CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bayram namazını memleketti Manisa’da kıldı. Özel, namaz çıkışında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İspanya ve İtalya temasları sonrası uçakta CHP'ye iadeiziyareti üzerinden yaptığı açıklamalarını değerlendirdi.

Özel, "Sayın Cumhurbaşkanı dün uçakta demiş ki 'herhalde iadeiziyaretimizi hazmedemeyenler' oldu. Biz o sözü hiç üzerimize almıyoruz. Çünkü bu işi başlatan biziz. Herkesin gözü önünde oldu, herhalde bunu yine kendi ittifak ortağına söylüyor" dedi.

"KİMSE İSTİYOR DİYE KAVGA EDECEK DEĞİLİM"

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İspanya ve İtalya temasları sonrası uçakta yaptığı CHP'ye iadeiziyareti üzerinden yaptığı açıklamalarına ilişkin şunları söyledi:

"Sağ olsun sayın Cumhurbaşkanı'na biz ziyarette bulunmuştuk. 22 yıllık iktidarları boyunca siyasi partiler arasında bir istisnai kanlı darbe girişiminden hemen sonra olan ziyaret hariç bu tip ziyaretler yapılmıyordu. Ben Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel başkanı seçildiğimde artık bu kin ve nefret siyasetini, gerilim siyasetini bitirmemiz gerektiğini herkesin kendi işini yapmasını ama herkesin birbirinin seçmenine saygısından dolayı da siyasi partilerin birbirleriyle nezaket ilişkilerini hiç olmazsa korumasını gerektiğini söylemiştim. 31 Mart tarihinde birinci parti çıktık. İlk iş olarak Ramazan Bayramı'nda bütün siyasi parti liderlerini aradım. Ben genel başkan seçildiğimde sayın Cumhurbaşkanı teşekkür telefonu açmamıştı ama o zaman o birinci partiydi şimdi biz birinci partiyiz. Bize düşer dedik ve bütün siyasi partileri kendisinden başlayarak aradık, bayramlaştık. Daha sonra da randevulaştık. Ben kendilerinin genel merkezlerinde ziyaret ettim. Gayet nezaket içinde elbette hepimiz her konuda aynı düşünmeyeceğiz. Ama müzakere ettik, görüş alışverişinde bulunduk. Kendisi de bu ziyaretten sonra iadeiziyarette bulunacağımı söyledi. Arada geçen 5 haftalık sürece Türkiye'de insanlar 'normalleşme' dediler. Siyasette 'yumuşama var' dediler ve bundan herkes memnun oldu. Bundan sayın Bahçeli de memnun olmuştu ama Bahçeli'nin partisindeki belli odaklar bundan rahatsız oldular. Olur olmaz hakaretlerde bulundular, tehditlerde bulundular, halen bulunuyorlar. O gerilim ortamından sayın Bahçeli'nin bazı değerlendirmeleri oldu. Ben bir kez daha ifade etmek isterim ki ben kimse istiyor diye kavga edecek, gerilim yaratacak değilim. Benim işim gerilim yaratmak değil. Şu anda mağdur olan, mazlum olan, yoksul olan, işsiz olan, aç olan, ürünü para etmeyen insanların derdine deva olabilmek için onların sorunlarını dile getirmek.

ANAYASA MUCİZEVİ KIYAFETTİR, BİR KİŞİYE DİKİLEMEZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın anayasa açıklamalarını da değerlendiren Özel,  şöyle devam etti:

"Eğer bugün millet seçimleri yapıyorsa ama seçimlerden sonra kimin bakan olacağına millet değil bir kişi karar veriyorsa bu gerçekten anayasal bir sorundur. Bu bakanlar milletin bakanı değil de birilerinin bakanı olarak milletin gözünün içine değil de birilerinin ağzının içine bakıyorsa görevden alınacak mıyım diye. Tabii ki bu demokrasi açısından ayıplı bir durumdur. Bu bakanlar meclise gelmiyorsa, mecliste sözlü sorulara yanıt vermiyorsa yazılı sorulara ya çok geç cevap veriyor ya da hiç vermiyorsa. Bunlara gensoru verilemiyorsa, görevini kötü yapan bakandan hesap sorulamıyorsa evet demokrasi açısından bir ayıptır. Ama bu ayıpların hiçbirisini biz yapmadık. 16 Nisan 2017 referandumunda itirazlarımıza rağmen bu arkadaşlar yaptı. O dönemde biz dedik ki anayasalar her doğan için yapılır. Ama onlar Erdoğan için anayasa yaptılar. Anayasalar herkesin üstüne olacak mucizevi kıyafetlerdir, bir kişiye dikilmez. Eğer her doğana değil, Erdoğan'a dikersen üç gün sonra kolu kısa gelir. Beş ay sonra paçası uzun gelir. O da rahatsızlıklarını dile getirir. İçinde bulunduğumuz durum tam olarak budur. Eğer gerçekten her doğan için bir anayasa yapılacaksa ilk önce Erdoğan'ın mevcut anayasaya uymasını bekleriz. Mevcut anayasa bu kadar ihlal ediliyorken yeni anayasa tartışmaları manasız geliyor vatandaşa da. Bir de şöyle diyorlar; yani bugün bayram günü herhangi birimizin evladı bana yeni bir kıyafet al dese eskisini ne yaptın diye sorarız. Bize 'yeni kıyafet dikecek misiniz' diye sormadan eski kıyafeti giyiyorlar mı ona bir baksınlar."