Humanities and Social Sciences Communications dergisinde yayımlanan çığır açıcı bir araştırmaya göre, kediler sadece iyi birer arkadaş değil, aynı zamanda sosyal beceri ve empati gelişiminde de önemli bir rol oynuyor.

Araştırmacılar, genç bir bireyin kedisine duyduğu duygusal yakınlığın, o kişinin başkalarını anlama ve onlarla empati kurma yeteneğini artırdığı sonucuna vardı. Ek olarak, kedi sahipliği stresle daha iyi başa çıkma ve kendi türünden insanlarla daha güçlü ve anlamlı ilişkiler kurma becerisiyle doğrudan ilişkilendirildi.

Ekip, bu faydanın tek bir faktöre bağlı olmadığını, karmaşık bir psikolojik süreçle işlediğini keşfetti:

Duygusal yönetim: Hayvana kurulan güçlü bağ, gençlerin günlük duygularını yönetme biçimlerini iyileştiriyor ve duygusal istikrar sağlıyor.

Duyarlılık gelişimi: Elde edilen bu duygusal istikrar, gençlerin başkalarına karşı daha fazla duyarlılık ve hassasiyet geliştirmesini kolaylaştırıyor.

Sosyal destek algısı: Bu iki beceri, günlük yaşamda daha güçlü bir sosyal destek ve aidiyet duygusuna dönüşüyor.

İnsan ilişkilerini güçlendiriyor

Çalışmanın en çarpıcı bulgusu ise şudur: Kedi sevgisi ve desteği, gençlerin insan ilişkilerinin yerini almıyor; tam tersine, onları güçlendiriyor. Kedilerle yaşamak, sinyallerini yorumlamayı, ritimlerine saygı duymayı ve ihtiyaçlarını karşılamayı içeren bir tür sessiz eğitime dönüşüyor. Bu incelikli uygulama, kediler kadar sessiz ve bağımsız olsalar bile, bireyin diğer insanlarla etkileşim kurma biçimine de olumlu bir şekilde yansıyor.