Kamusal alanda birçok resmi kurumun iç ve dış cephe kaplamalarının Mardin taşıyla döşenmesi kararı alındı. Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere birçok bakanlık da kendilerine bağlı kentteki ilgili müdürlüklerin cephe kaplamalarının Mardin taşıyla döşenmesini onayladı. Sözleşmeler Mardin taşı olarak yapıldı, ancak uygulanan taşların daha ucuz ve düşük maliyetli Nusaybin, Mardin ve Şanlıurfa taşı olduğu ileri sürüldü. Bu taşların Mardin taşına göre sertlik derecesinin daha düşük, dış hava şartlarına göre mukavemetinin daha zayıf olduğu bildirildi. Ancak sözleşmelerin Mardin taşı üzerinden yapılması nedeniyle kamuya milyonlarca liralık fatura çıkarılarak ilgili şirketlere haksız kazanç ve menfaat sağlandığı ifade edildi.
Güneydoğu’nun turizm cenneti olan ve her yıl on binlerce yerli ve yabancı turistin uğrak yeri olan Mardin’de birçok kamu kurum ve kuruluşlarının iç ve dış cephe kaplamaları ile yıpranmış binaların bakım, onarım ve restorasyon işleri için kente özgü mimari dokusuyla görenleri hayran bırakan altın sarısı rengiyle bilinen tarihi Mardin taşı uygulanması kararı alındı. İlgili kurumların bağlı bulundukları bakanlıklar da binaların Mardin taşı ile döşenmesine onay verince birçok kamu kurumu ihaleye çıkarak Maden şirketleriyle sözleşme imzaladı. Teknik şartnamelere göre, binaların metrekare birim fiyatı 55 dolar olan, taşın sertlik derecesi, dış etkenlere karşı dayanıklılığı ve mukavemetiyle bilinen Mardin taşından yapılacağı taahhüt edildi. Ancak uygulanan taşların metrekare birim fiyatı 650 TL’den satışa sunulan Nusaybin, Midyat ve Şanlıurfa taşı olduğu bildirildi. Bu taşların Mardin taşına göre daha ucuz olmasının yanı sıra olumsuz hava şartların kısa sürede etkilenip çatlayıp döküldüğü, sertlik derecesi ve dayanıklılığının zayıf olduğu bildirildi. Birçok kamu kurum ve kuruluşlarına bu taşların döşendiği, ancak sözleşmeye göre Mardin taşı döşendiği gibi gösterilerek kontrolörlerin de buna onay verip kamu hazinesinin milyonlarca lira zarara uğratıldığı bildirildi.
BAKANLIKLARA VE CİMER’E YAPILAN ŞİKAYETLER SONUÇSUZ
Kamu kurumlarıyla sözleşme imzalayan bazı taş ocaklarının vergi ödemeden ruhsatsız ve izinsiz faaliyet gösterdiği, Savur İlçesindeki bir taş ocağının SİT bölgesinde yer alan Hıristiyan mezarlığının hemen yakınlarında izinsiz faaliyet yürüttüğü, Nusaybin’deki bir ocağın da mıcır şantiyesinde faaliyet gösterdiği ifade edildi. Konuyla ilgili Mardin Cumhuriyet Başsavcılığına birçok kezyapılan suç duyurularının takipsizlikle sonuçlandığı bildirilirken, kamu kurumve kuruluşlarının bağlı bulunduğu bakanlıklar başta olmak üzere CİMER’e yapılan şikâyetlerin de sonuçsuz kaldığı öğrenildi.
ANITLAR İL MÜDÜRLÜĞÜNÜN KARARINA RAĞMEN
Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğünün de, kentte tarihi ve turistik mekanlar ile kamusal alandaki bakım, onarım ve restorasyon işlerinde Mardin taşı kullanılması kararı almasına rağmen, SİT alanı içindeki tarihi kentin farklı taşlar kullanılarak mimari dokusunun bozulduğu kaydedildi. Konunun TOKİ, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Sağlık Bakanlığı, YÖK Başkanlığı, İçişleri Bakanlığına da iletildiği ve kentteki Devlet Hastaneleri, Emniyet Müdürlüğü, Tarım İl Müdürlüğü, Sağlık Müdürlüğü, Artuklu Üniversitesi gibi birçok kurumun sözleşmeye göre Mardin taşıyla döşendiği gibi gösterildiği, ancak daha ucuz olan kireç oranı yüksek dayanıksız ve analiz raporu olmayan Midyat, Nusaybin ve Şanlıurfa taşıyla kaplandığı, firmaların hak edişlerinin de Mardin taşı birim fiyatı üzerinden ödendiği ifade edildi. Uygulama yapılan birçok kurumun dış cephe kaplamalarının bir yıl sonra döküldüğü, son olarak Kızıltepe Devlet Hastanesinin taş kaplamalarının dökülmesi nedeniyle taş uygulamasına son verip sıva ve boya yapıldığı bildirildi.
BAKANLIĞIN TALİMATINA RAĞMEN UYGULANMIYOR
İmar planına göre, yeşil alan olan birçok bölgenin imar durumunda değişiklik yapılarak bu bölgelere otel ve otopark, işyeri, plazalar yapılarak kentin tarihi dokusuna zarar verildiğine dair ilgili kurumlara yapılan şikâyetlerin de sonuçsuz kaldığı ifade edildi. Mardin SİT alanı koruma planına göre, Mardin taşı dışında taş kullanılamayacağına dair Kültür ve Turizm Bakanlığının yazılı talimatı olmasına rağmen yerel yöneticilerin buna uymadığı kaydedildi. Bu talimata rağmen Mardin Devlet Hastanesinin dış cephesinin seramikle kaplanmaya çalışıldığı ifade edildi. Mardin ve Midyat Adalet Saraylarının dış cephe kaplamasının da ihaleye çıkarıldığı öğrenildi.
