İsrail devlet televizyonu KAN'ın haberine göre, yüksek mahkeme, 15 hakimden 8'inin karşı oyuyla "akla uygunluğun sınırlandırılması" yasasının iptaline karar verdi.

HÜKÜMET TEPKİLİ

Mahkemenin kararının ardından Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi'nden yapılan açıklamada, "Yüksek Mahkeme'nin İsrail'deki toplumsal tartışmanın merkezinde, özellikle de Gazze'deki askeri operasyonda sağdan ve soldan askerler savaşırken ve hayatlarını tehlikeye atarken böyle bir karar alması üzücü" ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, "mahkemenin kararının özellikle savaş zamanlarında halkın birlik isteğiyle çeliştiği" görüşü savunuldu.

İsrail Meclis Başkanı Amir Ohana da "Yüksek mahkemenin Temel Yasayı bozma yetkisinin bulunmadığının açık" olduğunu kaydetti.

MUHALEFETTEN MAHKEMEYE DESTEK

Meclisteki ikinci büyük parti Yesh Atid (Gelecek Var) lideri Yair Lapid, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "Yüksek Mahkeme'nin kararı, bizi içeriden parçalayan ve tarihimizin en kötü felaketine yol açan zorlu bir çatışma yılını sonlandırıyor" ifadelerini kullandı.

"İsrail'in gücünün kaynağının Yahudi, demokratik, liberal, yasalara saygılı bir devlet olmasından geldiğini" kaydeden Lapid, şunları kaydetti:

"Bugün Yüksek Mahkeme İsrail vatandaşlarını koruma rolünü sadakatle yerine getirdi. Yüksek Mahkeme'ye tam destek veriyoruz."

Eski İsrail Başbakanı Naftali Bennett, X platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda, İsrail halkının "düşmanı yenmeye ve güvenliği yeniden sağlamaya odaklanması" gerektiğini aktardı.

"Birbirimizle çatıştığımızda bunu yapamayız. Şimdi birbirimize kenetlenme zamanıdır" ifadelerini kullanan Benett, "anayasal kuralların zorla dayatılan yasalarla veya zorlayıcı kararlarla belirlenmediğini" kaydederek, hükümeti eleştirdi.

AKLA YATKINLIK YASASI

"Akla uygunluk standardı” şeklinde ifade edilen hukuki terim, hükümetin aldığı bir kararın makul görülmediği durumlarda yüksek mahkemeye bu kararı bozma yetkisi veriyor.

Buna göre, "akla uygun olmayan" bir karar, "kamu yararını yeterince dikkate almadan orantısız bir şekilde siyasi çıkarlara odaklanan karar" olarak tanımlanıyor.

Mecliste çoğunluğu oluşturan koalisyon hükümeti, yargı düzenlemesine karşı büyüyen siyasi ve toplumsal muhalefete ve kitlesel protestolara rağmen bu yasayı 24 Temmuz'da meclisten geçirmişti. Yasa, protesto etmek amacıyla oylamaya katılmamaya karar veren muhalefetin yokluğunda 120 üyeden 64'ünün çoğunluğuyla onaylamıştı.

Hükümet, bu yasa değişikliği ile yüksek mahkemenin hükümetin kararlarını bozma yetkisini elinden almıştı. 

Anayasası bulunmayan İsrail, yarı-anayasa niteliğindeki 13 maddelik "Temel Kanunlar" ile yönetiliyor. Tasarının yasalaşmasından önce İsrail yargısı, hükümetin kararlarını, "Temel Kanunlara" aykırılık gerekçesiyle bozma yetkisine sahipti.

EYLEMLER AYLARCA SÜRDÜ

Yasa tasarısı görüşülürken İsrail’de binlerce kişi, yargı reformu paketine karşı aylarca süren eylemler düzenledi. Akla Yatkınlık Yasası'na karşı olan kişiler "sistem değişikliği yapıldığı, İsrail'in demokratik yapısına darbe vurulduğu, bu nedenle düzenlemenin Mecliste salt çoğunlukla kabul edilerek yargı denetiminden muaf tutulamayacağı" değerlendirmesinde bulunuyordu.