"Bu soruya uzun süredir yanıt bekleniyor. Paco (González), beni iyi tanıyorsun. Ben daha çok oyuncuları seviyorum, takımları değil" diyerek sözlerine başlayan Maldini, futbol tutkusunun kulüplerden çok bireysel yeteneklere odaklandığını vurguladı.
Mundo Deportivo'da yer alan habere göre; Maldini, futbol sevgisinin geçmişine dair bir anısını da paylaştı: "Chelsea’ye karşı biraz sempati duyuyordum çünkü İngiltere’de ilk kez bir maça o eski sahalarında gitmiştim." Ancak bu özel bağların hiçbir zaman bir takım taraftarlığına dönüşmediğini belirtti.
Analist, tarafsızlığının altını çizerek, "Dinleyicilerin bu konuda hala şüpheleri olması, hiçbir şekilde belli etmediğimi gösteriyor" dedi. Maldini, kaliteli oyuncular ve teknik direktörlerle büyülendiğini ifade ederek, "Bir takım beni etkilerse ve oyunundan keyif alırsam, kazanmasını isterim. Ama bu, bir renk ya da armadan dolayı değil" diye ekledi.
Maldini'nin milli takımlarla ilgili duyguları ise oldukça net: "İspanya'nın kazanmasını isterim. Ama bununla birlikte İtalya, Brezilya ve Arjantin’in bazı anlarından da büyük keyif aldım."
Kendisini farklı biri olarak tanımlayan Maldini, konuşmasını, "Ben biraz tuhaf bir adamım" diyerek tamamladı.