Muğla ve Aydın sınırları içerisinde yer alan ve 1. Derece Doğal ve Arkeolojik Sit Alanı statüsüne sahip Latmos Dağı'nda faaliyet gösteren bir madenin kapasite artışına mahkeme tarafından engel konuldu. 

Kormad Madencilik Hafriyat Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından Aydın Söke İlçesi Karakaya ve Çavdar köyü arasında işletilen kuvars madeninin kapasite artışı için verilen ÇED Gerekli Değildir kararı mahkemece iptal edildi.

"LATMOS YAĞMALANMASIN"

Davayı açan hukukçu Mehmet Çilsal yaptığı açıklamada, Latmos Dağı'nın jeolojik ve tarihi önemini vurgulayarak şu ifadelere yer verdi:

"Dünyada ender görülen jeolojik yapılara, 8500 yıllık kaya resimlerine ve birçok uygarlığa ev sahipliği yapan, fıstık çamları ve zeytincilik cenneti Latmos (Beşparmak) Dağları, son yıllarda madencilikle gündeme geliyor. Dağın her tarafında faaliyet gösteren kuvars ve feldspat madenleri nedeniyle Latmos Dağı'nda çok ciddi bir doğa ve tarih kıyımı yaşanıyor. 

Madenciler son olarak 'Dağın kalbi' denilen 1. derece arkeolojik sit alanı Çörlen Asarkale yaylasında işletme kurmak için çalışmaya başladı. Madenin kapasite artış talebine geçtiğimiz yıl mayıs ayında Aydın Valiliği'nce 'ÇED Gerekli Değildir' kararı verildi.  

Bölgenin çevre düzeni planında 'orman alanı', 'mera alanı', 'tarım arazisi ve zeytinlik', 'Önemli Doğa Alanı' gibi vasıflarla işaretlenen, 1. derece arkeolojik sit alanı ve etkileşim bölgesinin de bulunduğu alandaki bu kapasite artışına karşı yöre köylülerinden İhsan Garagöz ve Hüseyin Bilir adına dava açmıştık."

BİLİRKİŞİ RAPORU: ÇEVREYE ZARAR VERECEK

Dava sürecinde mahkeme tarafından bölgede yapılan bilirkişi keşfi sonrası hazırlanan raporda, proje tanıtım dosyasında önemli eksiklerin bulunduğu ve projenin çevresel etkilerinin yeterince açıklanmadığı ve bu etkilerin en aza indirilmesi yönünden yeterli olmadığı belirtildiğini ifade eden Mehmet Çilsal, ayrıca bilirkişi raporunda dikkat çekilen noktaları şöyle sıraladı: 

"Madencilik faaliyeti nedeniyle bölgede önemli miktarda malzeme alınıp taşınacak ve bu durum yüzey ve yeraltı sularını olumsuz etkileyecek.

Madencilik faaliyeti toz kirliliğine yol açacak.

Rezerv hesaplamaları hatalı ve ocak şevleri stabilite analizleri yapılmamış.

Madencilik faaliyeti nedeniyle bitki örtüsü kaldırılacak ve erozyon riski artacak.

Madencilik faaliyeti zeytinlik alanlarına ve orman ekosistemine zarar verecek.

Bitkisel toprak sıyrılması ve depolanması işleminde rüzgar ve su erozyonu riski için öngörülen tedbirler yetersiz.

Orman yangınlarıyla mücadelede etkin bir planlama yapılmamış."

PROJE İPTAL EDİLDİ 

Çilsal açıklamasının devamında “Aydın 1. İdare Mahkemesi oy birliği ile 'bilirkişi raporunun bir bütün halinde değerlendirilmesinden proje sahasının yakın çevresindeki zeytinlik alanlara, dikili tarım alanlarına, çevre, toprak ve su rejimine olumsuz etki edecek olması nedeniyle dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır' kararına vardı” diye konuştu.

Çilsal açıklamasının devamında, Kormad Madencilik Şti.'nin hukuku çiğneyerek işlediği suç niteliğindeki haksız fiilleri de şöyle sıraladı:

"Üretim hakkı olmadığı halde maden üretip sevk etmiştir. 

İşletme Ruhsatı sahası içinde ancak 2004 ÇED koordinatları dışındaki 0,6ha’lık alanda üretim yapmış ve bu satışları beyan etmemiştir.

İşletme Ruhsatı kapsamındaki işletme izin alanı dışında maden üretip sevk etmiştir.

7'nci madde kapsamındaki gerekli izinler alınmadan ve/veya gerekli izinlerin alınmadığı alanda maden üretip sevk etmiştir."