Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, Kuzey Carolina'ya giderken uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu.
ABD Başkanı Joe Biden'ın, İsrail-Filistin meselesine ilişkin iki devletli çözüm konusunda isteğinin değişmediğinin altını çizen Kirby, bunun hem İsrail hem de Filistin halkının çıkarına olduğunu söyledi.
Kirby, esasen iki devletli çözümün bölge için de en iyi seçenek olduğunu kaydederek, "Bu yönde çalışmaya devam edeceğiz." dedi.
Netanyahu'nun ilk kez böyle bir açıklama yapmadığını anımsatan Kirby, Filistin halkının barış ve güven içinde bağımsız bir devlet çatısı altında yaşama hakkı olduğunu vurguladı.
Kirby, halihazırda temel odak noktalarının İsrail'in Hamas'a karşı kendisini savunması için ihtiyaçlarını gidermek ve Gazze'ye insani yardım sağlamak olduğunu aktararak, "Ancak çatışma sonrası da bir noktada gelecek. Biz ne istediğimiz konusunda çok açık olduk. Gazze'de Filistin halkını temsil edecek bir yönetim istiyoruz. Onların oyu ve sesi var, Gazze'nin tekrar işgal edilmesini istemiyoruz." diye konuştu.
"ÇÖZÜM, FİLİSTİN DEVLETİ KURULMADAN MÜMKÜN OLMAZ"
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, günlük basın toplantısında, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun "savaş sonrası Gazze'de Filistin devletine karşı olduğuna" ilişkin sözlerini değerlendirdi.
Bakanlık Sözcüsü, "Onların (İsrail'in) kalıcı güvenliğini sağlayarak uzun vadeli sorunlarını çözmenin ve Gazze'yi yeniden inşa edip yönetimini kurarak güvenliğini sağlamanın, bir Filistin devleti kurmanın dışında yolu yok." ifadelerini kullandı.
Millerin açıklaması, Netanyahu'nun ABD'ye, savaş sonrası herhangi bir senaryonun parçası olarak "bir Filistin devletinin kurulmasına karşı olduğunu" bildirdiğinin hatırlatılması üzerine geldi.
Bu konuda Netanyahu ile "doğrudan görüşmeler yapıldığını" vurgulayan Miller, "İsrail'in kuruluşundan bu yana karşılaştığı zorluklarla başa çıkması için tarihi bir fırsat var ve ülkenin bu fırsatı değerlendireceğini umuyoruz." diye ekledi.
Miller, ABD'nin İsrail'e verdiği desteğin risk altında olup olmadığına ilişkin soruya ise "İsrail'e desteğimiz kuvvetli bir şekilde sürüyor. Ancak bu, iki ülke arasında hiçbir farklılık olmadığı ve olmayacağı anlamına gelmiyor." sözleriyle cevap verdi.
