Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, Bağlum'da konuştu. Hükümetin ekonomik politikası ve dar gelirliye yaptığı yardım yöntemini eleştirdi, insanların onuruyla oynandığını söyledi. Yavaş, "Gelir gelmez Başkent Kartımızı çıkarttık, artık o anneler, o babalar evde çocuğu ne istiyor alamıyorsa kendi ihtiyacına göre gidiyor, kasaptan, marketten alacağını alıyor, ihtiyacını görüyor ve bir elin verdiğini öbür el görmüyor. Budur belediyecilik" dedi.

ABB Başkanı ve CHP ABB Başkan Adayı Mansur Yavaş, Keçiören Belediye Başkan Adayı Mesut Özarslan ile Bağlum'da Seçim Koordinasyon Merkezi (SKM) açılışına katıldı. Burada konuşan Yavaş şunları söyledi:

"MAL VARLIĞIMI AÇIKLADIM AMA BAKIN RAKİBİM HALA AÇIKLAMIYOR"

*Sizlerden aldığım parayı 'Ben proje yapıyorum' deyip çöp projelere yatırmadık. Peki sizden aldığımız parayı harcarken ne yaptık? Açık ihaleler, birinci günden itibaren belediye meclis üyeliğini de canlı yayınlayarak tüm ihaleleri de canlı yayınlayarak herkesin olanı biteni görmesini sağladık, kapalı kapılar ardında ihale dönemi bitti.

*Yaptığımız tüm harcamaları web sayfasından düzenli şekilde yayınladık kuruşu kuruşuna. Sizin bize emanetinizi nerede kullanmışız bütün vatandaşlarımızın görmesini sağladık. Böyle yaparak üstümüze çamur sıçramasını da engelliyoruz. Yetmedi ben aday oldum yine 2019'daki mal varlığım nedir 2023'teki mal varlığım ne olmuş hemen bunu da açıkladım insanlar görsün diye.

*Artık belediyeler üzerindeki bu şaibelerin kalkması için elimizden geleni yapıyoruz. Ben açıkladım ama bakın rakibim hala açıklamıyor. Açıklayacak. Çünkü o da kamu malı kullandı. Dört dönem belediye başkanlığı yaptı.

*İlk başladığında şimdiki arasındaki mal varlığını çıkıp halka açıklaması lazım. Yoksa şaibe altında kalır. Kul hakkına girer. Bizler harcadığımız bu paraların şeffaf bir şekilde görünmesini sağladık ve Türkiye'de örnek aldık. Yaptığımız bu çalışmalar sonunda Dünya Başkent Belediye Başkanları Birliği Ödülü'nü aldık. Şeffaflık Ödülü'nü aldık.

"YOLSUZLUK VE İSRAF"

*Bu ülkede zengin ve fakir arasında bu kadar uçurum varsa unutmayın ki bunun tek sebebi yolsuzluklar ve israftır. Başka hiçbir sebebi yoktur. Çatır çatır kul hakkı yeniyor. Buna artık göz yummayalım. Bunun artık sona gelmesi lazım.

*Çatır çatır israf yapılıyor. Bunun artık bitirilmesi lazım. Seçildiğimden itibaren tek arabayla gezdim. Bir minibüsle gezdim Ankara'da. Hiçbir yerde fotoğrafımı görmediniz. O çakarlarla, konvoylarla gezenler sizin paranızla geziyor.

*Kendi paralarıyla gelsinler. Hatta iş başına geldiğimizde baktık şirketlerde lüks arabalar kiralanmış, bizim kendi şirketlerimizde araba kavgası var. Alayını sattım geçtim. Herkes aynı arabaya biniyor.

"BU DÜNYADA HESABINI VEREMEYEN..."

*Seçildik rozetimizi çıkarttık bu çok önemliydi çünkü önceki dönemlerde kim çok oy verirse oraya öncelikle hizmet ederim oy vermeyene de hizmet etmem anlayışı vardı. Halbuki herkesten vergi alıyoruz.

