Milyonların merakla beklediği asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Muhalefetten peş peşe tepkiler gelirken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, beklenen 'artırıma' gitmedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de, Halk TV'de katıldığı canlı yayında asgari ücrete ilişkin kritik değerlendirmelerde bulundu.
"30 bin TL'yi söylerken de çok rahat söylemedik" diyen Özel, asgari ücretin en az yüzde 50 olması gerektiğini belirtti.
Özgür Özel'in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
"Bugün asgari ücretin geçtiğimiz yıllardan birikerek yarattığı mağduriyet düşünüldüğünde 35-40 bin lira asgari ücret çok değil. Türkiye’deki yaşam şartları düşünüldüğünde o bile yeterli değil. Bunlar yüzde 30’ları konuşuyorsa ‘Bu asgari ücretli için gerçek mi’ dedik. Gerçek enflasyon, asgari ücretlinin yaşadığı enflasyon yüzde 78 diye hesapladı arkadaşlar. Bu 75 ile 85 arasında gidiyor geliyor iline göre. Asgari ücretlinin hissettiği enflasyon yüzde 80. Oradan çıktı bizim 30 bin lira. Uzunca bir kampanya yaptık. Meramımızı anlatmak açısından sonuç aldık.
Ama dün, açıkçası herhalde 400 günün üzerinde süredir bu binaya geliyorum. Bu kadar sinirli, bu kadar kızgın, bu kadar hırs küpü geldiğim bir başka gün olmadı. Üç ay önce bu rakamı bekliyorduk. Üç ay önce büyük bir kampanya yaptık ve bu üç ayın sonunda şunu gördük: Burnundan soluyordu millet. 25 bine dahi burnundan soluyordu AKP’lisi de MHP’lisi de muhalefet partilerine oy vermiş insanlar da. Ve ben Erdoğan’ın sahayı okuyacağına, anketlere bakacağına, bu yanlışı yapmayacağına inanıyordum. Yani 25-30 bin lira arası bir şey belirleneceğini, önerimize benzer şekilde biraz daha işverene SGK’lı başına destekleme yapmak suretiyle bu işi çözeceklerini, bir noktaya getireceklerini düşünüyordum. Bu 22 bin lira, kaba tabirle küfretmek gibi bir şey insanların yüzüne. Ben bu şartlar altında bu kötülüğü yapabileceklerini düşünmüyordum. Kendilerine de bu riski alabileceklerini düşünmüyordum."
Özel, yeni asgari ücret konusunda CHP’nin yol haritasının ne olacağına ilişkin soru üzerine, "Yüzde 75’i örgütlü olan bir işçi sınıfına bunu yapamazsın. Sözümüze değer veren herkese, hatta bizi sevmeyen işçi varsa ona da söylüyorum: Onun çıkarı, onun menfaati örgütlenmekte, ne olursa olsun örgütlenmekte. En kötü sendika, sendikasız olmaktan iyidir. Şu hisle uyuduklarını biliyorum ben dün işçilerin: ‘Bu kadarını da beklemiyorduk. Hiç mi değerimiz, kıymetimiz yok?’" ifadesini kullandı. Pazarda konuştuğu esnafın tezgahından çorap çalınmasına göz yumduğunu söyleyen Özel, “Bunun sürmesine ve derinleşmesine yönelik bir karar aldılar dün akşam. Bu yapılan; insanları bu haldeyken anlamamak, görmemek kabul edilecek bir şey değil” dedi.
