CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sosyal Demokrasi Derneği tarafından düzenlenen "21'inci Yüzyılda Yeni Sosyal Demokrat Belediyecilik" paneline katıldı.

Özgür Özel, panelin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

İzmir Adliyesi Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Oktay Tabur’un lüks otomobili ve  dinlenme odasındaki silahlarla ilgili bir soru üzerine, Özel, "Bunları şımartan, bu hukuk devletini ortadan kaldıran anlayıştır" ifadelerini kullanarak şöyle konuştu:

-Türkiye'de elbette tüm yargı mensuplarını töhmet altında bırakmak istemeyiz. Ama Türkiye'de seyyar giyotinler var. Birilerinin talimatı ile mahkeme mahkeme gezdirilen ve adaleti katleden giyotinler var. 

-Rahip Brunson için Sayın Erdoğan, 'Bu can bu bedende durdukça o buradan gidemez' dediğinde ya da Amerika'ya seslenerek 'Ver papazı, al papazı' diyerek hepimizin de anladığı şekilde Fethullah Gülen'in vermezseniz Brunson'ı vermeyiz dedikten sonra Amerikan Başkanı'nın bir telefonuyla, rahip Brunson özel jetle kendisini Oval Ofis'te buldu. 

-Türkiye'de kimin hapse gireceğine bizim dünya liderimizi, hapisten kimin çıkacağına dünyanın öbür liderleri karar veriyor.

-Bu kararların altına imza atanlar hepimiz adına karar veriyor gibi yapıyorlar, ama aslında talimatları yerine getiriyorlar. O talimatları yerine getirirken görünün o ki sadece aldıkları maaşla yetinmiyorlar.

-Altındaki Türkiye'de satılan en pahalı araba, ki sorulan soruya borsada kazandım demiş, o araba Türkiye'de satılan en pahalı arabadır ve bir hakimin altında. 

-Duvardaki silahlar ise devlete güveni tesis etmesi gerekenlerin kendisini devlet adına, hepimiz adına silah taşıması gereken, onlar silah taşıyınca bizim taşımamamız gereken kolluk kuvvetlerinin zimmetli silahlarının 15 katını duvarda sergilemektedir. Uzun namlulu silahlar dahil... 

-Bunlar birilerinden aldıkları talimatı yerine getirerek, birileri adına orantısız, kanunsuz ve anayasa dışı güç kullanarak, altlarında pahalı arabaları, arkalarında uzun namlulu silahlarıyla hepimize meydan okuyorlar.

- Bu görüntü demokrasi meselesi değildir; bu bir başkaldırı meselesidir. Orada başkaldıranlardan, onun başını kaldıranlardan cesaret alan kifayetsiz muhteristir.

-Bir gün daha o koltukta oturursa, bir gün daha HSK tarafından ihraç talebiyle disiplin soruşturması başlatılmazsa Adalet Bakanı Yılmaz Tunç nasıl kendi koltuğunda oturacaktır. HSK'nın harekete geçmesi, gereğini yapması gerekiyor.

"ÖLÜM SON ÇARE DEĞİLDİR"

Özel, sokak hayvanların "uyutulması" tartışmalarına ilişkin, "kısırlaştırma kampanyası 81 ilde bir an önce başlatılmalıdır" diyerek şunları kaydetti:

-Bir sonraki adımı Adalet ve Kalkınma Partisi'nin sunacağı kanun teklifinde görmemek isteriz. Bir sonraki adımın ne olduğu belli ama bu bir sonraki adımla kimse kimseyi tehdit etmesin.

-Ya da o bir sonraki adıma psikolojik ve bir toplumsal bir zemin hazırlamaya çalışmasın. Yapılacak iş bugüne kadar devlet iradesiyle bir an önce yapılması gereken ve ertelenen kısırlaştırma kampanyasının 81 ilde 973 ilçede bir an önce başlatılmasıdır. 

-Kaynak yok diyenlere, kendi milletvekillerinin 4 yıl önce altına imza attıkları,Meclis Araştırma Komisyonu raporunun 101. sayfasını hatırlatıyorum. Hayvan hakları fonu kurulması gerekiyor. Bu fona vergilerden katkı yapılması gerekiyor.

- At yarışından, Spor Toto'dan, Spor Loto'dan katkı yapılması gerekiyor. Bu fonla da bir kısırlaştırma yapılması gerekiyor. Ölüm son çare değil. Ölüm denince bu topraklarda herkesin tüyleri diken diken olur. 'Allah geçinden versin' denir.

-Ölümün vadesini öne çekmek fanilerin işi değildir. Birilerinin kararıyla bu topraklarda milyonlarca canın katledilmesine asla izin vermeyiz.

OLCAY KILAVUZ'UN GÖREVİNE SON VERİLMESİ

Özel, eski MHP Milletvekili Olcay Kılavuz’un grup danışmanlığı görevinden alınmasına ilişkin şunları söyledi:

-Önceki dönem milletvekili, bu dönem dördüncü sıradan milletvekili adayı olan birisi grup danışmanıyken görevine son veriliyor.

-Elinde bilgisi, belgesi olan birisi hangi partiye gidiyor, o partide hangi işlemler yapılıyor neler konuşuluyor ve nelerin konuşulmasına engel olunuyor oraya bakmak lazım.

-Milliyetçi Hareket Partisi'nin içindeki bazı odaklar Cumhuriyet Halk Partisi'yle kavga etmek istiyorlar çünkü Milliyetçi Hareket Partisi CHP'yle kavga etmediğinde içeride bir sorun daha görünür oluyor. Onlar bir düşman yaratmak, kavga etmek ve ilgiyi oraya toplamaya çalışıyorlar. 

-Benim ilgimi ise başkentin orta yerinde torbacılara vurdurulan Sinan Ateş'in evlatlarıdır, eşidir ve o cinayetin üstünü sadece bir ittifak ya da bir partinin içi karışmasın, tartışmalar olmasın diye o cenazeyi yerde bırakan anlayışla ben mücadele ediyorum. 

-Benimle kavga ederek sorumluluklarını gizleyemezler. Bir büyük camiayı, bir partiyi bütün olarak töhmet altında bırakmamak için o partideki konuyla ilişkili kim varsa hesap vermelidir. Bundan birkaç ay önce, geçmiş dönem milletvekilinin adı anıldığında da buna kumpas diyorlardı.

-Dün Sayın Yerlikaya'nın ziyaretinden sonra veya evvelki gün görevden alma gerçekleşti. Görevden alma, partinin grup danışmanlığı görevine son verme, bir hesap sorma biçimi değildir. Hesabı hepimiz adına mahkemeler sorar.