CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bugün Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) başkanlık seçimleri öncesinde partisinin genel merkezinde CHP’li delegelerle bir araya geldi.
Burada delegelere hitap eden Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
- “TBB aslında yerel yönetimlerin öneminin arttığı çağımızda, hem dünyadaki türdeş yapılarla hem de Türkiye’de kuruluş sırasındaki gayeye, amaçlara, hedeflere bakıldığında son derece önemli ve kritik bir yapı. Ancak AKP, ilk başlarda öyle değilken son dönem Cumhur İttifakı pratiğiyle birlikte TBB’de delegasyon çoğunluğunu ele geçirip, yönetimin tamamını kendilerine alıp ardından da kullanılacak bütçenin -gerçekleşen rakamlarla söylüyorum- yüzde 98 buçuğunu kendilerine ait ya da kendilerinin hedef aldığı birtakım hamleleri yapmayı niyet ettiği belediyelere kullandıran ve kendi stratejileri doğrultusunda kaynak kullanan, anti demokratik, denetimi zayıf, iletişimi düşük bir yapıya dönüştürüldü.
“CEBİNİZDEKİ ANAHTARLAR, GELECEK SEÇİMLERDEKİ İKTİDARIN ANAHTARLARIDIR”
- Seçim gecesi bu kürsüden ilk yaptığım değerlendirmede de söylediğim gibi, bir zaferle karşı karşıya değiliz. Bir görevle, vazifeyle karşı karşıyayız. Tadını çıkaracak bir zafer, alınacak intikam, ortaya konulacak rövanşist duyguların zamanı değil. Zaten böyle duyguların siyasette yeri de yok. Doğrusu, olgunlukla başarıyı taşıyabilmek ve geleceğe dönük olarak doğru mesajları vermek. Bu seçimden sonra bize hoşgörü, alçak gönüllülük, çalışma düştüğünü söyledik. En yalın ifadelerle de belediye başkanlarımızın cebine halkımızın bugün itibarıyla 411 tane anahtar koyduğunu söyledik. Bu anahtar ne belediyenin kapısının anahtarı ne kasasının anahtarı ne şehrin altın anahtarı. Eğer doğru yönetirsek, duyguları doğru yönetirsek, bütçeyi doğru yönetirsek, şeffaf ve adil olursak cebinizdeki anahtarlar, CHP’nin yapılacak ilk genel seçimlerindeki iktidarının anahtarıdır. Bunu böyle bilmek, böyle değerlendirmek ve böyle davranmak durumundayız.
“TÜRKİYE’Yİ YÖNETMEYE HAZIR OLDUĞUNUZU GÖSTERİN”
- Bu davranış beklentisinin genel merkez düzeyindeki yansıması ve yaklaşımı şu şekilde olmuştur: Biz TBB yönetimin bize nüfusun ne kadarı kaldıysa, teslim edildiyse o kadarını almayı, TBB’nin kaynaklarını kullanırken de eşitlikçi, demokratik ve adil olmayı ifade ettik. Ayrı ayrı elde ettiğimiz bireysel ya da ilçemize, ilimize ait zaferlerin sinerjisiyle Türkiye’nin en önemli kurumlarından birinin yönetimini oluşturmaya ve bundan sonra orayı başarıyla yönetmeye talibiz. Buna katkı sağlayan her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bundan sonraki çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Unutmayın ki bugün yapacağınız seçim, üstleneceğiniz görevler de illerimizde, ilçelerimizde, beldelerimizdeki görevler de vatandaşın ‘Hazır mı bunlar’ diye baktığı görevler. Lütfen onlara Atatürk’ün kurduğu partinin Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının ilk seçiminde Türkiye’yi yönetmeye hazır olduğunu gösterin. Hepinize güveniyorum.”