'SEÇİM' VURGUSU
Bugün TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK ile yaptığı görüşmelere değinen Özel, "Şundan memnunum: Geçmişte bu üç konfederasyon hiç bir araya gelemezdi. Şu anda farklı farklı da olsa aynı duyguda ortaklaştıklarını ve kararlılık ifade ettiklerini büyük memnuniyetle takip ettim. Belli kararlar aldık bugün. Mesela yeni bir Asgari Ücret Tespit Komisyonu kanun teklifini sendikalarla birlikte, bütün muhalefet partileriyle birlikte olgunlaştırıp iktidarın önüne koymak lazım. Gelecek sene iktidar kim olur bilinmez ama iktidarın kim olduğundan bağımsız işçinin hakkını, hukukunu gözeten bir teklifi koymak lazım. Kendi adımıza verdiğimiz kararlardan bir tanesi genel merkezler düzeyinde sendikalarla ve yerelde bütün sendikalar ve STK’larla temas. Onu bugün başlattık. Mesela ben bugün asgari ücret meselesine en çok tepkiyi asgari ücretlilerden duymadım, emeklilerden duydum. Diyor ki ‘Asgari ücrete bunu yapan, yarın bize ne yapamayacak?’' ifadesini kullandı.
'TÜİK'E BİLE YÜZDE 18 EZDİRDİN'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Asgari ücret hayırlı olsun” sözlerini alay etmek olarak değerlendiren Özel, “Ne hayırlı olacak asgari ücret? Bu asgari ücret kime hayır edebilir? Hayır edecek bir şey verirsin de ‘Hayırlı olsun’ dersin. Kahredecek bir şey verdin sen. ‘Enflasyona ezdirmedik’ sözleri de çıplak gözle gördüğüm, bu kulakların duyduğu en büyük yalan. Hangi enflasyona ezdirmemiş? TÜİK yüzde 50 ilan etti. Sen 30 verdin. Senin TÜİK’ine göre bile yüzde 18 ezdirdin" diye konuştu. Özel, şunları kaydetti:
'NOTLARI ÇIKARTIYORUZ'
"Yarından itibaren bütün örgütlerimiz 973 ilçede sokağa çıkacaklar. Milletvekillerimiz cumartesiden sonra hem seçim bölgelerine hem bütün Türkiye’ye yayılacaklar. Cumartesi, ‘Yurttaş İnisiyatifi’ diye 64 sivil toplum örgütü miting planladılar. O mitinge katılacaktım ben ama şimdi temsilen değil, kitlesel bir katılım... 2025’in bir geçim yılı olmayacağı belli, onu bir seçim yılı olarak tanımlıyoruz. Zorlayacağız. Bu aşamadan sonra örneğin bu sabah MYK toplantısında Saymanımız Özgür Karabat, durumdan anladığını özetledi. ‘Ben normal bütçemi hazırlıyorum, bir de seçim bütçesini hazırlıyorum’ dedi. ‘Aynen öyle. Cuma günü onu PM’de oylayacağız’ dedik. Bütün arkadaşlarımız seçimin yapılması yönünde hem nasıl etkileri, katkıları olabilir hem de alması gereken tedbirler... Mesela program çalışmalarını yaz boyunca seçim beyannamesine dönüştürecektik, o işleri hızlandırıyoruz. Hazır olan kısımdan politika notlarını çıkarıyoruz.
'EYLEM KOMİTESİ OLUŞTURDUK'
Bundan sonraki süreçte ocak ayının ilk yarısında sendikalarla yüz yüze birtakım görüşmeleri yaptıktan sonra kendimiz emek şehirlerinden başlayarak asgari ücrete tepki ve emekçi, emeklilerle birlikte ‘Geçinemiyoruz. Geçim yoksa seçim var’ sloganıyla yoğun kampanya başlatacağız. Bütün arkadaşlarımız cuma günü sabahleyin MYK ve PM toplantılarımızda hazırlanarak ve önümüzdeki planlamaların yapılacağı süreçte ayrıca bir sürekli eylem komitesi oluşturduk, ilki cumartesi gününe destek için çalışıyor. Hep birlikte bu iktidarı seçime zorlamak için neler yapılabilir...
