CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Denizli’de miting yaptı. CHP Denizli Belediye Başkan Adayı Bülent Nuri Çavuşoğlu ve ilçe belediye başkan adaylarının katıldığı mitingde konuşan Özel, şunları söyledi:

* "Denizli şüphesiz tarımla uğraşanların kenti. Yıllarca Denizli'de pamuk üretildi. Ama pamuk üreticisine neler yaptılar biliyorsunuz. Denizli buğday üretiminin en önemli kentlerinden birisi. Eskiden herkes biliyor ki bir kilo buğday satınca, bir kilo mazot alıyordun. Bugün tam 7 kilo buğday satıyorsun, bir kilo mazot alamıyorsun. Daha geçen mayıs ‘Verin oyu bu kardeşinize, enflasyon nasıl düşecek, döviz nasıl düşecek’ diyen birisi önce dört liralık mazotu 19 lira yapmıştı. O günden bugüne de 44 lira yaptı. 

* Ekerken, dikerken, sürerken, toplarken, satarken mazot... Ne ekersen ek mazotun bu fiyatı çiftçinin belini büküyor. Yatlara, katlara verilen mazot çiftçilere verilmelidir. Emeklilerin ve emekçilerin sesi olacağız. 1 Nisan’dan sonra büyük mitinglerle verilmeyen haklarımızı alana kadar sesimizi duymayanlar duyana kadar hep birlikte mücadele edeceğiz. Çiftçinin hakkını başkasına verenlerle karşı karşıyayız.

"DENİZLİ’DE 2 BİN 700 TEKSTİL ATÖLYESİ KAPANDI"

* Denizli dünyanın en güzel şehirlerinden bir tanesi. Üstüne titrememiz gereken bir şehirde vermişiz maden ruhsatlarını. Üzerinden uçakla geçtiğinizde içiniz parçalanıyor. Her tepeyi kazmışlar. Vahşi madencilik yapılıyor. İliç’te dokuz tane evladımız göçük altındayken burada madenciliğe izin veriliyor. Tarım arazileri ortadan kaldırılıyor. Denizli ilçeleri büyük sıkıntı içerisinde. Bu madencilik uygulamalarına yerel yöneticiler ses çıkarmamaktadır. Bir maden şirketi geliyorsa, halkın önüne geçmek ve mücadele etmek gerekmektedir. Biz böyle belediye başkanları istiyoruz. Sizin karşınıza aday diye çıkarıyoruz. 

* Cumhur İttifakı’nın belediye başkan adayları bu konuda son derece pasif davranan, şirketlerin suyuna giden, birazcık söz söyleyecek olduklarında Ankara’dan gelen telefonla pısan kişilerdir. CHP’de maden şirketine teslim olacak, onun önünü açacak bir belediye başkanı bulamazsınız. Denizli’de son bir yılda 2 bin 700 tekstil atölyesi kapandı. 200 bin Denizlili genç insan işsiz kaldı. Vatandaş için dolar çok pahalı. Ama tekstilcinin dünyada rekabet edebilmesi için bu kur çok ucuz. Öyle olunca dışarıya teklif veriyorlar, işi alamıyorlar. İşi alamayınca bu sefer istihdam sorunu çıkıyor. Bu duruma bu ülkeyi kim getirdi?

"UÇAKTAN BAKINCA EMEKLİLERİ KARINCA GİBİ GÖRÜYOR"

* Emekliler perişan durumda. Ama evlerinde oturuyorlardı. Sesleri çıkmıyordu. Örgütlenme hakları yoktu. Sendika kuruyor kapatılıyordu. Türkiye’de kim hak arasa terörist ilan ediliyordu. AK Parti geldiğinde en düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücretti. Bugün emekliye 10 bin lira veriliyor. 3 Kasım 2002’de en düşük emekli maaşıyla 8 çeyrek altın alınıyordu. Bugün 2,5 çeyrek altın alabiliyorsunuz. Emeklilere gelin hakkınızı birlikte arayalım dedim. Birlikte mücadele edelim dedim. 

