Cornell Üniversitesi Omurgalılar Müzesi'nin yöneticisi Dr. Vanya Rohwer, yılan derilerinin doğal ortamda bulunmasının zorluğunun bu durumu daha da ilginç kıldığını belirtiyor. Dr. Rohwer, "Bu derileri nereden buluyorlar ve yuvalarına taşımak için neden bu kadar çaba harcıyorlar?" sorusunu gündeme getiriyor.

Bu soruyu yanıtlamak amacıyla Dr. Rohwer ve ekibi, kuş yuvalarına ait eski kayıtları inceledi. Araştırmacılar, ağaç ve kayalıkların oyuklarında bulunan yuvaların, açık yuvalara kıyasla yılan derisi içerme olasılığının daha yüksek olduğunu tespit etti. Daha sonra, yılan derisinin mikrop ve parazitleri uzaklaştırıp uzaklaştırmadığını anlamak için bu canlıları inceleyen bilim insanları, bu iki unsur arasında herhangi bir bağlantı bulamadılar.

Ekip, New York'taki koruma altındaki Monkey Run Doğal Alanı'nda bir deney gerçekleştirdi. Oyuklara benzeyen 65 yuva ile açık yuvalara benzeyen 80 kutunun içine bıldırcın yumurtası yerleştirdiler. Kutuların yarısına yılan derisi koydular.

The American Naturalist adlı hakemli dergide yayınlanan çalışmanın sonuçlarına göre, yılan derisi bulunan kutulardaki yumurtaların 14 günlük kuluçka süresince sağ kalma olasılığı daha yüksek çıktı. Dr. Rohwer, "Eğer yuva kutularında yılan derisi varsa, 14 günlük süreçte hayatta kalma şansı önemli ölçüde artıyor" dedi.

Araştırmacılar, kuş yumurtalarını yemeleriyle tanınan fare gibi küçük memelilerin bu sayede yuvalardan uzak durduğunu düşünüyor. Dr. Rohwer, bu hayvanların genellikle yılanlar tarafından avlandığına dikkat çekerek, "Yılan derisi, bu hayvanların yuvaya girip girmeme kararını etkileyebilir" şeklinde konuştu.

Çalışmada yer almayan ekolog Dr. Ross Crates ise, "Yuvada yılan varmış gibi yapmak, daha büyük ve genellikle memeli olan avcılara karşı yuvayı fiziksel olarak koruyamayan ve oyuklarda yuva yapan bu küçük kuşlara fayda sağlıyor" ifadelerini kullandı.