Artuklu ilçesine bağlı Oğuz Mahallesi'nde 38 yıl önce dönemin Mardin Müzesi Müdür Vekili Abdülhalik Ekmen başkanlığında, İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Ahunbay'ın bilimsel danışmanlığında başlatılan kazılar bu yıl da sürüyor.
Doğu Roma İmparatorluğu'nun sınırını Sasaniler'e karşı korumak amacıyla kurduğu antik kentteki agorada devam eden kazı çalışmalarında önemli buluntulara rastlanıyor.
Kazılarda 10'u aşkın dükkan ve atölyenin açığa çıkartıldığı agorada (çarşı) Roma döneminde yapılan 1500 yıllık içme suyu sistemi ortaya çıkarıldı.
Yapılan çalışmalar sonucu 35 yıl önce bulunan su sarnıcından bölgeye içme suyunun taşındığı kanalın, üzerindeki 2'şer tonluk taşlarla korunduğu, bu kanaldan da künk (pişmiş topraktan yapılan borular) sistemi ile dağıtımının yapıldığı belirlendi.
Kazılarda 1500 yıllık içme suyu kanalının 30 metrelik bölümü ortaya çıkarıldı.
400 METRE UZUNLUĞUNDA
Mardin Müze Müdürü ve Kazı Başkanı Abdulgani Tarkan, "Sarnıçtan agoraya uzanan bir temiz su sistemini tespit ettik. Bu yeni bir buluntu. 400 metre uzunluğunda. Dara'da, İstanbul'daki Yerebatan Sarnıcı'na benzer su sarnıçları var. Su sarnıcından şehre kanal ve künk sistemi ile su taşınıyormuş" dedi.
Mardin Müzesi'nde görevli arkeolog Dr. Devrim Hasan Menteşe de birçok dükkan ve atölyelerin gün yüzüne çıkartıldığı agora bölgesinde çalışmalara yoğunluk verdiklerini, dükkanların içerisinde alt taraflarda su kanalları bulduklarını, daha sonra kanalları takip ederek devasa su kanalına ulaştıklarını söyledi.
"KAZDIKÇA ÇIKTI"
Su kanalarının üzerlerinin 2 ton ağırlığında taşlarla örtüldüğünü, ve sarnıçtan kentin batı yakasına doğru su aktarımlarının olduğunu gördüklerini ifade eden Menteşe, şöyle devam etti:
"Şu anda üzerindeki büyük taşlar 300 civarı. En küçük taş bir tonun üzerinde. En büyüğü ise 3 tona kadar çıkıyor. Dara Antik Kenti'nin garnizon olarak kurulduğunu ve 25 bin askerin konakladığını antik yazarlardan da biliyoruz. Bu kadar büyük ordunun ve insanların ihtiyaçlarını karşılayabilmek kolay bir iş değil. Su sistemleri onun için çok önemli. Bu kanalın yanında pişmiş topraktan yapılan künk sistemlerini de bulduk. Agoranın içindeki dükkanlara suların nasıl dağıtıldığını göstermesi açısından çok önemli. Aynı zamanda bu kanal sistemi şehrin içine nasıl dağıldığını göstermesi açısından çok önemli. Tamamı toprağın altındaydı, kazdıkça çıktı."
Menteşe, o dönemde su sisteminin korunmasına çok özen gösterildiğini, bu yüzden su kanalının korunması için üzerlerinin büyük taşlarla örtüldüğünü anlatarak, suyun taşınabilmesi ve korunabilmesinin Roma açısından çok önemli olduğunu dile getirdi.