Deniz taşımacılığı şirketi Maersk, şirketin "Maersk Hangzhou" adlı gemisinin 30 Aralık'ta uğradığı saldırının ardından bir sonraki duyuruya kadar Kızıldeniz ve Aden Körfezi üzerinden tüm geçişleri durdurma kararı aldı.

Maersk'in olayla ilgili soruşturmanın devam ettiği aktarılan açıklamasında şirketin sürekli gelişen durumu ayrıntılı olarak değerlendirirken bölgedeki tüm kargo operasyonlarını durdurmaya devam edeceği kaydedildi.

Açıklamada, Maersk müşterileri için mantıklı olduğu durumlarda gemilerin rotasının değiştirileceği ve Ümit Burnu çevresinden yolculuğa devam edileceği belirtilerek, "Bu karar, en büyük önceliğimiz olan denizcilerimizin ve gemilerimizdeki yüklerin güvenliğini sağlamak amacıyla alınmıştır" ifadesi kullanıldı.

HUSİLER, 23 SALDIRI DÜZENLEDİ

Singapur bayrağı taşıyan Danimarka'nın işlettiği "Maersk Hangzhou" adındaki ticari yük gemisi, 30 Aralık'ta Kızıldeniz'in güneyinden geçerken füzeyle vurulduğunu bildirerek yardım istemişti.

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığının (CENTCOM) X sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, bunun üzerine "USS Laboon" ve "USS Gravely" askeri gemilerinin bölgeye intikal ederek, Yemen'de Husilerin kontrolündeki bölgelerden gemilere doğru ateşlenen 2 gemisavar balistik füzeyi düşürdüğü bildirilmişti.

CENTCOM'un paylaşımında, söz konusu eylemin 19 Kasım 2023'ten bu yana Husiler tarafından uluslararası deniz taşımacılığına karşı düzenlenen 23'üncü saldırı olduğu kaydedilmişti.

Son dönemlerde Husilerin eylemlerinin ardından çok sayıda gemicilik şirketi de Kızıldeniz'deki seferlerini durdurma kararı almıştı.

Pentagon, 6 Aralık'ta Yemen’deki Husi güçlerinin Kızıldeniz’deki ticari gemilere yönelik saldırılarına karşı uluslararası "Deniz Görev Gücü" kurulması için görüşmeler yaptıklarını bildirmiş, 18 Aralık'ta da "Refah Muhafızı Operasyonu" adında çok uluslu bir misyonun oluşturulduğunu duyurmuştu.

Husilerin saldırıları, Akdeniz'i Kızıldeniz'e bağlayarak Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunan ve küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12'sinin yapıldığı Süveyş Kanalı'ndan geçişleri tehlikeye atarken, Kızıldeniz'de ticari gemilerin uğradığı saldırılar ve şirketlerin peş peşe aldığı kararlar, küresel ekonomide yeni bir "tedarik zinciri krizinin" başlayacağına ilişkin endişeleri artırmıştı.