Elazığ’da Güneyçayırı köyünde kurulan Kalker maden ocaklarından bölgede bulunan vatandaş şikayetçi. Mahalle sakinleri daha önce açılan maden ocağının kapatılması için hukuki mücadele verirken aynı bölgede yeni bir maden ocağının açıldığını öğrendi. Açılan ocağın yakınında açıklama yapan mahalle sakinleri ve muhtarlar maden aramalarında yapılan ve doğal kaynak sularına verdiği zararlardan dolayı hukuksuz yapılan patlatmaların son verilmesi için yetkililere seslendi. Muhtar Gündoğan’ın çağrısıyla toplanan mahalle sakinleri, maden ocaklarının yerleşim yerlerine yakın olduğu evlere ve doğal su kaynaklarına zarar verdikleri gerekçesiyle yapılan çalışmaların durdurulması için yetkililer göreve davet edildi.
“BİRİYLE MÜCADELE EDERKEN BİR BÖLGEYİ DE ÇİMENTO ŞİRKETİ ALMIŞ”
Bölgede kurulan maden ocaklarının yapmış oldukları çalışmalarda bölgenin doğal kaynak sularının yanı sıra birçok vatandaşın evine zarar verdiğini belirten Sugözü Mahallesi muhtarı Seda Gündoğan, “Mahalleli olarak burada toplanmamızdaki amaç yerleşim yerimizde olan ocaklarla alakalı. Biz 2022 yılında Sugözü Mahallesi Güneyçayır köyü, Pekinik köyü ve Göllübağ mahallesi olmak üzere özellikle bu 4 yerleşim yerini etkilediği için Harput mozaik ocağını mahkemeye verdik. Şuan kendileri ile olan hukuki süreç zaten devam ediyor. Geçtiğimiz temmuz ayında bilirkişi geldi ilk gelen raporda zaten bizim lehimize. Şuan süreç devam ediyor. Mücadelemiz devam ederken şuan hemen aynı bölgenin bu defa güney tarafında yeni bir şirket almış. Çalışmalarına başladılar, muhtemelen bir iki hafta içerisinde patlatmalara başlayacaklardır. Bizim en büyük sorunumuz yapılan bu patlatmalar. Depremde hasar görmeyen evlerimiz bu patlamalardan dolayı hasar gördü hasar görmeye devam ediyor. Bu böyle olduğu sürece de hasar görmeye devam edecek. Bunun dışında çıkan tozlardan dolayı hem insan sağlığını etkiliyor hem çevreye zarar veriyor. Yine Sugözü Pekinik’de koruma altında olan doğal kaynak sularımız var. Maalesef koruma altında olan sularımız bu patlamalardan dolayı birçoğu kurudu var olanı da korumaya çalışıyoruz” dedi.
“DOĞAMIZA, SUYUMUZA SONUNA KADAR SAHİP ÇIKACAĞIZ”
‘Bu izinleri bu şirketler neye göre alıyor? Bize birisin çıkıp desin’ diyen Gündoğan, “Yani burası bizim tapulu malımız şu an en yakın mesafe 350 metre. Ben bugün bir vatandaş olarak ormanın bir ağacını kessem biri beni şikâyet etse bana dünyanın cezasını keserler. Peki, bu ağaçlar katledilirken bu kurumlar nerede? Koruma statüsüne sahip alanlarda madencilik faaliyeti yapılmaz, yerleşim yerine yakın yerlerde madencilik faaliyeti yapılmaz, su kaynaklarına ve özellikle koruma altında su kaynaklarının olduğu yerlerde madencilik faaliyeti yapılmaz. Bunların yaptığı çalışma tamamen hukuka aykırı. Hukuka aykırı çalışan işletmeleri bizi kesinlikle istemiyoruz yetkililerden de talep ediyoruz bunların derhal durdurulmasını istiyoruz. Biz mahalleli olarak buradayız taşımıza, toprağımıza, suyumuza, doğamıza sonuna kadar sahip çıkacağız. Şirketlere de iki çift lafım var kesinlikle istedikleri gibi at koşturabileceklerini düşünmesinler. Biz burada olduğumuz sürece buna asla müsaade etmeyeceğiz ve onlara asla huzur vermeyeceğiz sonuna kadar mücadelemize devam edip savaşacağız” diye konuştu.
“EVLERİMİZ ÇATLADI, AĞAÇLARIMIZ, SULARIMIZ HEP ZARAR GÖRDÜ”
Maden çalışmalarında yapılan patlamalardan dolayı evlerinde çatlakların oluştuğunu söyleyen mahalle sakinlerinden Nursel Serhatlıoğlu, “Biz mahalleli olarak senelerdir buradayız senelerdir Yedigöz’ün tepesindekilerden çok zahmet çekiyoruz. Evlerimiz çatladı, ağaçlarımız, sularımız hep zarar görüyoruz. Burada sanki depremi yaşıyoruz. Yazık değil mi bu kadar insana? Seneler önce mahkemeye verildi avukatlar tutuluyor avukatlara para yediriyorlar seslerini çıkarmıyorlar. Biz de hiçbir şey yapamıyoruz, milletvekilleri de geldi, belediye başkanı da geldi hiçbirinin sözü de bir tanesine uymuyor. Hiçbiri bizim için bir şey yapamıyor. Şimdi de başka biri gelmiş burada çalışıyor biz ne yapalım artık? Bunca insan buraya toplanmış yazık değil mi burayı çekin komşularımız, akrabalarımız hepsi zahmet çekiyor. Ağaçlar bütün küllü, ilaçlı, sularımız azalmaya başladı, derelerimizden su akmıyor gelmişler burada tepemizdeler. Nereye duyuralım?” diyerek tepki gösterdi.
“500 AİLE MAĞDUR BİR ZALİM KAZANIYOR”
Elazığ milletvekillerinin ilgisizliğinden şikayet eden Hasan Sözüer ise “Seçimden seçime mi bizi tanıyorlar milletvekilleri neredeler? Hakkımızı onlara helal etmiyoruz zehir zıkkım olsun onlara. Seçimden seçime geliyorlar ondan sonra yoklar. Nereye gidelim, kime gidelim Amerika başkanına mı gidelim? Böyle bir şey görülmemiş 500 aile mağdur bir tane zalim kazanıyor. Fakir kimsenin umurunda değil, Zengin ölse de boş basıp geçerler zengin olunca el pençe olurlar. Ne olacak bunların hali Türkiye böyle gelmiş böyle gider. Milletvekilleri neden bugün burada değiller? Ben milletvekillerimi tanımıyorum çıkarlar televizyonda konuşuyorlar adam utanır. Bir gün yanımıza gelin ne faydaları olmuş bize Allah aşkına ne faydaları olmuş? O onu kötülüyor o onu kötülüyor bir otel yandı geçen sene de yine İstanbul’da ölümler oldu her sene oluyor hangisini önlediniz? Lafla pilav pişirilmez işleri güçleri laf etmek o onu kötülüyor o onu kötülüyor hepiniz aynısınız. Zihniyet aynı, düşünce aynı tembellik aynı aylığınıza bakın parayı al cebine koy fakir fukara burada sürünsün” ifadelerini kullandı.