çok onun içsel karmaşasını dengeleyen, özgüvenini besleyen ya da yalnızlıktan kaçış aracı haline geliyor. Uzmanlar, bu yüzden tek taraflı ilişkilerin narsistik özellikler taşıyan kişilerle daha sık yaşandığına dikkat çekiyor.

UZMANLARA GÖRE TEK TARAFLI İLİŞKİNİN 4 İŞARETİ

Yüzeysel Bağ

İlişki hızlı ve tutkulu ilerliyormuş gibi görünse de derinlik eksiktir. Uzun sohbetlere rağmen anlamlı paylaşımlar yoktur, ortak değerler gelişmez ve zor konular bilinçli olarak geçiştirilir. Partnerinizin iç dünyası size kapalı kalır.

Duygusal Tutarsızlık

Partneriniz sadece ihtiyacı olduğunda ilgili davranır. Diğer zamanlarda duygusal olarak ortadan kaybolur, telefonlara ya da ekranlara sığınır. Özellikle kriz anlarında tüm duygusal yük sizin omuzlarınıza biner.

Kararların Tek Taraflı Alınması

Maddi konular, sosyal hayat ya da gelecek planları çoğu zaman sizin ihtiyaçlarınız hesaba katılmadan belirlenir. Bu durum zamanla özgüveni zedeler ve kişiyi kendi hayatında bile partnerine bağımlı hale getirir.

Sadece Fiziksel Yakınlık Yaşamak

Duygusal bağ kurulmadığında fiziksel temas, ilişkinin ana tutkalına dönüşüverir. Yatak odası dışında paylaşılan ortak bir alan neredeyse yoktur ve bu da gerçek bir yakınlığın oluşmasını engeller.

DURUP DÜŞÜNMEK GEREKLİ

Uzmanlara göre sürekli kendi iyilik halinizden vazgeçiyor ve partnerinizin duygusal konforunu önceliyorsanız bu ciddi bir uyarı işareti. Araştırmalar, belirgin dengesizlik ve narsistik eğilimler içeren ilişkilerin özsaygıyı düşürdüğünü, stresi artırdığını ve sağlıklı yakınlık yerine kontrol ve bağımlılığı normalleştirdiğini gösteriyor. İlişkinin sizi besleyip beslemediğini sorgulamak, atılacak ilk ve en önemli adım olarak görülüyor.