MHP'li Semih Yalçın, Sinan Ateş cinayeti davası ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi parti liderleri ile görüşmelerine ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Semih  Yalçın açıklamada, yerel seçimlerde alınan sonuçların şişirmesiyle coşan bazı "solcu" gazetecilerin, MHP aleyhtarlığında yarışa girdiklerini savundu. 

Yalçın, "2028'de yapılacak Genel Seçimlerin atmosfer ve şartlarının, yerel seçimlere benzemeyeceği, Cumhur İttifakı'nın ve MHP'nin o zaman da millet iradesine yön verecek güçte olduğu gerçeği, onları taşkınlığa sevk etmektedir." değerlendirmesinde bulundu. 

"ALGI ÇALIŞMALARINA HIZ VERİLMİŞTİR"

Cumhur İttifakı ve MHP'nin, gelecekteki seçimlerde etkin ve baskın bir rol oynayacağının aşikar olduğunu belirten Yalçın, şöyle devam etti: 

"Cumhur İttifakı'nın güçlü ve MHP'nin müessir olması, CHP'nin müstakbel bir seçim başarısının önünde engeldir. Bu olguyu tersine çevirmenin yolunun, MHP ile AK Parti arasına fitne sokup Cumhur İttifakı'nı yıpratmaktan geçtiği düşünülmektedir.

Marksist/sosyalist basın, CHP'nin Genel Seçimleri kazanmasının, Cumhur İttifakı'nın zayıflamasına ve özellikle MHP'nin yıpranmasına bağlı olduğunun bilinciyle hareket etmektedir. Bu yüzden 2028'de yapılacak Genel Seçimler için şimdiden kollar sıvanmış, aleyhimizde algı çalışmalarına hız verilmiştir." 

"MHP'Yİ VURMA ÇABASI"

MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı her görüşmeden sonra MHP'nin konumunun sorgulandığını, "solcu" gazetecilerin bir menfur cinayeti bahane ederek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın temasları üzerinden MHP'yi vurma çabasına girdiklerini ileri sürdü. 

"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, muhalefet partileriyle temas kurmasının, Cumhur İttifakı'nın bozulacağının ve MHP'nin saf dışı kalacağının işareti olarak gösterilmeye çalışıldığını" dile getiren Yalçın, şöyle devam etti: 

"Hatta bazı aklı evvel gazeteciler artık MHP'nin siyaset ikliminde yalnız başına kaldığını öne sürmüştür. Tekraren altını çizmek gerekir ki Cumhurbaşkanı Sayın Tayyip Erdoğan, Genel Başkanımız Devlet Bahçeli ile zaman zaman görüşüp, istişare ettiği gibi istediği siyasetçi ve kişiyle görüşebilir. Bu görüşme ve temaslardan olmadık anlamlar çıkarmak, öküz altında buzağı aramak, kırılmayacak dala karga tünemesini beklemektir." 

"MHP'Yİ HEDEF ALAN MARKSİST BASIN..."

"Solcu" medya mensuplarının dillerine doladığı cinayet davasının iddianamesinde hiçbir MHP görevlisinin adının geçmediğini hatırlatan Yalçın, mahkeme süreci başladığında iddiası bulunan herkesi davet edeceklerini aktardı. Semih Yalçın, şunları kaydetti: 

"Mahkemenin sahte vicdan kanaması şovlarına değil, hakkaniyete, adalete ve delillere dayanacağını şimdiden hatırlatıyoruz. 

Bir ailenin acısı provokasyona malzeme yapılırken, diğer taraftan binlerce ailenin kederleri karşısında suspus olunmaktadır.

Bir dava üzerinden MHP'yi delilsiz, belgesiz, ispatsız ve dayanaksız hedef alan marksist basın, binlerce vatandaşımızın polisimizin, askerimizin katillerini sorgulamaktan kaçınmaktadır.

MHP olarak, timsah gözyaşları döküp vicdanları yerine ahlaklarını kanatanları, husumet ve düşmanlıkların cerahatini akıtanları ibretle takip ediyoruz. 

CHP'den, aynı hassasiyeti şehit ailelerinin yakınlarına göstermesini, şehitlerimizle ilgili davalarla da alakadar olmasını bekliyoruz. CHP ve yandaş basın, yanlış hesap peşindedir. Yanlış hesap mahkemeden dönecektir."