*Şu topluluğun içinde birçok insan belki bize oy vermemiştir. Nasıl ayıracaksınız? Ama onlar da su parası ödüyor. Onlar da vergi veriyor. Eğer siz oy vermedi diye insanlara, parasını aldığınız insanlara hizmet etmezseniz o da direkt kul hakkıdır, Allah bunu yarın soracaktır. Siz şehrin ihtiyacı neyse ona göre davranacaksınız.

*Acil ihtiyaçlar neyse ona göre davranacaksınız. Çok şükür şimdiye kadar hiçbir Allah'ın kulunu ayırmadık. Ayırmaya da bizim vicdanımız el vermez. İnşallah Mesut Başkanım da aynı şekilde çalışacak. İhaleleri açık yapacak. Kimseyi ayırmadan tüm Keçiören'e eşit bir şekilde hizmet edecek.

*Yaptığımız bütün yatırımların üzerine bu yaptığımız tesis şu kadar TL'ye mal olmuş diyoruz. Hesabını veriyoruz. Vermek zorundayız. Bir daha söylüyorum; mal varlığını açıklamazsanız sorun, açıklamaktan korkan 'Benden hiç kimse hesap soramaz. Öbür dünyada Allah'a veririm hesabını' der geçerler.

*Ben de iddia ediyorum. Bu dünyada hesabını veremeyen öbür dünyada hiçbir şekilde veremez. Çünkü vereceğiniz hesap kendi hesabınız olmayacak. Halkın bütçesini kullanıyorsunuz. Madem halkın bütçesini kullanıyorsanız geliriniz nereden gelmiş, belediye bütçesinden gelmediyse hangi faaliyetle bu kadar gelir elde ettiniz, daire sahibi oldunuz bunların hepsini açıklamanız lazım yoksa şaibe altında kalırsınız.

"BUNUN SORUMLUSU DAR GELİRLİLER Mİ?"

*Seçimlerden önce bir karalama daha vardı. Şimdi Mesut Başkanım üstüne basa basa söylüyor. Bunlar gelirse işçileri çıkaracaklar ikincisi sosyal yardımları kesecekler. Babamızın parasını mı harcayacağız niye keselim? Bu bir haktır. Desteğe ihtiyacı olan insanlar için haktır. Çünkü ben sadece bu hükümeti de kastetmiyorum. Uzun yıllardır hükümet maalesef adil gelir dağılımını başaramamıştır.

*Bunun sorumlusu dar gelirliler midir? Bu nedenle hükümet, devlet bütün kamu ihtiyacı olanların yanında olması lazım. Onların da diğer vatandaşları gibi eşit şartlarda yaşaması için birtakım destekler de olması lazım. Ama bizim bir farkımız var. Seçimden önce çok eleştirdik. Paket paket dağıtıp bir de paket verdiklerini kameraya çekip şu kadar paket dağıttık diye övünüyorlardı. İnsanların onuruyla oynuyorlardı.

*Biz de söz vermiştik. Gelir gelmez Başkent Kartımızı çıkarttık, artık o anneler, o babalar evde çocuğu ne istiyor alamıyorsa kendi ihtiyacına göre gidiyor, kasaptan, marketten alacağını alıyor, ihtiyacını görüyor ve bir elin verdiğini öbür el görmüyor. Budur belediyecilik. Ondan sonra da benim rakibim diyor ki; 'Mansur Yavaş'ın projesi yok.' Bundan daha büyük bir proje olur mu Allah aşkına?

*Ama bunu derken bir de şunu diyor; 'Ben de diyor Başkent Kart çıkartacağım. Para yükleyeceğim' diyor. Dört yıldır yapıyorum Allah'tan kork. Yuh demek yok sandıkta vereceksiniz cevabı. En son 'Kantin Kart çıkaracağım' dedi onu da iki yıldır uyguluyorum. Dolayısıyla neyi gösteriyor? Projesi yok derken mansuryavasneyaptı.com adresine girmiş, usul usul tırtıklayarak benim projelerimi proje diye söylüyor. Belediyecilik asfalt değildir, beton değildir. Yaşadığı kentte insanlara huzur veren, onların iyi yaşamasını sağlamaktır.