MEB’den 2.6 milyon TL alıp tek bir tane çadır ürettiler

Kahramanmaraş merkezli 11 ilde ağır yıkım ve 50 binden fazla yurttaşın ölümüne yol açan 6 Şubat Depremi’nin yıl dönümüne sayılı günler kala, “çadır skandalı” patlak verdi. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in talimatıyla depremden etkilenen 11 il için Türkiye genelinde
tüm meslek liseleri çadır üretmeye başladı.

1 ÇADIR 546 BİN TL

Skandal, İstanbul-Çekmeköy Nesrin Uçmaklıoğlu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde patladı. MEB’in 2.6 milyon TL ödenek gönderdiği okul, hiç araştırmadan aynı firmadan piyasanın 5 katı paraya, ‘overlok, kesme, dikme’ gibi 5 makine aldı. Overlok ve dikiş makinesi açılırken, 3 makine kutusundan hiç çıkarılmadı. MEB’in 100 çadır talebine rağmen okulda sadece 1 çadır dikildi. Depremin olduğu 2023 Şubat ayında piyasada tanesi 8 bin TL’ye satılan 6 metrekarelik 1 çadır için devlet 546 bin TL harcadı.

AYNI FİRMADAN ALINMIŞ

Okul müdür yardımcıları Y.T. ve S.K., “Çadırlar devlete 5 kat pahalıya satılıyor” diye Çekmeköy Milli Eğitim Müdürlüğü’ne başvurdu. Okul Müdürü Şaziment Arıkan’ı, bir firmadan satın alma yapmak için “Satın Alma Komisyonu” üyesi öğretmenlere baskı kurduğu iddiasıyla şikayet etti. Müdür Arıkan başta olmak üzere ihbar eden müdür yardımcıları Y.T. ve S.K. ile komisyon üyesi öğretmenler H.K., S.E., M.D., M.A., A.Ö. dahil 8 kişiye soruşturma açıldı. İstanbul MEM Müfettişleri Gökhan Kütükçü ve Engin Karagöz’ün yürüttüğü soruşturma sona erdi.

9 KİŞİYE ZİMMET ÇIKTI

Müfettişler; çadır makinelerinin, Tuncay Bozan’a ait Serin Yazılım Ticaret Ltd. adlı firmadan, piyasadan 5 kat fazla para ödenerek alındığını saptadı. Alımdan önce piyasa araştırması yapılmadığı, kasıtlı olarak yüksek fiyata, bir firmadan makine satın alındığı, 3 makinenin hiç kullanılmadığı, mali konularda müdür yardımcılarına bilgi verilmediği, kasıtlı olarak mevzuata aykırı davranılıp piyasa araştırması yapılmadığını saptadı. Yolsuzluğu ihbar eden 2 müdür yardımcısı, 5 öğretmen ve Okul Müdürü Şaziment Arıkan’dan, KDV hariç 384 bin TL’lik kamu zararına karşılık yasal faiziyle zimmet çıkarıldı. Kişi başına aylık 7.8 bin TL faiz hariç, 8 ay taksitle tahsil edilmesine geçen ay başlandı.

MÜDÜR: “KANDIRILDIM”

Okul Müdürü Şaziment Arıkan ifadesinde şöyle dedi: “Çekmeköy Milli Eğitim Müdürü Burhan Bayrak okula gelip, deprem için 1 günde 100 adet çadır dikilmesini istedi. Makine, kumaş, fermuar olmadığını söyledim. Firmalara sordum. Malzeme yoktu. Tuncay Bozan’a bildirdim. 2 saat sonra çadır kumaşı ve makineleri bulup getirdi. Müdür yardımcım Y.T., fiyatların yüksek olduğu konusunda beni uyarsaydı makineleri iade eder, ödeme yapmazdım. Fiyatları bilmiyordum. Çadır için 2 milyon 600 bin lira ödenek geldi. 546 bin 830 TL’siyle çadır dikimi için makine ve mefruşat aldık.”

DEPREMİ KULLANDILAR

Yolsuzluğu ihbar eden Müdür Yardımcısı S.K. ifadesinde şunları söyledi: “Okul müdürü belge getirip, imzalamamızı söyledi. İnceleyince, fiyatların yüksek olduğunu gördüm. Alımları niye Tuncay Bozan’dan yaptığımızı sordum. O da, üst limiti Milli Eğitim’in belirlediğini, yüksek rakam yazamayacağını söyledi. Sıkıntı çıkarmamak için güvenip, imzaladım. Felaketi kullandılar. Araştırınca fiyatların çok yüksek olduğunu görüp, piyasadan fiyat alarak şikayet ettim.”

OKUL MÜDÜRÜNÜ KİM KORUYOR?

Müfettişlerin, “Maaş kesim cezası, yöneticilik görevinin üzerinden alınıp öğretmen olarak başka okula görevlendirilmesi, zararın maaşından kesilmesi” yönünde rapor yazdığı Müdür Şaziment Arıkan, görevden alınmadı. Müdürün eşi Mehmet Arıkan ise eşini şikayet eden müdür yardımcılarını tehdit ettiği iddiasıyla hakkında dava açıldı.

Çekmeköy MEM sayfasında, “Depremzedelerimize gönderilmek üzere Nesrin Uçmaklıoğlu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde çadır üretimimiz hızla devam ediyor. Birlikte daha güçlüyüz Türkiyem!” diye reklam yapılıyor.

Yolsuzluğu ihbar eden öğretmenlere ceza yağdı

Yolsuzluğu ihbar eden Müdür Yardımcısı Y.T.’nin ifadesi şöyle: “6 Şubat depreminde çadır imalatında görevlendirildim. Satın alınan firma sahibi, müdürün odasında saatlerce kaldı. Şifrem kullanılarak firma sahibi ‘ben’ gibi davranıp devletin sistemine girerek alım yapmış. Mesai biterken, ‘Mal müdürlüğüne gidecek, evraklar acil imzalanmalı’ baskısıyla müdür imzalattığı an fark ettim. ‘İşi geciktirmek, depremde soğuktaki insanlarımıza ihanettir’ diye düşünüp imzaladım. Araştırınca, okula anormal pahalı satıldığını gördük. MEM’e bildirdik. Devlet, normalin 5 katı fazla para ödemiş. Tüm makineler Serin Yazılım Ticaret Ltd. firmasından alınmış. Kamu zararını ortaya çıkardık. 2 kez kınama cezasına çarptırılıp zimmet suçu çıkarıldı. 26 yıllık öğretmenim. Okurken 6 yıl devletin ekmeğini yedim. Şikayetim sonrası milletin, 2 milyon 50 bin TL’sinin çarçur edilmesi engellendi.”

Öğretmenler ne diyor?

“DİREKTİFLE İMZALADIM”

M.D: “Depremde mağdur insanların ihtiyaçlarının hızla karşılanması ve zorluk çıkarmak istemediğim için müdürün getirdiği tutanağı sorgulamadan imzaladım.”

A.Ö: “Ben çadır fiyatlarıyla, makinelerle ilgili herhangi bir teklif ya da fiyat araştırması yapmadım. İdare getirdi, imzaladık.”

S.E: “Tutanağı okul müdürünün direktifiyle imzaladım. Okulda kesim makinesi varken yeni kesim makinesi alıp, eski makinelerle kesim yapıldı. Müdüre güvenmiştik.”