Geçtiğimiz günlerde işçilerin haklarını vermeyen firmalara -bir tanesi Polonez’dir- ‘Siz işçinin hakkını vermezseniz, tüketimden gelen gücümüzü kullanacağız’ dedik. Bugün bir büyükşehrimizin sanayi ticaret odası başkanı açıklama yapmış, ‘Her türlü fiyat ayarlamasında asgari ücret artışını aşmamalıyız’ diyor. Yani patronlara diyor ki ‘Büyük patron işaret etti, işçiyi ezebiliriz.’ Şahsına saygım sonsuz ama onun lafına kim uyarsa, onun lafına uyanlara tüketimden gelen gücümüzü göstereceğiz. Açık söylüyorum: Tayyip Erdoğan ‘Ez’ dedi diye, işçisini ezene... Diyor ki sanayi ticaret odası başkanı, ‘Reis bize çerçeveyi çizdi. Hiçbirimiz işçimize, çalışanımıza, beyaz yakalımıza, gri yakalımıza, mavi yakalımıza, bekçimize yüzde 30’dan fazla yıllık artış yapmayalım. Tayyip Bey’e uyalım. Asgari ücretteki bu enflasyona ezdirme işini bütün özel sektör sahiplenelim’ diyor. Bunu yapmayanları destekleyeceğiz.”
'MİLLETİN HAKKINI YEDİRMEM'
Özel, “Bu firmaları ifşa mı edeceksiniz” sorusuna, "İfşa edeceğiz, malını almayacağız. Banka mı? Bankasına mevduat koymayacağız. Yiyecek-içecek mi üretiyor? Polonez mi? İşçisinin hakkını vermiyorsa Polonez sucuk yemeyeceğiz. Döneceğiz, ‘Tüketmeyin, almayın bunu’ diyeceğiz. Tayyip Bey’e uyup da işçisini, emekçisini, çalışanını ezmeye kalkanın karşısında biz varız. Bana bize uyanı sonuna kadar destekleyeceğiz. ‘Ben işçime enflasyon oranında zam veriyorum’ diyeni pozitif listede yayınlarım. ‘Ben işçime enflasyonla değil, Tayyip Bey gibi sefalet maaşını layık görüyorum’ diyenin de karşısına kaya gibi dikileceğiz. Hiçbir şeyden korkum yok. Ne yapacak? Beni mahkemeye verecek, benden tazminat alacak. Bir tane ev, iki tane mütevazı araba, bir tane eczanenin dükkanı var. Alırlar onu ama ben milletin hakkını onlara yedirmem, bu kadar söylüyorum."
FETİH SURESİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın grup toplantısına Fetih Suresi ile başlaması hakkında şunları söyledi:
*Halep’e, Şam’a plaka numarası bildiriyorlar, asgari ücret 22 bin lira. O yüzden vatandaşın gözünde bu işler yok. Suriye’de daha bu operasyon, harekat gerçekleşmeden önce bunlar malum böyle şeyler olacağını ve rejimin yıkılacağını belli oranda bu konudaki beklentileri AK trollere sızdırdılar.
*Bunlar Suriye’nin illerine plaka numarası dağıtmaya başlamıştı. Biz o zaman da söyledik, ‘Türkiye’nin verilecek bir karış toprağı yok ama kimsenin bir karış toprağında da gözü yok.’ Bu, Atatürk’ten bize miras. Sen bunu terk edersen, ‘Ben fetih yapıyorum’ diye oralara gidersen, biz bu filmi 2011 yılında gördük.
*2011 yılında bu safsataları dile getirdiniz. Atatürk komşundaki devlet dışı unsurları muhatap kabul etmemeyi her zaman salık vermiştir, öğütlemiştir. ‘Al, getir, eğit, donat, yolla, savaşsın’ sonuç, 4 buçuk milyon Suriyeli burada. Sen orada iç savaşı kışkırtırsan, ateşe benzinle gidersen o ateşten kaçanlar buraya sığınır.
