Ensar Aytekin, CHP’nin 25 yıllık üyesi. 1999’dan bu yana her seçimin içinde üye ve yönetici olarak bulundu. Son seçimde ise genel başkan yardımcısı olarak işin mutfağındaydı. Seçimin en zor yanlarından birisinin adaylaşma süreci olduğunu belirten. Aytekin şunları söyledi: Adaylaşma, gömleğin ilk düğmesidir. O gömleği doğru iliklerseniz sonuna kadar o ilikleme doğru tamamlanır. Biz o süreci çok titiz, bilimsel, sağlıklı verilerle yönettik. Seçmenimizin beklentisinin farkındaydık. Bizim ve Türkiye’nin artık bir daha seçim kaybetmeye tahammülü olmadığını açık ve net görüyorduk. Dolayısıyla o ilk düğmeyi doğru iliklemek durumundaydık. Seçim gecesi o doğru sonuçları hep birlikte gördük.

YAĞMUR ALTINDA MİTİNG

Aytekin seçim gününü ve gelen ilk haberleri şöyle anlattı: İktidar partisi elinde devletin bir sürü olanaklarıyla sandıklara hakim olurken biz sınırlı imkânlarla bazı illerde sorunlar yaşardık. Bu da topluma ‘Sandıklara sahip çıkılmadı oylar çalındı’ diye yansıyordu. Seçim gününe hem örgüt bazında, hem müşahitler hem de avukat noktasında çok iyi hazırlandık. O gün bir sorun yaşamadık. Sabahın 06.00’sında herkes ayaktaydı. Bütün sandıklar denetlendi. Doğu’da sandıklar erken açılıyor. Sisteme girişler başladı. Telefonlar yavaş yavaş çalıyor. Ben ilk gelen haberleri çok önemserim. Hani şöyle bir inanç vardır ya nasıl başlarsa öyle devam eder diye. İlk haber Kilis il başkanımızdan geldi. Konuşmakta zorlandığını fark ettim. ‘Başkanım her şey yolunda mı, kazandık mı?’ diye sordum. ‘Kazandık’ dedi. Tek bu kelimeyi söyleyebildi. Kilis’i kazanmak partimiz için önemliydi bu güne kadar kazanmadığımız, zorlandığımız uzak bir noktaydı. Kilis’te son mitinglerden birini genel başkanımız yağmur altında yapmıştı. Genel başkanımızın seçime 10-15 gün kala mitinglerini stratejik planladık. Kazanmaya yakın olduğumuz, zorlandığımız yerlere genel başkanımızı götürdük. Bunlardan birisi de Kilis’ti. Orada bir beklentimiz vardı. Kazanmamız sürpriz olmadı. Adıyaman’da milletvekili arkadaşımız Abdurrahman Tutdere’nin kazanacağını biliyorduk. Kırıkkale, Uşak, Kütahya aynı şekilde kazanacağımızı ilan ediyorduk ve haklı çıktık.

CHP’li Aytekin SÖZCÜ Medya Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk’e konuştu, seçim zaferini anlattı.

SİYASAL İFLAS YAŞANDI

Türkiye’nin bugünkü siyasal düzenden rahatsız olduğunu belirten Aytekin, Türkiye’nin ittifaklardan çok şey öğrendiğini belirtti, şunları söyledi: İttifakta siyasal, rakamsal anlamda istediğimiz sonucu elde edemedik belki ama çok şey öğrendik.  En başta bütün siyasi partiler, birbirlerine zıt farklı düşünen partiler bir araya geldi. Onların kitleleri de bir araya geldi. Bu bir tanışmaya vesile oldu, çok geç bir tanışmaydı. Birbirimizi anladık, tanıdık. Duygularımızı, beklentilerimizi, ihtiyaçlarımızı hassasiyetlerimizi öğrendik. Bu bilgiyle bir ülkeyi yönetmek inanın çok daha kolay olacaktır. Şu anki iktidar sadece kendi duygularıyla bu ülkeyi yönetti. Kendi inançlarını topluma dayattı. Kendi siyasal kültürünü bu toplamda zorla egemen kılmaya çalıştı. İşte geldiğimiz sonuçta budur. Siyasal iflastan bahsediyoruz.

 İKTİDAR OLACAĞIZ

Kurultayda girecekleri ilk seçimde CHP’yi birinci parti yapma sözü verdiklerini hatırlatan Aytekin açıklamasını şöyle sürdürdü: Bu sözümüzü tuttuk. Şimdi bir söz daha veriyoruz. İlk genel seçimde partimizi iktidar yapacağız. Sadece CHP ye oy verenler değil herkes huzurla yaşayacak, herkesin anayasal hakkı korunacak ve bu ülkeye adalet gelecek. Oy geçişkenliği mutlaka oldu. 6’lı ittifakla aldığımız sonuç 25, tek başına girdiğimiz sonuçta aldığımız oran yüzde 38. Siyasal anlamda seçmenin sahibi yoktur. Bir seçimde size inanır, güvenir oy verir. Bir başka seçimde bize inanır, güvenir, ikna olur bize oy verir. Buradaki asıl mesele siyasi partilerin ortaya koyduğu iddialar, kadrolar, söylemler, projeler, vaatler ve inandırıcılık. Kampanya doğruysa doğru sonucu alırsınız. Biz sadece 6’lı masanın parti kitlelerinden oy almadık. Bize AKP, MHP seçmeninin oy verdiğini seçim bölgem Balıkesir’den biliyorum. Geçmişte AKP’ye oy veren bu seçimde bize oy verdi. Yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcımız başkanlığında uzman bir heyetten oluşacak birim kuruyoruz. 3 ayda 5 ayda bir her belediye izlenecek, gözlenecek, bir takım ölçümler yapılacak, belediyelerin ortaya koyduğu projeler, yaptığı hizmetler toplumda karşılık bulmuş mu; hangisi bulmuş; hangisi bulmamış bunlara bakılacak. Kampanyada topluma vaat edilen projelerin ne oranda gerçekleştiği izlenecek. Doğru projelerin yaygınlaşmasını, gelişmesini, diğer belediyelerle eşleşmesini sağlayacağız. Önümüzdeki 5 yılı böyle geçireceğiz.