İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki (TBMM) grup toplantısında gündeme ilişkin konuştu.

Dervişoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

-Haftalardır bu kürsüden, Erdoğan'ın tezgahladığı "Gündem kaçırma oyununu" anlatıyoruz. Bu tezgahın pazarda kaldığı her günse, gerçeklerin konuşulmadığı, asıl sorunların çözülmediği her bir dakika, milletimiz, daha yoksul bir hayata, daha adaletsiz bir sisteme, daha onur zedeleyici olaylara şahit oluyor. 

-Ve bu tezgahın en popüler ürünü de malumunuz normalleşme. Hatta öyle ki 'Normalleşme alana, Yeni Anayasa bedava' diye, vapurda tarak satan işportacılar gibi bağırıp duruyorlar. Gerçeklerin farkındayız.

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin konuştu. Fotoğraf: Zekeriya ALBAYRAK 

-Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Nam-ı diğer, 'Tek adamın borazan müdürlüğü' eliyle, davulla zurnayla ilan edilen şeylerin neye hizmet ettiğini de bilmekteyiz.

-Herkes emin olsun ki bu rozeti onuruyla taşıyanlar, milletin vekili olduğunu bir saniye bile unutmayanlardır. Ve bu rozeti şerefiyle taşıyanların, imza attığı hiçbir kalemden, şer ve musibet peydah olmamıştır. 

-Bundan sonra da olmayacaktır. Bizim siyasete bakışımız şudur. Nasıl ki hukukta normlar hiyerarşisi varsa, siyasette de çıkarlar ve vicdanlar hiyerarşisi vardır. Bu hiyerarşinin en tepesinde ise, milletin ortak çıkarı ve ortak vicdanı yer alır. Bunun dışındaki bütün meseleler de, onun altında yer alırlar. Devletin varlığı, millettin varlığı ve istiklaliyle bir bütündür. Müştereken deruhte ettiğimiz devlet görevinin anlamı da, bu şarta, yani milletle olan ahde tabidir.

-Bu ahitle de, iki vebali omuzlayacağınıza dair büyük bir söz vermiş olursunuz. Bir yükünüz, milletin oyunun vebalidir. Bir yükünüz ise, milletin güveninin vebalidir. Ve o taşınan yükler bırakılırsa, o yol artık siyaset yolu değildir. 

-İsmi veya şekli ne olursa olsun, şahsi ikbal ve istikbal yoludur. Ve tarih maalesef ki, şahsi emellerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle birleştirenlerle, bunu da bir şekilde izah etmeye çalışanlarla doludur. 

-İYİ Parti'de, bin odasında bin fitne mumu yanan ve Saray'ın karanlık dehlizlerinden çıkan sözde bir siyasete yer yoktur. Bizim siyasetimizde, tutulacak tek el, milletimizin nasırlı elleridir.

"SARAYLAR BİZE GÖRE DEĞİLDİR"

-Cumhurbaşkanlığı sistemi denilen, milletimize yabancı yırtık deli gömleğini yeniden giymeye ısrarcı çevrelerle birlikte olamayız.

-Biz millet adına yanlışlığa itiraz edenleriz, bu yoldan dönemeyiz. Herkes iyi bilmelidir; milletin merkezi olarak kurulan bu kutlu çatının sahibi şahıslar değil, doğrudan doğruya millettir. İYİ Parti milletin eseridir ve öyle devam edecektir.

-Yani demek istiyorum ki; tıpkı dün olduğu gibi, bugün de saraylar bize göre hiç değildir.

'VİCDANDAN YOKSUN GEÇİRDİĞİN SON BAYRAM OLSUN'

Dervişoğlu, Ankara'da öldürülen Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'in Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmeye ilişkin şu değerlendirmede bulundu:

-Babalarından sevdiklerinden ayrı bir bayram geçirecek olan Ateş ailesine, Bengisu'ya ve Banuçiçek'e ve Ayşe kardeşime ayrıca iyi bayramlar diliyorum. Bu bayramın adaletten yoksun geçirdikleri son bayram olmasını yürekten temenni ediyorum.

-Dilerim ki Sayın Erdoğan yaptığın o görüşmede, Ayşe Ateş'in gözlerinin içine bakarak dünya lideri olduğun makamında her yargı sürecine parmağını sokabildiğin kudretinle, 'Evet ben bu ülkenin tek adamıyım, Cumhurbaşkanıyım ama katillere dokunamıyorum' dememişsindir. O kızların halini hatırını sorarken de babalarının neden öldüğünü bile yazmayan adı iddianame kendi ibraname olan bir tomar kağıt parçasını düşünür ve bu vebalden nasıl kaçacağını idrak edersin.

-Bizim gerçek sahibi olduğumuz hikayenin nakaratı olmayı becerebilseniz keşke. Senin de bayramın kutlu olsun Sayın Erdoğan, vicdandan yoksun geçirdiğin son bayram olsun. Allah hidayet nasip etsin inşallah.