*4 buçuk milyon sığınmacının toplam Türkiye’ye maliyeti 200 milyar dolar. Bu 200 milyar dolar para öyle bir para ki örneğin bugün asgari ücrete bulamadıkları kaynağın 400 katı bir para. Böyle bir paradan bahsediyoruz. Asgari ücrette bizim dediğimize erişmek için bulamadıkları kaynağın 400 katı gitmiş durumda.
"ERDOĞAN'IN SİYASETİNE TESLİM OLMAYACAĞIZ"
*2011’de fetih diyerek ‘Emevi Cami’de namaz kılacağız’ denildi. ‘Şimdi gidip kılarsa’ diyorlar? Kılsın, bu namaz o namaz mı? Arada 283 şehit, 200 milyar kayıp para, 13 kayıp yıl ve 4.5 milyon da sığınmacı var. MİT Başkanı namaz kıldı. Allah kabul etsin de Erdoğan’ın 13 yıl sonrasındaki kazasını kılmak devletin önemli bir memuruna mı düştü? Olacak işler değil bunlar. Fetih Suresi...
*Hani Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılıydık. O zaman nereyi fethettin? Fethetiğin toprak senin olur. Suriye’yi fethettiysen Türkiye haritası değişmedi. Fethetmediysen milleti kandırıyorsun.
*Erdoğan bunu hep yapar. ‘Bayrağı indirecekler, vatanı bölecekler’ diyerek yoksul insanların, yoksulluklarını gidermek yerine olmayan geçek dışı korkularla onların korkularını yönetiyorlar. Ben bu kadar ahlak dışı bir siyaset görmedim. Erdoğan’ın bizi kutuplaştırma, şeytanlaştırma, karşılıklı çatışma siyasetine teslim olmayacağız."
"ARTIK SOKAĞA ÇIKMANIN ZAMANI"
Özel, "Şu an içinde bulunduğumuz siyasetin bir şeye ihtiyacı var: 1980 sonrası toplumun mücadele azmini önce darbeciler kırdı, son 22 yıldır da bu iktidar toplumu sindirmeye çalışıyor. Artık cesaret göstermek lazım. Yerel seçimde ayağa kalktık ve seçimi aldık. Şimdi bu iktidarı değiştirmek için herkesin üzerine düşeni yapması lazım. Herkesi yapacağımız mitinglere davet ediyoruz. Artık sokağa çıkmanın ve hakkını almanın zamanıdır. Bir milyon kişi meydana iner rejim değişir. Ben meydana inip rejim değiştirelim demiyorum. Biz meydana inelim rejim zaten değişecek. Bir milyon kişi inip de erken seçim mitingi yaptığında o sandığı bizden kaçıramazlar. Hedef belli: bütün bir muhalefet. Bu muhalefete dün iktidara oy verenler de dahildir. Dün gece onları da sattılar. Erdoğan, dün gece milyonlarca AK Partili, MHP’li asagari ücretli seçmenini satmıştır" diye konuştu.
AKP'YE GEÇEN VEKİL
Özel, CHP listelerinden seçilip AKP'ye geçen milletvekillerinin olduğunun anımsatılması üzerine, "CHP listesinden giren 6 İYİ Partiliden biri seçildi, Ahmet Ersagun Yücel. CHP listesinden seçildi, ertesi gün İYİ Parti'ye geçti. Sonra AK Parti'ye geçti. AK Parti'ye çok ağır sözler söyleyen, sonra kirli ilişkilerle o tarafa giden hadsiz birisi. Bir gün ona bir şey söyleyeceğiz. Onun o bütün kirli ilişkilerini ortaya döküp, insan içine çıkamayacak hale getireceğiz. Demokrat Parti’den iki arkadaşımız istifa etti. Aslan gibi muhalefette duruyorlar. Biz DEVA’lı, Gelecek Partili, Saadet Partili arkadaşlarımızla omuz omuza çalıştık. AK Parti’nin muhalefeti bölme çabaları olabilir ama ben muhalefet liderlerinin samimi olduğunu düşünüyorum" ifadesini kullandı.