* Şimdi meydana bakın. Bundan sonrasını Tayyip Bey düşünsün. Tekrarın gücü vardır. Israrın kudreti vardır. Bizde azim, emeklilerde kararlılık var. Israrla talep edeceğiz. İlk günlerde ‘Özgür Efendi emeklileri kışkırtıyor’ diyordu. Sabahın dördünce insanlar ucuz kıyma için kuyruğa giriyorlar. Hakkınızı aramaya, 31 Mart’ta seçim sandığına gitmeye hazır mısınız? Ben emekli kart ver dedim. Önce ‘olmaz’ dediler. Sonrasında ‘çalışıyoruz’ dediler. 

* Şimdi bankaya promosyon verdiriyorlar. Banka promosyonu emeklinin kendi hakkı. Hangi banka fazla veriyorsa gider alır promosyonu. 8 bin , 12 bin diyor. Özel bankalar zaten 15 bin TL veriyor. Bir kere aldın mı promosyonu 3 yıl almıyorsun. Seçimde bir kerelik para verip, sizi kandırıp 5 sene de promosyondan mahrum edecek. Bizim karnımız bunlara tok. Siz ne zaman ki hakkınızı aramaya karar verirsiniz, biz ondan emeklinin hakkını söke söke alacağız. İki elim Tayyip Erdoğan’ın yakasındadır, emekliyi ezdirmem. Çıkmış saraylara, her şeye para var. Emekliye yok. Beşli çeteye, saray müteahhidine, yazlık, kışlık saraya, uçan saraya, yüzen saraya para var. Bin 500 odalı saraya para var, emekliye gelince para yok. 

* Buradan Tayyip Bey’e söylüyoruz, sen kendini yukarılarda görme kardeşim. Uçaktan bakınca emeklileri karınca gibi görüyor. Karınca çalışkandır. Bu emekliler ömürleri boyunca adeta karınca gibi çalıştılar. Bugünlere geldiler. Sen onlara haksızlık yaptın. 26 bin lira olacak maaşlarını, 10 bin liraya indirdin. Denizli’de ortalama kira 10 bin lira. Evi olmayan emekli ya sokakta ya da girerse bir eve aç açıkta. Ne yiyecek, yemeği ne de yakacak kömürü ne de yakacak ışığı var. Bu hale getirdiler emekliyi. Siz karıncalar gibi yan yana durun. Mitinglerini gelin doldurun. Hep birlikte olun. Karıncanın kardeşi var, o da CHP’dir.

"BURADAN İYİ İNSANLARA SESLENİYORUM, SANDIKTA BİRLEŞELİM"

* Açık net söylüyorum. Anketler şunu söylüyor; Eski ittifak ortaklarımız CHP’ye oy verirse, CHP kesin kazanıyor. Ama başka bir partiye oy verirlerse, verdikleri parti değil, Denizli’de AK Parti kazanıyor. Onun için burada samimiyetle söylüyorum. Bundan sonra bir başka partiye oy verirseniz, belediye AK Parti belediyesi olur. Ama CHP’ye oy verirseniz, belediye sizin de belediyeniz olur. İyi insanlara, yakasında, gönlünde, gözünde güneş açanlara sesleniyorum. Gelin 31 Mart’ta sandıkta vicdanın ittifakını yapalım. Ankara’da siyasetin ittifakını yapamadık. Biliyorsunuz AK Parti’nin ittifakından Yeniden Refah Partisi ayrıldı. Düne kadar methetdiğine küfür ediyor Tayyip Bey. Necmettin Erbakan’ın oğluna ‘ip cambazı’ diyor. ‘Zübük, pazarlıkçı, şantajcı’ diyor. Bizden de ayrılanlar var. Ben canları sağ olsun diyorum. Eski dosttan düşman olmaz diyorum. Buradan bütün iyi insanlara sesleniyorum. Sandıkta birleşelim, AK Parti’yi gönderelim. Tek talebim, tek isteğimdir. Bu ittifakın adı Denizli İttifakı’dır."