"REÇETEMİZ VAR"
Özel, "Bizim halkın gerçek sorunlarını çözmek gibi bir iktidar reçetemiz var. Bu reçete 31 Mart’ta işledi. Bu reçeteye sadık kaldığımız sürece benim endişem yok. Anket şirketlerine Suriye üzerinden kendilerini önde çıkartmak gibi bir gayretleri var. Suriye konusunun öyle aman aman bir artış sağladığı yok. Bize gelen anketlerde sadece bir ankette 1 ay geriye düştük. O da Eylül ayıydı. Duygu durumun yüksek olduğu süreçlerde anketler yanıltıcı olabiliyor. Ocak ayının sonunda çıkacak anketlerde Suriye’den ziyade bugünkü asgari ücret ve ekonominin tekrar sonuçlara damgasını vuracağını düşünüyorum" diye konuştu.
"KASIM 2025'TE SANDIĞI KOYALIM DİYORUZ"
Özel, "Ben Erdoğan’ın adaylığından korkan biri değilim. Onu 31 Mart’taki gibi bir kez daha yenmeyi de çok isteriz. Seçimler zamanında olursa YSK’ya göre aday olamıyor zaten. Ancak erken seçimle olabiliyor. 2025 yılı kasım ayında gel sandığı koyalım diyoruz. Biz 2027’de yapılacak bir erken seçimde yokuz" ifadesini kullandı.
Özel, CHP'nin cumhurbaşkanı adayının sorulması üzerine, "Bir daha seçim kaybetmemek için bu partinin önündeki tüm engelleri kaldıracağıma söz verdim. Eğer bir aday toplumsallaşarak, itirazsız ve tam bir mutabakatla adaylaşıyorsa ne ala. Birden çok ihtimal görünüyorsa da orada kararı tek başıma veya bir grupla vermek yerine en geniş katılımla vermeyi tercih ederim. Seçimi kazanacak en güçlü adayı, kazandıktan sonra da CHP iktidarını temsil edecek ve Türkiye’ye yeniden demokrasiyi getirecek adayı belirleyeceğiz. Biz iktidarı seçime zorlayacağız" dedi.
"AKILLI OLMAK LAZIM"
Özel, "Trump öngörülemez bir lider ama Trump’un Erdoğan hakkındaki sözlerine sevinenlere gerçekten çok şaşırıyorum. Oradaki ton, Trump’ın daha önce Erdoğan’a yazdığı mektuptaki tona çok benzer. Trump, Erdoğan’a yukardan bakıyor. Türkiye’yi Suriye konusunda gardiyanlığına kodlayan bir yaklaşım var. Bunu iki eşit ve müttefik devlet ilişkisi açısından sorunlu buluyorum. Trump’ın özelliği öngörülemez olması. Bugün çok sevinenler yarın çok üzülebilirler. Ben her iki durumda da ne sevinir ne de üzülürüm. Türkiye üzerine kurduğu hayalleri olabilir. O yüzden akıllı olmak ve mesafeyi doğru ayarlamak lazım" diye konuştu.
"HER ŞEYİ KONUŞMAYA VARIZ"
Özel, Kürt sorununa ilişkin bir soru üzerine, "Biz süreci yakından takip ediyoruz. Türkiye’de toplumun önemli bir kesimi Kürtler, ‘bizim sorunlarımız var’ diyorlarsa sorun vardır. Bunun da çözümü demokrasidir. Bunu Meclis zemininde tartışmak gerekir. Kimseyi dışlamamak lazım. Toplumsal mütabakat olmayan yerde olmayız. Bayrağımızı kendi bayrağı bilen, kendisini bu ülkeye ait hisseden herkesle birlikte bu ülkenin geleceğine dair her şeyi konuşmaya varız" ifadesini kullandı.